TİMETÜRK I HABER MERKEZİ

Melahat KEMAL

Kasım ayının sonundan bu yana Halep'in güneyinde tüm şiddeti ile süren savaşta çatışmalar seyreklesirken aynı süreçte rejimin Kuveyris üssü çevresinde IŞİD'in Safira'ya açılan bölgesini kuşatma altına alma girişimi dikkatleri cekiyordu. Bu evrede Lazkiye'nin Türkmen Dağı bölgesinden önce Kürd Dağı'na daha sonra ise Cisr'eş Şuğur'a çekilen Nusret Cephesi'nin ardından Ahrar'uş Şam da İdlib'teki güçlerini çeşitli bölgelere kaydırdı.

Yığınakların Ardından

Bu transferlerin ardından önce Nusret Cephesi'nin Başköy'e giden konvoyu hemen ertesinde ise Ahrar'uş Şam'ın zırhlı konvoyunun Halep kuzeyine sevk edilmesi haberleri dikkatleri tekrar bölgeye çekti. Sonrasında Halep'in güneyindeki güçlerini Handerat'a ulaştırdığı rapor edilen rejimin daha kuzeyde, Başköy ve DuveyrZeytun'da da hareketlendiği görüldü.

Şubat ayının ilk gününde Başköy hattında seri bir saldırıya geçen rejim bölgede odaklanan muhalif güçleri Duveyr Zeytun taarruzu kuzeydoğu hattına doğru yaymış, muhalif birliklerin direnç hattını topyekün halden parçalı bir duruma sokmuştu. Duveyr Zeytun'u Rus savaş uçaklarının vurması ve Hardatnin'deki ikmal hattını bombalayarak zayıflatmasını takiben kontrol altına alan rejim hemen ardından Tel Cibbin'e ulaştı. Tel Cibbin'deki çatışmalarda bir gecelik gelgitlerin ardından rejimin hâkimiyeti kesinleşirken 2 Şubat günü Nubbul ve Zehra bölgesindeki Şii militanlar ablukayı kırmak için girişimde bulundu.

Nubbul ve Zalehra İkmali Afrin'den

PKK'nın Suriye kolu PYD kontrolündeki Afrin bölgesine sırtını yaslamış şekilde üç seneye varan yarım hilal şeklindeki kuşatmada ikmalini Afrin'den sağlayan Nubbu ve Zehra bölgesine geçtiğimiz haftalarda rejim helikopterlerinin yaptığı ikmallerin bu harekat için olduğu da böylece anlaşılmış oldu. Rejime bağlı helikopterler ile Afrin'in Racu bölgesine çok miktarda mühimmat indiği yerel bilgilendirme komitelerince rapor edilmişti.

İki yönlü saldırı

2 Şubat'taki ilk abluka kırma girişimi Nubbul ve Zehra çevresindeki muhalifler tarafından püskürtülürken hattın doğu kanadında, Başköy – Duveyr Zeytun hattındaki atağı nedeniyle  Zahra hattı görece zayıfladı. Aynı esnada Rus savaş uçaklarının 214 numaralı, Antep – Halep karayolunu Azez'e kadar bombalaması da Nubbul ve Zehra hattının yumuşamasında etkili oldu.

Nubbul ve Zehra'da durum bu şekilde gerçekleşirken rejim Tel Cibbin'i ele geçirdikten hemen sonra Rus uçakları tarafından Hardatnin bölgesine yapılan 70 hava saldırısı muhalif hatları yordu. Rejim Duveyr Zeytun ve Tel Cibbin yönlerinden Hardatnin'e ilerledi. Hardatnin'de ÖSO gruplarının piyade eksikilkleri nedeniyle hızlı bir şekilde bölgede egemen konuma geçen rejimin bloke edilmesi için Nubbul ve Zehra hattındaki güçler de buraya alındı. Bunlar olurken Halep Adli Konsey adı altındaki yerel konsey ve muhalif gruplar seferberlik ilan ederek acil destek çağrısında bulundu.

ÖSO'nun piyade eksiği ve TOW'ların yetersizliği etkili oldu

Nusret Cephesi, Ahrar'uş Şam, Festakim Kema Umirt Tugayı , Ensaruddin, Ceyş'ül Şam gibi grupların savunduğu hatta ÖSO grupları TOW atışları ile destek verdi. Ancak tüm bölgede etkin olan Rus T- 90 tankları ve diğer zırhlılara karşı ÖSO grupları 18 TOW atışı yapabildi. Bu açıdan etkisi düşük olarak nitelendirelebilecek olan bu destek rejimin İranlı ve Afgan Şii militanlardan oluşan piyade akışını durduramadı.

