Tahliyelerle Halep'in batı kırsalındaki muhaliflerin kontrolündeki bölgeye ulaşan Halepliler, verdikleri demeçlerde Halep'e geri döneceklerini umudunu paylaştı.
Doğu Halep'ten dün gece çıkan Salih Muhammed, rejimin Ramuse'deki kontrol noktasında kendilerini 2 gün boyunca tuttuğunu söyledi.
"Kontrol noktalarında sadece İran ve Rus askerleri vardı. Suriye ordusunun hiçbir mensubu yoktu" diyen Salih Muhammed, iki gün boyunca soğuk havada otobüslerde yattıklarını ifade etti.
Muhaliflerin kontrolündeki bölgeye vardıklarında Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) mensuplarının kendilerine yardım ettiğini dile getiren Salih Muhammed, "Allah ÖSO mensuplarından razı olsun. Bize herşeyi getirdiler, yemek, su verdiler. Rejim tarafı bize hiçbir şey vermedi.' şeklinde konuştu.
Halep'e mutlaka geri döneceklerini vurgulayan Salih Muhammed, ''Halep bizimdir. Halk olarak sahibi biziz. Halep'e eğer biz dönemezsek çocuklarımız dönecek, onlar da dönemezse torunlarımız dönecek. Zafer bizimdir. Allah zaferi bize nasib edecek" ifadelerini kullandı.
Esed rejiminin kendilerine çok eziyet ettiğini belirten Salih Muhammed, şöyle konuştu:
''Rejimden gördüğümüz eziyeti Allah hiçbir Müslümana göstermesin. Esed ve ortakları sivil yerleşim yerlerini misket bombasıyla, paraşüt bombalarıyla ve varil bombalarıyla saldırıyordu. Saldırılarda evlerimiz yıkıldı. Esed zalim oğlu zalimdir. Suriye'de rejim diye birşey kalmadı. Ülkeyi Şii milislerle Ruslar yönetiyor. Geldiğimiz yol Şii milislerle doluydu. İnanın uçaklar olmasa, ülkeye gelen rejim saflarında savaşanları ayakkabılarımızla ülkelerine kadar kovalardık.''
Tahliye edilen Halep'in doğusundaki Tarık el-Bab semti sakinlerinden Ganiye el-Hamade de, yakın zamanda Halep'e dönmeyi umduklarını dile getirdi.
El-Hamade, "Halep'te bize etmedikleri eziyet kalmadı. İki gün boyunca otobüslerde aç, susuz kaldık, bize hiçbir şey vermediler. Çok sayıda şehit verdik, sabrettik ve Halep'i terk etmedik. Zorla tehcir edildik. Doğu Halep'te tahliye noktasına geldiğimizde rejim kara ve havadan bize saldırdı. Rejim ve ortakları ejderhalar gibi halkın üzerine ateş püskürtüyorlardı. Gördüğümüz manzara buydu. Biz sokaklarda koşarken rejim ise olduğumuz yerlere havan toplarıyla saldırıyordu'' diye konuştu.
Halepli çocuk Razan Hac Hasan da, Halep'e döneceklerini söyledi. 13 yaşındaki Razan, "Saldırılara maruz kaldık. Aç ve susuz kaldık ama topraklarımız terk etmedik'' ifadelerini kullandı.
FUA'DAN TAHLİYE EDİLENLER: MUHALİFLER BİZE İYİ DAVRANDI
Suriye'de muhaliflerin kuşatmasında ve Hizbullah kontrolündeki Fua ve Kefreya beldelerinden tahliye edilen siviller de, muhaliflerden iyi muamele gördüklerini anlattı.
Fua ve Kefreya'dan ayrılan aralarında kadın, çocuk, hasta ve yaralıların bulunduğu grup rejim güçlerinin ele geçirdiği doğu Halep'e götürülmek üzere beklerken, tahliyeden sorumlu muhaliflerin kendilerine çok iyi davrandığını belirtti.
Fualı sivillerden Ebu Cafer, muhaliflerin beklerken kendilerine istedikleri her şeyi verdiğini söyledi. Cafer, "Çok şükür muhalif gençler bizi hiçbir şekilde rahatsız etmedi. Ne istersek fazlasıyla verdiler" dedi.
TAHİLYE SÜRECİ
Ateşkes ve tahliyeler, Rusya ile Türkiye'nin arabuluculuğunda gerçekleşmişti. İki ülke aynı zamanda mutabakatın garantörü durumunda. Doğu Halep'ten siviller ve muhalifleri tahliye eden ilk konvoy 15 Aralık'ta yola çıkmıştı. Bölgeden ayrılan sivil ve muhalif savaşçılar, Türkiye sınırında muhaliflerin kontrolündeki İdlib'e nakledilmişti. Mutabakata göre, doğu Halep'teki süreç tamamlandığında, Şam'da rejim güçlerinin kuşatmasındaki Madaya beldesi ve Zebadani ilçesinden tahliyeler başlayacak. İki bölgeden bin 500 kişinin İdlib'e nakledilmesi öngörülüyor. İranlı General Seyid Cevad komutasındaki rejim yanlısı terör grupları, geçen Perşembe ve Cuma günü, doğu Halep'ten rejim bölgesine giden tahliye konvoylarına saldırmış, toplam 18 sivili öldürmüştü. Ateşkes ve tahliyelere başından beri karşı çıkarak savaş suçları işleyen gruplar, Fua ve Kefreya'dan da tahliyelere izin verilmesi şartını ileri sürmüştü.
