Hint basınındaki haberlere göre, Genelkurmay Başkanı Bipin Rawat, başkent Yeni Delhi'de düzenlenen bir etkinlikte yaptığı konuşmada, "Liderler, halkı uygunsuz yönlere yönlendirenler değildir. Çok sayıda üniversitede, kolejde ve öğrencide tanık olduğumuz gibi kitleleri ve kalabalıkları şehirlerimizde ve kasabalarımızda kundakçılık ve şiddet eylemlerine taşımak liderlik değildir" ifadelerini kullandı.
Genelkurmay Başkanı'nın ifadelerine muhalefetteki parti liderlerinden tepki geldi.
"ASKER, SİVİL ÜSTÜNLÜĞÜ ANLAMALI"
Tüm Hindistan Müslüman Meclisi Birliği (AIMIM) Başkanı ve Haydarabad Milletvekili Asaduddin Uveysi, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Liderlik, kişinin ofisinin sınırlarını bilmesidir. Sivil üstünlük fikrini anlamakla ilgilidir" ifadelerini kullandı.
"NE ZAMANDAN BERİ GENELKURMAY BAŞKANI İÇİŞLERE İLİŞKİN YORUM YAPIYOR?"
Muhalefetteki Hindistan Ulusal Kongresi (INC) Sözcüsü Manish Tewari, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Ne zamandan beri Genelkurmay Başkanı iç işleri hakkında yorum yapmaya başladı" ifadelerine yer verdi.
INC'nin eski Genel Sekreteri Digvijaya Singh, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Sayın Generale katılıyorum, ama aynı zamanda liderler, kendilerini takip edenlerin toplumsal şiddet soykırımına katılmalarına izin verenler değildir. Bana katılıyor musun General?" ifadelerini kullanarak Rawat'ın açıklamalarını eleştirdi.
Genelkurmay Başkanı'nın ifadeleri sosyal medyada gündem olurken, aralarında siyasetçi, gazeteci ve aktivistlerin bulunduğu çok sayıda kişi Rawat'a tepki gösterdi.
VATANDAŞLIK YASASI TARTIŞMALARI
Ülkenin çeşitli eyaletlerinde 31 Aralık 2014'ten önce ülkeye giren gayrimüslim göçmenlere vatandaşlık verilmesine imkan tanıyan ancak aynı durumdaki Müslümanları bu kapsamın dışında tutan yasa, 9 Aralık'tan bu yana protesto ediliyor.
Vatandaşlık Yasası'ndaki değişikliğe karşı ülke çapında düzenlenen gösterilerde protestocularla polis arasında çıkan çatışmalarda 23 kişi hayatını kaybetmişti.
Yürürlüğe giren kanun kapsamında, özellikle Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'da dini baskıdan kaçan Budist, Sih, Jain, Parsi, Hindu ile Hristiyanlar kimliklerini ve Hindistan'da 6 yıldan uzun süredir yaşadıklarını kanıtlamaları halinde vatandaşlık elde edebilecek, aynı pozisyondaki Müslümanlar ise kapsam dışında tutulacak.
Yasa, dünyada en çok Müslüman nüfusa sahip ikinci ülke Hindistan'da 200 milyon Müslüman'ı ikinci sınıf vatandaş haline getirmek ve birçoğunu vatansız bırakmak için atılan bir adım olarak değerlendiriliyor.