Hamas-Dahlan görüşmeleri: Zoraki ittifak
Yeni Şafak yazarı Taha Kılınç, bir süredir gündemde olan Hamas ve Muhammed Dahlan Görüşmelerini bugünkü köşesine taşıdı. Kılınç, Bu görüşmelerin ve sonunda varılması ihtimali olan anlaşmayı 'zoraki ittifak' olarak tanımladı.

Oluşturma Tarihi: 2017-08-09 20:59:58

Güncelleme Tarihi: 2017-08-09 20:59:58

TIMETURK | HABER MERKEZİ

Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Suudi Arabistan'ın öncülüğünde Katar'a yönelik başlatılan abluka, geçtiğimiz 5 Ağustos günü tam ikinci ayını doldurdu. Ablukanın en dikkat çekici sebeplerinden olan 'Hamas' ile ilgili de dikkat çekici gelişmeler yaşandı.

Buna göre Hamas, Ortadoğu'nun karanlıklar prensi Muhammed Dahlan ile görüşmüştü. Gelen bilgiler arasında öne çıkan şeylerden biri de Dahlan'ın Filistin'de yönetime ortak olacağıydı.

Taha Kılınç bugünkü köşesinde söz konusu olayı ve arkaplanını yazdı.

İşte Kılınç'ın yazısının ilgili kısımları:

 

ÖNCE "MISIR ZİYARETİ" HABERİ GELDİ

Katar kuşatmasının başlangıcıyla hemen aynı günlerde, Hamas'ın Gazze'deki yeni lideri Yahya Sinvâr liderliğinde bir resmi heyetin Mısır'ı ziyaret ettiği haberi geldi ilk önce. Hamas-Mısır temasları zaman zaman gerçekleştiğinden, bu ziyaretin ‘rutin' olduğu düşünülmüştü. Ancak hemen ardından basına sızan bazı bilgiler, Hamas'la Muhammed Dahlan arasında kapsamlı bir anlaşmaya varıldığını ortaya koydu. Bu, Sinvâr'ın, anlaşmayla ilgili son rötuşları tartışmak üzere Kahire'ye gitmiş olduğu anlamına geliyordu. 

GAZZE'Yİ ORTAKLAŞA YÖNETMEK

Artık tarafların kamuoyuna da çoktan deklare etmiş bulunduğu söz konusu uzlaşma çerçevesinde Hamas, Fetih'ten kovulan Muhammed Dahlan ve kadrosuyla, Gazze'yi ortaklaşa yönetmek konusunda ittifak yapıyordu.

İÇ GÜVENLİK HAMAS'TA SINIRLAR DAHLAN'DA

Gazze'de iç güvenlik sorumluluğu Hamas'ta kalmaya devam ederken, Dahlan ve adamları bir yandan Gazze'nin sınırlarının korunması işini üstleniyor, bir yandan da Mısır ve İsrail'le ilişkilerin sürdürülmesi görevini alıyordu.

DİKKAT ÇEKİCİ NOKTA: MISIR, BAE, MAHMUD ABBAS

Yeni tabloda en dikkat çekici olansa, Mısır, BAE (ve elbette İsrail'in) doğrudan müdahalesiyle, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve adamlarının tümüyle devre dışı bırakılmasıydı.

DAHLAN ve HAMAS CEPHELERİ ARASINDA 'TAZMİNAT' GÜNDEMDE

Geçtiğimiz günlerde, BAE'deki karargâhından Gazze'deki bir hükümet toplantısına canlı yayınla bağlanan Muhammed Dahlan, bir adım daha atarak, kendi adamlarıyla Hamas arasında on yıl önce yaşanan çatışmalarda ölenler için tazminat ödeneceğini duyurdu. Filistinlilerin yaptığı açıklamaya göre, 10-15 Haziran 2007'de Gazze'de çıkan çatışmalarda Dahlan cephesinden 380 aile, Hamas'tan da 320 aile kurban vermiş, toplam yaralı sayısı da 800'ü bulmuştu. Yakınlarını kaybetmiş her bir aileye ödenecek tazminat tutarının 50 bin dolar olacağı belirtiliyor. BAE'nin, sadece tazminat ödemeleri için ayırdığı fonda yer alan tutarsa 50 milyon dolar.

KATAR'IN BOŞLUĞU DOLDURULUYOR

Abluka yoluyla Katar'ın bölgeye direkt erişiminin engellenmesiyle birlikte, doğan boşluğu Mısır-BAE-İsrail üçlüsü doldurmaya kararlı gibi görünüyor. 2007'den bu yana İsrail'in ağır kuşatması altında yaşam savaşı veren Gazze halkı için öncelikli ihtiyaç, bir an önce hayatî fonksiyonlarını sürdürmesine yarayacak bir rahatlık ortamının sağlanması. Hamas da bunu çok iyi fark ettiğinden, ilkesel bazda aynı noktada durmadığı Muhammed Dahlan'ın Gazze'ye uzanmasına ve yönetime ortak çıkmasına razı olmak durumunda kalıyor. Mevcut durumda, başka çaresi yok çünkü.

Katar'a yönelik ablukanın gerekçeleri açıklanırken, Doha yönetiminin “Hamas ve Müslüman Kardeşler gibi terör örgütleriyle yakın ilişkisi” söz konusu edilmişti. Gelinen noktada anlaşılan o ki, bu iki yapıyla yakın ilişki, aktörlerden biri Muhammed Dahlan olduğunda kimseyi rahatsız etmiyor. Hatta İsrail ve ABD bile, Gazze'nin tümüyle kontrol altına alınması ihtimali doğduğu için, yeni durumdan gayet memnun.

GAZZE'NİN DAHLAN ELİYLE DİZAYNI

Gazze'nin Dahlan eliyle dizayn edilmesi, Mahmud Abbas sonrası Filistin yönetiminin şekillendirilmesi açısından da önemsenen bir proje. BAE'nin bonkör bağışlarıyla Gazze'de temel sıkıntılar giderilirken, Dahlan'ın bizzat hazırlayacağı bir mücadele planı çerçevesinde bölgedeki ‘tehlikeli' yönelimlerin de tırpanlanabileceği hesaplanıyor. Bu bağlamda Hamas da ‘eğitilecek', uysallaştırılacak ve direniş fikrinden uzaklaşmış sıradan bir halk hareketine dönüşecek. Plan bu.

UZUN ÖMÜRLÜ OLMAYABİLİR

Katar'ın (ve bu arada tabii ki Türkiye'nin de) devre dışı bırakılması yoluyla kotarılan böylesi bir planın ne kadar işleyebileceğini hep birlikte göreceğiz. Ancak şimdiden kesin olan bir şey var: Olağanüstü şartların dayattığı, kendi içinden doğal sebeplerle başlamayan hiçbir süreç, uzun ömürlü olmuyor. Daha önce defalarca denenen ve hepsi de hüsranla sonuçlanan Hamas-Fetih uzlaşma girişimleri, bunun en yakın örneği. Hamas cephesi için, ‘ezeli düşman' Dahlan'la masaya oturmak zorunda kalmak zaten başlı başına bir moral bozukluğu sebebi. İttifakın serencâmı, bu duygusallıktan mutlaka etkilenecektir.