'Hamas belgesi'nin satır araları
Hamas Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal'in, bir süre önce Katar'ın başkenti Doha'da düzenlediği basın toplantısında kamuoyuyla paylaştığı siyaset belgesine yönelik destek ve eleştiri başta olmak üzere farklı tepkiler gelmeye devam ediyor.

Oluşturma Tarihi: 2017-05-06 14:39:31

Güncelleme Tarihi: 2017-05-06 14:39:31

TIMETURK | HABER MERKEZİ

AA'dan Muin Naim'in haberi:

Hamas'ın Filistin meselesiyle ilgili hassas konulardaki tavrını açıklayan belge, Hamas yanlıları, müttefikleri, siyasi düşmanlar ve İsrail yönetimi tarafından farklı iddia ve tepkilerle karşılandı.

KARŞITLAR

Siyaset belgesine karşı olanlar Hamas'a muhalif Filistinliler ile Fetih Hareketi ve Siyonist liderlerin başını çektiği, hareketin siyasi rakiplerinden oluşuyor.

ABBAS YÖNEİTMİ TEPKİLİ

Fetih liderleri ve yanlıları bu belgeyi, tarihi Filistin'den ödün vermek olarak görüyor ve Hamas'ı uluslararası toplumda "Fetih'in yerini alma ve 40 yılı aşkın süredir Fetih'in yaptığı gibi Filistin hakkındaki kararlara" hakim olma çalışması olarak görüyor.

İSRAİL'İN ENDİŞESİ

İsrail ise Hamas'ın bu girişimle, kuruluş bildirisinde Müslüman Kardeşler Teşkilatının (İhvan) kolu olduğunu ilan etmiş olması sebebiyle ABD ve Avrupa'da terörist etiketi aldığı bir dönemde "etrafına örülen uluslararası kuşatmayı kırmasından" endişe ediyor.

ENDİŞE HAKİM

Söz konusu belgeyle ilgili çekimser kalan tarafta ise korku ve tereddüt halinin hakim olduğu görülüyor. Bu tereddüdün kaynağı ise Hamas'ın da "Filistin direnişinin bayraktarlığını yaparken, 1970'lerde vermeye başladığı tavizlerle İsrail ile güvenlik koordinasyonu noktasına gelen Fetih Hareketi'nin" yolundan giderek ilkelerinden taviz vermeye başlayacağı endişesi.

BELGENİN SATIR ARALARI

Hamas'ın bu belgeyle, kendisiyle irtibat kurmak isteyen ancak eski sebeplerden ötürü bundan çekinenlere zemin hazırlayan seçici siyasi ibareler kullandığı görüldü. Teorik olarak ve içerik açısından incelendiğinde yeni belge, Hamas'ın bilinen ilke ve pozisyonlarının daha politik ve tecrübeye dayalı bir dille yeniden ifade edilmesinden öteye geçmiyor.

Bu ilke ve pozisyonlar, Ahmed Yasin'in başını çektiği tarihi Hamas liderleri tarafından ilan edilmiş, Fetih ve diğer Filistinli gruplarla ortak yayımlanan önceki bildirilerde de kabul edilmişti.

SONUÇLARI NE?

Buna göre yeni siyaset belgesinden şu sonuçları çıkarmak mümkün:

Ateşkes, tüm Filistinlilerin ülkeye geri dönüş şartlarının gerçekleşmesi, 1967 sınırlarında Filistin devletinin kurulmasını garanti edecek geçici Filistin mutabakatının kabul edilmesi ancak İsrail'in varlığının tanınmaması. Hamas, bu konudaki tavrını, Şeyh Yasin döneminden bu yana defalarca dile getirdi.

Hamas'ın kuruluş bildirisinde ve daha önce yapılan açıklamalarda Yahudilere düşmanlıkla ilgili kullanılan belirsiz ifadelerin, "sadece İsrail'in cezalandırılması gereken fiillerine dönük olduğu" yönünde düzeltilmesi.

Hamas'ın dünya üzerindeki hiçbir Yahudiye dininden ötürü düşman olmadığının ifade edilmesi. Hamas, bu adımla tavrını düzeltmiş ve uluslararası hukukta kendisini zora sokan tavrının etkileri ile Hamas ve Batılı halklar arasında büyük bir engel teşkil eden Yahudi aleyhtarlığı yaftasından kurtulmuş oluyor.

Kuruluş bildirisinde İhvan'la olan bağlantıya yapılan atıf, Hamas için özellikle Arap Baharı devrimlerine karşı gelişen karşıt devrimlerden sonra bölgedeki rejimlerle iletişime geçmesinde sorun oluşturuyor ve İhvan'a karşı beslenen düşmanlığın gölgesinde onu da suçlu konumuna düşürüyordu. Hareketin bağımsız olduğu ve İslami kimliği vurgulanarak bildiride yapılan düzenlemeyle, hareketin hasımlarının başvuracağı bir düşmanlık argümanı kalmamış oluyor.

İhvan'la olan bağlantı gerçekte fikri ve manevi olsa da yeni metinde örgütsel bağlantı ifadesinin yer almamasının manevi boyutu bulunuyor. Yeni metinde İhvan'la örgütsel bağlantıya değinilmeyen genel bir ifade kullanılıyor ve hareketin ulusallığı ve bir Filistin hareketi olduğu üzerinde duruluyor.

Hamas, fikri ayrılıklara rağmen çoğulculuk ve ötekini kabul etmeye fikri ve fiili olarak karşı değil bilakis bu Hamas'ın istediği ancak kendisini liberal ve ulusalcı Filistin hareketleri olarak adlandıran, siyasi ve fikri tavrından ötürü Hamas'a karşı keyfi ayrımcılık yapan bazı güçlerin reddettiği bir durumdu.

Son olarak denilebilir ki Hamas, deneyim kazanması ve siyasi olgunluğa erişmesinin ardından düşünce ve fikirlerini daha politik ve deneyimli bir şekilde ortaya koyarak ileride bu nedenle ödemesi gerekecek bedellerden kendisini korumayı başardı.