Hamas, 31. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı açıklamada, bölünmüşlüğün sonlandırılması gerektiği düşüncesine bağlı olduklarını duyurdu.
Hareketin bölünmüşlüğün son bulmasının zorunluluğuna işaret eden ilkesel tavrında kalmaya devam ettiği dile getirilen açıklamada, ulusal ortaklık temelinde Filistin'in iç yapısının yeniden düzenlenmesi ve ulusal değişmezlere dayanan stratejik vizyonda, Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) ıslahı ve işgale karşı direnişin yasal haklardan olduğu konularında hareketin uzlaşıya bağlı kaldığı belirtildi.
İsrail'le ateşkesin sabitlenmesi yönünde Hamas'ın çabalarının Gazze'nin Filistin'den koparılması anlamına geldiğine ilişkin iddiaları yalanlayan açıklamada, bunun saptırıcı bir düşünce olduğu bununla Gazze'nin abluka altında kalmasının hedeflendiği dile getirildi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Ablukayı kırma ve dönüş yürüyüşleri, işgal karşısında geniş halk gücünü temsil etmiş ve ortak ulusal çalışma anlayışlarını kökleştirmiştir. Kudüs Filistin'in ebedi başkentidir. Bu Filistin halkının ve İslam ümmetinin değişmez hakkıdır. Bundan vazgeçilemez, her hangi bir parçası üzerinde ihmalkar davranılamaz. İşgal güçlerinin Kudüs'teki Yahudileştirme, yerleşim, gerçekler üzerindeki sahtekarlık ve tarihi eserlerin karartılmasına dönük tüm icraatlar yok hükmündedir."
Hamas açıklamasında, İsrail'le ilişkilerin normalleştirilmesi çabalarına kesin karşı olunduğunu bir kez daha vurguladı.
HAMAS'IN PUSULASI FİLİSTİN'DİR
Hamas'ın pusulasının Filistin'e sabitlendiği belirtilen açıklamada, "Her alanda iradesinin kırılması ve yok edilmesi için yoğun uğraşlara ve devasa zorluklara rağmen Hamas'ın sabit pusulası Filistin yönüne dönük." olduğu dile getirildi.
Filistinli mültecilerin çıkarıldıkları yurtlarına geri dönüşünün doğal hakları olduğu dile getirilen açıklamada "Halkımızın Kudüs'teki hakkı, o toprak üzerinde bir Filistin devleti kurmaktır. Topraklarının işgalden temizlenmesi, uluslararası hukukla garanti altına alınmış olan her türlü mücadele vasıtalarıyla gerçekleşir." ifadeleri yer aldı.