'Han el-Ahmer'i yıkma kararının sonucu felaket olur'
Fransa'nın BM Daimi Temsilcisi François Delattre, 'İsrail'in Han el-Ahmer'i yıkma kararının sonucu felaket olur. Siyasi anlamda geri alınamaz sonuçları olabilir.' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2018-09-21 09:41:52

Güncelleme Tarihi: 2018-09-21 09:41:52

Fransa'nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi François Delattre, İsrail'in işgali altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Han el-Ahmer'i yıkma kararının felakete yol açacağı uyarısında bulundu.

BM Güvenlik Konseyi (BMGK), Filistin dahil Orta Doğu'daki meseleleri görüşmek üzere toplandı.

Delattre, burada yaptığı konuşmada İsrail'in aldığı Han El- Ahmer'in yıkılma kararından derin endişe duyduklarını belirtti, bu kararın bölgedeki gerilimi tırmandırabileceği uyarısı yaptı.

"Bu karar 160'ı çocuk 230 kişiyi etkiliyor. Han el-Ahmer'i yıkma kararının sonucu felaket olur. Siyasi anlamda geri alınamaz sonuçları olabilir." değerlendirmesinde bulunan Delattre, Han el- Ahmer'in yıkılmasıyla Doğu Kudüs'ün diğer Filistin topraklarından ayrılabileceğini söyledi.

"İki devletli çözümün büyük oranda patlaması"

İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Karen Pierce, 25 yıl önce yapılan Oslo Anlaşması'nın başarısız olmasından dolayı endişe duyduğunu belirterek, "Stratejik ve Filistin Devleti'nin devamlılığı açısından önemli olan Han el-Ahmer'in yıkılması kararı, iki devletli çözüm arayışının büyük oranda patlaması demektir." diye konuştu.

Han el Ahmer'in yıkılmasının uluslararası kanunlara da aykırı olduğunu belirten Pierce, "Buradan İsrail hükümetini bir kez daha Han el- Ahmer'i yıkma kararını uygulamamaya çağırıyoruz." ifadesini kullandı.

ABD'nin yardımları durduğu UNRWA'nın da karşılaştığı mali zorlukların farkında olduklarına ve ajansı desteklemeye devam edeceklerini kaydeden Pierce, "Gazze'de insani durum giderek kötüleşiyor. Buraya da desteğimizi sürdüreceğiz." açıklamasında bulundu.

"ABD'nin attığı adımlar iki devletli çözüme büyük oranda hasar verdi"

Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia da konseydeki konuşmasında ABD'nin Filistin'e yönelik attığı adımları eleştirdi.

ABD'nin son dönemde FKÖ'nün Washington ofisini kapatma, UNRWA'ya desteği kesme gibi kararlar aldığına işaret eden Nebenzia, "Bu adımlar, İsrail ile Filistin arsında iki devletli bir çözüme yönelik tüm çabalara büyük hasar verdi." değerlendirmesinde bulundu.

"27 Eylül'de UNRWA için bakanlar seviyesinde toplantı olacak"

BM Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Nickolay Mladenov, konseyi Filistin'deki son durum hakkında bilgilendirdi.

BM Genel Kurulunda 27 Eylül'de Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNWRA) için bakanlar düzeyinde bir toplantı yapılacağını belirten Mladenov, “Tüm katılımcıları ajansın hayati önemdeki hizmetlerinin sürdürmesi için destek vermeye çağırıyorum.” dedi.

İsrail'in Doğu Kudüs dahil Filistin topraklarındaki yasa dışı yerleşim birimlerine ilişkin herhangi bir adım atılmadığını vurgulayan Mladenov, “Tüm yerleşim aktivitelerinin uluslararası hukukun ihlali olduğu ve barışın önündeki en büyük engellerden birisi olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum.” diye konuştu.

Mladenov, İsrail'in işgali altındaki Doğu Kudüs'ün doğusunda yer alan Han el-Ahmer'i yıkım kararı aldığına işaret ederek, "Buradaki yapıların yıkılması 2 devletli çözümü baltalar ve uluslararası hukukun ihlali anlamına gelir." ifadesini kullandı.

Filistin konusunda umut tazelemek gerektiğini belirten Mladenov, iki devletli çözüme yönelik anlamlı görüşmelerin başlaması gerektiğini belirtti.

Yıkım kararıyla gündeme gelen Han el-Ahmer

İsrail Yüksek Mahkemesi, mayısta Han el-Ahmer bölgesinde yaklaşık 190 Filistinlinin yaşadığı derme çatma barakalar ile bölgedeki başka yerlerden gelen 170 öğrencinin eğitim gördüğü okulun yıkılmasına karar vermişti.

Mahkemenin kararının ardından temmuz başında İsrail polisi eşliğinde bölgeye gelen yıkım ekibi, Filistin'in farklı yerlerinden gönüllüler ve bölge halkının direnişiyle karşılaşmıştı.

Hem uluslararası camiadan gelen tepkiler hem de Filistinlilerin direnişi sebebiyle İsrail güçleri yıkımı gerçekleştirememiş, İsrail mahkemesi de bölge sakinlerinin başvurusu üzerine yıkım kararını askıya almıştı.

İsrail Yüksek Mahkemesi 5 Eylül'de de Han el-Ahmer'deki yıkım kararına yapılan itirazı reddederek, bölgenin 7 gün içinde boşaltılmasına ve yıkımların başlatılmasına hükmetmişti.