İsrail'in etkili gazetelerinden Haaretz'in bugünkü sayısında Suudi rejimine yönelik dikkat çekici bir haber yayınlandı. Askeri ve savunma konularında İsrail'in önde gelen medya analistlerinden Amos Harel ve Yarden Mechaeli tarafından kaleme alınan yazıda; İsrail ve ABD'nin, Suudi Kralı Selman'ın oğlu, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın devrilmesinden endişe ettikleri öne sürüldü.
‘İRAN DÜŞMANLIĞI İKİ
DEVLETİ BİR ARAYA GETİRDİ'
Amos Harel ve Yarden Mechaeli, "İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki devlet çıkarlarının buluşması, Orta Doğu'daki en önemli zorunlu koridorlardan biri. İran'a karşı ikili bir Suudi-İsrail ittifakının önünde bulunuyoruz. İran'a olan düşmanlıkları, Tel Aviv ve Riyad'ı bir araya getirmek için çalışıyor” dedi.
İki analistin kaleme aldığı, İsrail ile Suudi yönetimi arasındaki ilişkileri inceleyen yazısı şöyle:
“Suudi Arabistan kendisini Arap dünyasının lideri olarak sunuyor; ancak Filistinlilerin şu anki durumu İsrail ile dostane ilişkiler hakkında açıkça konuşmasını zorlaştırıyor; çünkü, Suudi-İsrail ilişkileri bir güvenlik ve ticari çıkarlar ağına dayanıyor.
‘NETANYAHU, KAŞIKÇI'NIN ÖLDÜRÜLMESİ
OLAYINDA SUUDİLERİ SAVUNDU'
Başbakan Netanyahu, Suudi Arabistan'ı ABD'nin İran'daki rejimi izole etmek için ihtiyaç duyduğu desteği sağlayabilecek bir parti olarak görüyor ve ortak çıkarları güçlü olmaya devam ediyor; çünkü Netanyahu, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi olayında Suudi Arabistan'ı savunan dünyadaki az sayıda liderlerden biri oldu.
‘ABD VE İSRAİL, SELMAN'IN
DEVRİLMESİNDEN ENDİŞE DUYUYOR'
Başbakan Netanyahu'nun, Suudi Arabistan'ı desteklemesinin başka bir nedeni var. ABD gibi İsrail, Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın devrilebileceğinden endişe duyuyor. Suudi rejiminin çöküşü Ortadoğu'da tehlikeli bir gelişme ile sonuçlanabilir. Amerikan imalatının sofistike silah sistemleri ve bu silahların yanlış ellere geçmesi durumunda İsrail'in güvenliğini tehlikeye atacaktır.
MOSSAD BAŞKANI, SUUDİ
YETKİLİLERLE BİR ARAYA GELDİ
Tel Aviv ve Riyad arasındaki ilişkiler güvenlik ve istihbarat izini sürüyor. Mossad başkanı Yossi Cohen, Suudi güvenlik partileriyle bir araya geldi. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail, İran'dan gelen tehditlere karşı koymak için güvenlik bilgilerini paylaşıyor. Mısır'a ait, Sina Yarımadası'nın doğusunda yer alan Tiran ve Sanafir adaları üzerindeki kontrolünün Suudi Arabistan'a devredilmesinde İsrail'in siyasi desteği var.
Suudi Arabistan Petrol Şirketi'nin (Aramco) bilgisayarlarının İran kaynaklı korsan saldırılarına maruz kaldığı 2012'de Suudi-İsrail koordinasyonunun ortaya çıktığını belirttiler. Bu, Riyad'ın İsrailli bilgisayar şirketleri ile temas kurmasına neden oldu. O zamandan beri siber dünyadaki iki şirket arasında güçlü bağlar ortaya çıktı
SUUDİ-İSRAİL İLİŞKİLERİNİN GELECEĞİ
PRENS SELMAN'IN GÜCÜNE BAĞLI
Suudi yetkililer geçtiğimiz günlerde İsrail pasaportlarını göstermeden İsrailli işadamlarına vize vermeyi kabul ettiler. Suudi yetkililer, Pazartesi günü Suudi Arabistan'ın İsrail'le, Suud el-Qahtani ve Ahmed el Asiri'yle ilişkilerini Kaşıkçı'nın davasıyla kaybettiğini doğruladılar.
Suudi-İsrail ilişkilerinin geleceği, Muhammed bin Selman'ın gücünü nasıl koruyacağına bağlıdır, krallıktaki nüfuzunu geri kazanmayı başarırsa, İsrail ile yeni bir yakınlaşma şansı artacaktır."