Sabah'ta yer alan habere göre: Uzmanlar, Halep'in düşmesi Suriye iç savaşının fiilen muhaliflerin mağlubiyeti ile sonuçlanması anlamına geleceğini söyledi.
Ortadoğu uzmanları Halep'in düşmesi durumunda Suriye'nin geleceğini, karşı karşıya kalacağı tehditleri ve uluslararası toplumun olası tavrını analiz etti.
Talha Köse, "Suriye'de galip olan rejim ve onun destekçileri ile birlikte hareket eden unsurlar ve PYD gibi vekiller kısmen meşruiyet kazanırken, sahada mevcudiyetini devam ettiren diğer örgütlere karşı uluslararası mücadele meşru hale gelecektir. Suriye'de asıl kaybeden ılımlı yerel muhalif unsurlar olacaktır" dedi.
TÜRKİYE AÇISINDAN CİDDİ SORUN
Suriye'nin siyasi geleceği ise büyük ölçüde rejim güçleri ile müttefik olan Rusya ve İran gibi aktörler tarafından belirlenecektir. Ortaya çıkan bu tablo Türkiye açısından ciddi stratejik sorunlara ve güvenlik açıklarına neden olacaktır. Yaklaşık beş yıldır ülkelerindeki savaşın sona ermesini bekleyen ve Türkiye'ye sığınan mülteciler için, rejim güçlerinin galibiyeti, ülkelerine geri dönme ihtimalinin tükenmesi anlamına gelecektir.
Türkiye'deki Suriyeli mültecilerin önemli bir kısmı artık Türkiye'de kalıcı olacaklar ve imkanını bulanlar ise Avrupa'ya giderek kendilerine yeni bir hayat kurmaya çalışacaklardır. Halep'in düşmesi ile oluşacak yeni dalga, Türkiye ile AB ülkeleri arasındaki ilişkileri de gerginleştirecektir.
Ömer Behram Özdemir ise, "Rus hava desteğine sahip olan Esed rejiminin İran Devrim Muhafızlarının, Iraklı ve Afgan milis güçlerinin yoğun katılımıyla kuzey Halep'teki muhaliflerin Halep şehri ve güney Halep ile bağlantısını kesmesi savaş sahasında dengenin rejim lehine bozulduğu bir sürece yol açabilir" dedi.
SAVAŞ BAMBAŞKA BİR EVREYE GEÇER
Savaş öncesinde ülkenin en büyük şehri olan Halep'te muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde halen yüz binlerce sivil bulunmaktadır. Şayet Esed rejimi kendi kontrolündeki Şeyh Neccar ile YPG kontrolündeki Şeyh Maksud arasındaki bölgeyi de ele geçirebilirse bu durum Halep merkezindeki muhaliflerin ve binlerce sivilin kuşatma altına alınması manasına gelecektir. Bu senaryonun olası askeri ve insani sonuçları savaşın bambaşka bir evreye geçmesine yol açabilir.
Hasan Basri Yalçın ise, "Uluslararası toplum bize bir kez daha işe yaramaz olduğunu gösterebilir" dedi.
İngilizlerin dünyaya haince bir hediyesi olan bu kavram uluslararası ahlaksızlıkları gizlemek için paravan olma görevini bir kez daha sergileyecek. Halep düşerse sessiz kalan Amerika, İngiltere veya Almanya değil de uluslararası toplum olacak, yerseniz. On dokuzuncu yüzyıldan yirmi birinci yüzyıla kadar sömürgecilik gibi, Bosna'daki etnik temizlik gibi birçok vakayı gizlemek adına top çevirme alanı işlevi gören uluslararası toplum şimdi de Suriye'de üç maymunu oynuyor: Görmedim, duymadım, bilmiyorum...