AFP'ye göre, Filistinli kadınlar yıllardır tutuklu eşlerinin spermlerini İsrail hapishanelerinden kaçırarak, tüp bebek tedavisine başvuruyor.
İman, Hamas'ın silahlı kanadının bir üyesi olan eşi Muhammed'in Gazze'deki 2014 savaşı sırasında İsrail güçleri tarafından yakalandığını ve daha sonra harekete mensup olduğu gerekçesiyle 11 yıl hapis cezasına çarptırıldığını söyledi.
İman'a göre, İsrail güneyindeki bir hapishanede olan Muhammed, serbest kalan bir başka Filistinli tutukluya küçük bir şişe içerisinde spermlerini verdi.
Serbest bırakılan Filistinli, İsrail tarafından sıkı bir şekilde kontrol edilen Gazze Şeridi geçişini taşıdığı emanet ile geçmek zorunda kaldı.
Daha sonra İman'ın tüp bebek tedavisi yapıldı ve ardından işe yarayıp yaramadığını görmek için endişeli bir bekleyiş geldi.
Toulouse Üniversite Hastanesi'nde üreme sağlığı uzmanı Louis Bujan, AFP'ye verdiği demeçte, “Sperm bir kapta 24 saatten fazla tutulabilir ve canlı kalabilir” dedi.
İman, 2020 yılında üç denemeden sonra hamile kaldığında, gözaltındaki kocasını son ziyaretinin üzerinden beş yıl geçmişti.
Filistinli kadın eşi tutuklanmadan önce dünyaya gelen üç kızının yanında yaşadıklarını şöyle anlattı;
“Kocam serbest bırakıldığında başka bir hamilelik için çok yaşlı olmaktan korkuyordum. Bir oğlum olmasını çok istiyordum.”
Gazze Şeridi'nde daha önce hastanelerden kaçırılan spermlerle tüp bebek tedavisi uygulayan doktor Abdulkerim Hindavi, İman'ın tedavisini gerçekleştirdi.
Hindavi, “Sperm genellikle bir kalemin veya küçük bir şişenin içine gizlenmiş olarak gelir, ziyaretler sırasında gizlice verilir veya serbest bırakılmış bir hücre arkadaşı tarafından gizlice dışarı çıkarılır. 12 saat içinde burada olmalı, yoksa artık kullanılamaz. Daha sonra da klinikte saklanmak üzere dondurulur” diye konuştu.
Tüp bebek tedavisi, Hamas'ın bölgede iktidara geldiği 2007 yılından bu yana İsrail ablukası altında olan Gazze için büyük bir meblağ olan 2 bin dolara mal oluyor.
Batı Şeria merkezli Filistinli Tutsaklar Kulübü, hapisteki babalardan sperm kaçırma yoluyla 96 bebeğin dünyaya geldiğini tahmin ediyor.
Bu çocukların çoğu, Dr. Gosun Badran'ın çalıştığı Nablus'taki Razan Kısırlık ve Tüp Bebek Merkezi'nin yardımıyla hayata geldi.
Badran, pek çok hasta bunu İsrail'e karşı bir zafer olarak görürken, sağlık ekibinin siyasetin dışında kalmaya çalıştığını söyledi.
Doktora göre merkez, biraz yaşlı kadınlar ve eşleri uzun hapis cezası alanlar dışında tüp bebek işlemlerini kabul etmiyor.
Tutukluların tedavisinde ücret almayan merkez için spermin hapisteki eşten olduğunu doğrulamak büyük önem taşıyor, hatta tedavi öncesinde aile yeminli ifade veriyor.
Dr. Hindavi ise, “Hiç kimse spermin eşten gelip gelmediğini bilmek için bir DNA testi istemez. Çünkü örnekler genellikle eş veya bir akraba ile birlikte gönderilir” dedi
İsrail Hapishaneleri Servisi (IPS) ise sperm kaçırma hikâyelerine şüpheyle bakıyor.
IPS sözcüsü Hana Herbst AFP'ye verdiği demeçte, “Bu iddiaları destekleyecek hiçbir bilgimiz veya kanıtımız yok” diyerek bunları ‘söylenti' olarak nitelendirdi.
Şark'ul Awsat