Gürcistan siyasetine, Gürcü Hayali koalisyonunu kurarak 2011'de adım atan ve iki yıl sonra kendi isteğiyle görevden ayrılan İvanişvili'nin başbakanlık yaptığı dönemde, kabinesinin bir bölümü iş hayatında birlikte çalıştığı kişilerden oluşuyordu.
Bu tablo, İvanişvili tarafından yerine başbakanlığa aday gösterilen ve kendisinden sonra başa gelen Garibaşvili yönetiminde de çok değişmedi. Görevinden iki gün önce istifa eden Garibaşvili de 2004-2012 yıllarında Kartu Grup'ta önemli görevlerde yer almıştı.
Şimdi Garibaşvili'nin yerine de geçmişte yine İvanişvili'nin şirketi Kartu Grup'ta da çalışmış olan Kvirikaşvili'nin uygun görülmesi, Gürcü milyarderin yönetimde söz sahibi olmaya devam ettiği ve hükümeti dışarıdan yönlendirdiği yorumlarını da beraberinde getirdi.
Eski Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kvirikaşvili de 2006-2011 yılları arasında, Kalkınma ve Altyapı Bakanı Nodar Javakhişvili ise 2011-2014 yıllarında yine İvanişvili'ye ait Kartu Bankası'nın genel müdürlüğünü yapmıştı.
İvanişvili'ye demokratik yollardan "hayır" deme çağrısı
Gürcistan'ın ana muhalefet partisi Birlik Ulusal Hareketi'nin liderleri, Garibaşvili'nin istifasının ardından düzenledikleri basın toplantısında, kararın aslında eski Başbakan İvanişvili tarafından verildiğini ileri sürdü.
Muhalefet, milyarder iş adamını, kurduğu ekiple ülkeyi "zor duruma" sokmakla suçlayarak, Gürcistan halkına 2016 yılında yapılacak seçimlerde İvanişvili'ye demokratik yollardan "hayır" deme çağrısı yaptı.
Garibaşvili'nin kabinesinde savunma bakanıyken görevden alınmasının ardından Gürcü Hayali ile yollarını ayırarak muhalif kanada geçen Özgür Demokratlar Partisi'nin lideri İrakli Alasania da İvanişvili'nin hükümeti dışarıdan yönettiğini iddia etti.
Parlamentoda temsil yetkisine sahip olmayan muhalefet partileri de İvanişvili'nin ülke yönetimi ve siyasette etkili olduğunu öne sürüyor.
Öte yandan İvanişvili'nin, Gürcistan'da 2016 yılında yapılacak genel seçimlerde siyasete yeniden döneceği de düşünülüyor.
