Bu planın hayata geçirilmesinin, İsrail-Filistin çatışmasında yeni bir dönemin başlangıcı olacağı uyarısında bulunulan açıklamada, söz konusu adımın tansiyonu yükselteceği, "ateşe benzin dökmek olacağı" kaydedildi.
"Büyükelçiliğin taşınması, ABD'nin İsrail'e tam taraflılığını gösteriyor. Bu da bölgedeki çatışmayla ilgili ABD'ye siyasi rol kaybettirir." denilen açıklamada, uygulanması durumunda ABD'nin dürüst olmadığını ispatlayacağı belirtilen bu planın ayrıca, "Filistin halkının elinde kalan haklarını da alma çabası olduğu" değerlendirmesinde bulunuldu.
Açıklamada, Müslüman ülkelere bu konuyla ilgili birlik olma ve uluslararası toplantılarda Kudüs davasını benimseme çağrısı yapıldı.
ABD'de başkanlığı devralan Donald Trump, seçim sürecinde, ülkesinin Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma sözü vermişti. Trump, son olarak bir İsrail gazetesine yaptığı açıklamada da vaadini unutmadığını belirterek, "Ben verdiğim sözden vazgeçmeyen biriyim." demişti.
ABD yönetiminin, 1995'teki Kudüs Büyükelçilik Yasası'na göre Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması öngörülüyor ancak söz konusu yasa 21 yıldır Bill Clinton, George W. Bush ve Barack Obama'nın başkanlık dönemlerinde her 6 ayda bir "ulusal güvenlik" gerekçesiyle erteleniyordu.