Hong Kong'un güney yakasında lüks mağaza ve plazaların bulunduğu Central bölgesinde öğle yemeği vaktinde iş yerlerinden çıkan yaklaşık 300 protestocu dün olduğu gibi bugün de kaldırımları doldurarak, gösteri yaptı.
Çin ve Hong Kong hükümeti aleyhine slogan atan, çoğunluğu beyaz yakalı çalışanlardan oluşan göstericiler polis şiddetini protesto etti.
Yüzlerce kişiden oluşan bir diğer gösterci grup ise Yuen Long metro istasyonunda 4 ay önce hükümet yanlılarının Çin karşıtlarına sopalı saldırısının dördüncü ayını doldurması dolayısıyla bölgedeki bir alışveriş merkezinde oturma eylemi yaptı.
Yüzleri maskeli göstericiler, "Hong Kong'a özgürlük, zamanımızın devrimi", "Beş talep, daha azı değil", "Özgürlük için mücadele, Hong Kong için omuz omuza" sloganları attı.
Kentte bugün yaşanan protesto gösterileri, barışçıl şekilde sona erdi.
Hong Kong'da yaz başından bu yana devam eden protestolarda, son haftalarda protestocular ile polis arasındaki çatışma ve şiddet olayları artmıştı.
Göstericiler, geçen hafta başında üniversite kampüslerini ve kent merkezlerini işgal etmişti.
Güvenlik güçleri, öğrenci ve protestocuların işgal ettiği 10'dan fazla üniversite kampüsünün çoğunda kontrolü ele almış, işgal sadece Polytechnic Üniversitesi'nde devam etmişti.
Geçen hafta başında başlayan üniversite işgalleri nedeniyle birçok üniversite, 2019'un son iki ayında ders yapılmayacağını duyurmuş, yüzlerce yabancı öğrenci Hong Kong'dan ayrılmıştı.
Resmi verilere göre, kentte hazirandan bu yana yaklaşık 5 bin protestocu gözaltına alındı.
PROTESTOLARIN GELİŞİMİ
Hong Kong yönetimi, "Şüphelilerin Çin ana karası, Çin'in Makao Özel İdari Bölgesi ve Tayvan'a iadesini kolaylaştıran" yasa tasarısını 3 Nisan'da parlamentoya sunmuştu.
Tasarının, Hong Kong'un özerk yönetim yapısı ve yargı bağımsızlığını zedeleyerek kenti, Çin merkezi yönetiminin güdümüne sokacağını düşünen muhalefet, haziran başında kentte büyük kitlesel protestolar başlatmıştı.
Protestoların gün geçtikçe şiddetini artırması üzerine Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam, temmuzda tasarının "öldüğünü" açıklamış, gösterilerin sürmesi üzerine 4 Eylül'de tasarının geri çekileceğini duyurmuştu.
Tasarı, 23 Ekim'de resmen geri çekilmesine rağmen protestocular, "demokratik reform" talepleriyle eylemleri sürdürme kararı almıştı.
Göstericiler, tasarını geri çekilmesi ile birlikte protestoların "ayaklanma" olarak adlandırılmasına son verilmesini, polis şiddetinin soruşturulması için bağımsız komisyon kurulmasını, tutuklanan protestoculara af çıkarılmasını ve kentte siyasi reform sürecinin yeniden başlatılmasını içeren beş talep öne sürüyor.