‘Halkımın yağmalanan parasını geri alacağım’
Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk, bugün yaptığı açıklama, herhangi birinin parasına el koymayı değil, halkın yağmalan parasını geri almak için çalışmalarda bulunduklarını söyledi.

Oluşturma Tarihi: 2019-12-08 15:19:33

Güncelleme Tarihi: 2019-12-08 15:19:33

Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk, bugün yaptığı açıklama, herhangi birinin parasına el koymayı değil, halkın yağmalan parasını geri almak için çalışmalarda bulunduklarını söyledi.

Facebook hesabı üzerinden ülkenin yeniden inşası için bunun bir ihtiyaç olduğunu dile getiren Hamduk, herkesin şikâyet etme, mahkemeye başvurma ve temyize gitme hakkına sahip olduğunu belirtti.

Öte yandan Sudan Egemenlik Konseyi ve Bakanlar Kurulu, geçtiğimiz hafta eski rejimin tasfiye edilmesi, Ulusal Kongre Partisi'nin feshedilmesi ve partinin tüm mülklerine el konulmasını öngören yasayı onayladı. Ayrıca eski rejimin sembol isimlerine karşı cezai önlemler aldı.

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O'Brien ile Beyaz Saray'da bir araya gelen Başbakan Hamduk,  Sudan'ın terörü finanse eden devletler listesinden çıkarılması ile Nahda Barajı meselelerini görüştü.

Sudan Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, ABD'li yetkilinin ülkesinin ve Başkan Donald Trump'ın Sudan'da sürdürülebilir demokratik dönüşümü gerçekleştirmek için gereken desteği sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiği belirtildi.

Hamduk, iki ülke arasındaki diplomatik temsilin ikili ilişkileri güçlendireceğini söyledi. Ayrıca Sudan devriminin barışçıl niteliğiyle bölgede bir rol model olacağını dile getiren Hamduk, O'Brien ile yaptığı görüşmede, Sudan'ın terörü finanse eden devletler listesinden çıkarılması meselesini ele aldığını söyledi.

O'Brien'nın ABD'nin bu sorunu en kısa zamanda ele almak konusunda istekli olduğunu belirttiğini ifade eden Hamduk, kendisiyle Nahda Barajı hakkında da görüştüklerini söyledi. Açıklamada, O'Brien'nin bu konuda her üç ülkenin çıkarlarına da hizmet edecek şekilde bir çözüm bulmaya çalıştıklarını ifade ettiği kaydedildi.

Öte yandan Sudan Milli Ümmet Partisi Lideri Sadık el-Mehdi, sivillere ve generallere geçici hükümete karşı planlanan komplolara karşı mücadele etmeleri çağrısında bulundu ve bunun yanı sıra onları, kardeş Arap devletlerinin Sudan'a destek amacıyla ortak bir anlaşmaya varmaya davet etmeye teşvik etti.

Ülkenin orta doğusunda bulunan el-Cezire eyaletinde destekçilerinden oluşan bir kalabalığa hitap eden el-Mehdi, “Hükümet, sivil devrim ve halkın taleplerine cevap veren askeri güçlerin uzlaşısıyla kuruldu. Partimiz geçici hükümetin yanında yer alacak ve hükümete karşı girişilen her komployla yüzleşecektir. Geçiş döneminin başarısı, sivillerin ve askerlerin işbirliği yapmasına bağlıdır” ifadelerini kullandı.

“Arap kardeşlerimizden, Sudan'ın yanında olmalarını ve gerekli desteği sağlamalarını istiyoruz” diyen Mehdi, kutuplaşma ve gerginlikten uzak bir şekilde karşılıklı bir anlaşmaya varmayı istediklerini dile getirdi. Arap ülkelerini Sudan'daki kalkınmayı desteklemek için Marshall Planı üzerinde anlaşmaya çağıran Mehdi, “Uluslararası toplum, Sudan'daki barış ve istikrar sürecini desteklemeli. Zira ülkede sağlanan istikrar, tüm komşu Afrika ülkelerinde istikrarını da temin edecektir” dedi. Öte yandan eyaletlerin sivil valilerinin seçiminde halkın desteğinin arkasında olduğu ehil kimselerin tercih edileceğini belirten Mehdi, Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri'nin (ÖDBG) bu adayları Başbakan Abdullah Hamduk'a sunacağını söyledi.

Şarku'l Avsat'a konuşan kaynaklara göre özgürlük ve değişim koalisyonu, önümüzdeki hafta içerisinde üzerinde uzlaşılan adayların isimlerini açıklayacak. Kaynaklar, bir dizi eyalet için önerilecek adaylara ilişkin koalisyon içerisinde güçlü bir fikir birliğinin bulunduğuna işaret etti.

Milli Ümmet Partisi Başkanı Mehdi, ülkedeki ekonomik durumun üstesinden gelinmesi için köklü reformalar yapılması ve karşılaşılacak zorluklara ilişkin bir konferans düzenlenmesi çağrısında bulundu. Ayrıca bir uzlaşı anayasası hazırlanması gerektiğini dile getiren Mehdi, bu anayasanın iyi yönetim, hesap verebilirlik, şeffaflık ve hukukun üstünlüğüne dayanması gerektiğini söyledi.