Hardatnin'den ilerleyen rejimi durdurmak için piyade ateş gücünü doğuya kaydıran muhaliflerin Nubbul ve Zehra hattından ilerleme girişiminde bulunan Şii militanların üçüncü girişimini durduramaması sonucu rejim ve destekçisi Şii militanlar Hardatnin'den ve Nubbul ve Zehra'dan Muarrasat El Han'a ilerlemeye başladı.

Muarrasat Elhan'da iki yönden sıkışan cephe ile muhalifler ile rejim ve destekçisi Şii militanlar arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Kuzey mevzilerde Türkiye destekli Sultan Murad'ın, Şam Cephesi'nin ve Nureddin Zengi şemsiyesi altındaki Festakim Kema Umirt grubunun bulunduğu hattın güney mevzilerinde Nusret Cephesi, Ahrar'uş Şam, Ceyş'ül Şam Halep merkez kolu ve Özbek tugayları yer alıyordu.

Rejimin iki hattı birleşti

Muarrasat Elhan'da yaklaşık on saat süren çatışmanın sonunda öğleden sonra yerel saat ile dört sularında hattın birleştiğini ifade eden rejim kaynaklarının iki saat kadar ardından muhalif kaynaklar da durumu onayladı. Rejim yanlısı Manar Tv Nubbul ve Zehra'ya Hardatnin'den gelerek Muarrasat Elhan üzerinden giren İranlı ve Afgan Şii militanların girişini canlı yayında verdi.

İki günlük şiddetli savaş sonunda rejim Nubbul ve Zehra hattına Halep'in kuzeyinden ulaşarak Halep merkez ile Azez koridoru bağını kesti. Böylece muhaliflerin Türkiye ile bağlantısını sağlayan iki kapıdan biri olan Bab'us Selam sınır kapısını da işlevsiz hale getirdi.

Muhtemel Durumlar Neler?

Ancak Halep kuzeyindeki savaşın sonuçlarının bu kadar ile sınırlı kalmayacağı, Bab'ul Hava ve İdlib kuzeyi ile Halep merkezdeki Kastillo yolunun yeni hedefler olacağı düşünülüyor. Muhalifler İdlib hattının ve özellikle de Bab'ul Hava ve Kastillo'nun iki ayrı savaşla gündeme geleceğini ifade ediyor.

Bu konudaki değerlendirmelerden öne çıkan ilk durumlardan biri rejimin Kastillo yolu için Handerat'ta büyük bir abluka saldırısı gerçekleştirmesi iken Nubbul ve Zehra hattından güneye Anadan'a doğru atılacak bir adım ile 60 numaralı otoyol ile Atarib yolunun kesilerek Halep ile İdlib arasındaki bağın koparılmasından sonra Handerat operasyonunun olabileceği.

Atme ve Bab'ul Hava Hedefler Arasında

Ancak muhalif askeri kaynakların göz önünde bulundurduğu ve en güçlü senaryo ya rejimin PKK'nın kontrolündeki Afrin'den geçerek Atme yönüne saldırıması ya da PKK'ya destek vererek bu saldırıyı ABD ve Rusya desteği çerçevesinde vekil şekilde gerçekleştirmesi.

İki durumda da muhaliflerin gerek Atme'deki bir milyona yakın sivil gerekse Bab'ul Hava kapısının tehdidi konusunda Sarmada, Dane ve Atme hattında büyük bir savaşı da seçenekler arasında değerlendirdikleri biliniyor.

Afrin merkezli diğer bir tehdit ise muhalif askeri kaynaklara göre PKK'nın Suriye kolunun Azez hattına doğru ilerlemesi. Bu gelişmeye yönelik adımlar ise PKK tarafından bu sabah saatlerinde atıl ve Ziyara ile Deyr Cemal'in batısındaki köyler işgal edildi. Bu bölgedeki saldırılara karşı Türkiye destekli ÖSO'nun karşı gelebilecek bir gücü bulunmadığı gibi merkez muhalif alanlardan da artık destek gelemeyecek olması Bab'us Selam'ın kurtarılması için Rityan'dan taarruza geçilmesini zorunlu kılıyor. Muhalifler bunu da seçenekler arasında bulunduruyor.