Husilere bağlı Esir İşleri Ulusal Komitesi Başkanı Abdulkadir el-Murteza, Husilere ait "El Mesire" televizyonunun internet sitesinde yer alan açıklamasında, İsveç'in başkenti Stockholm'de 6-13 Aralık 2018'de gerçekleştirilen istişare toplantılarında imzalanan esir değişimi anlaşmasının uygulanması önündeki engelin BAE olduğunu belirtti.
Yemen hükümetinin takas konusunda bir etkisinin olmadığını savunan Murteza, ellerinde "BAE'nin anlaşmadan memnun olmadığı" yönünde bilgiler olduğunu söyledi.
"Amman istişareleri faydasızdı ve istişarelere bu şekilde devam edemeyiz" diyen Murteza ayrıca, konuyla ilgili kurulan yürütme mekanizmasına rağmen esirlerin çoğunun hâlâ kayıp olduğunu ve akıbetlerinin bilinmediğini kaydetti.
STOCKHOLM ANLAŞMASI
Yemenli taraflar, BM himayesinde İsveç'in başkenti Stockholm'de 6-13 Aralık 2018'de gerçekleştirilen istişare toplantılarında esir değişimi, Hudeyde'de ateşkes, limanlar ve Taiz ile ilgili anlaşma imzalamıştı.
Hudeyde'de sağlanan ateşkes etkinliğini korurken, taraflar, kentten çekilme ve esir takası gibi diğer maddeler üzerinde görüşmelere devam ediyordu.
102 YARDIM TIRI BEKLETİLİYOR
Fakat Stockholm Anlaşması'nın ardından uluslararası gözlemcilerin Hudeyde'ye geldiği 23 Aralık'tan bu yana Hudeyde, İb ve Sana'da insani yardım yüklü 102 tır Husiler tarafından bekletiliyor. BM'de devam eden görüşmeler ise
RİYAD ve TAHRAN ARASINA SIKIŞMIŞ ÜLKE: YEMEN
2011 yılındaki 'Arap baharı' ayaklanmaları sırasında Ali Abdullah Salih'in 33 yıllık iktidarının devrildiği Yemen, o tarihten itibaren Suudi Arabistan ve İran'ın karşı karşıya geldiği bir bölge.
İran'ın nüfuz alanını, desteklediği milis gücü Husiler ile genişlettiği bilinirken Suudi Arabistan fiili olarak ülkeye girmiş bulunuyor.
Yemen'de 2012 yılında 33 yıllık iktidarı devrilen Ali Abdullah Salih'in ardından Cumhurbaşkanı seçilen Mansur Hadi'ye karşı Salih, 2014'te Husiler'e destek vermiş ve önlerini açarak başkent Sana'yı ele geçirmelerine yardım etmişti. Bunun üzerine bir süre geçici başkent ilan edilen Aden'de kalan Cumhurbaşkanı Mansur Hadi de Mart 2015'te Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a sığınmıştı. Hadi'ye destek veren Riyad yönetimi, oluşturduğu uluslararası koalisyon ile aynı tarihlerde Yemen'de hava operasyonlarına başladı. Mansur Hadi, Kasım 2015'te Aden'e döndü ve savaş boyunca defalarca saf değiştiren Ali Abdullah Salih kendisine bağlı güçler ile Yemen halkını, ülkenin tüm kentlerinde Husilere karşı ayaklanmaya çağırdı. Ali Abdullah Salih bu çağrının ardından 4 Aralık 2017 günü konvoyuna düzenlenen bir saldırı sonucu öldürülmüştü.
Husiler, Eylül 2014'ten bu yana Yemen'in başkenti Sana ve bazı bölgeleri ellerinde tutarken, Mansur Hadi de Aden'de kalmayı sürdürüyor. İran ve Suudi Arabistan'ın saldırıları sırasında binlerce sivilin öldüğü biliniyor. BM sivil ölümlerini durduracak bir formül sunmazken Tahran ve Riyad uzlaşmayı reddediyor.
KITLIK, SALGIN HASTALIK, İLAÇ ve TEDAVİ EKSİKLİĞİ...
Yemen'de, nüfusun yaklaşık yarısını oluşturan 10 milyon kişi kıtlık çekiyor. Hava bombardımanlarının yanı sıra açlık da ülkedeki ölümlerin başlıca sebeplerinden biri. Pek çok alanda insani kriz yaşanılan ülkede, temiz suya erişimin olmaması, yetersiz beslenme, ilaç ve tıbbi malzemelerdeki eksiklik gibi nedenlerle kolera başta olmak üzere salgın hastalıklar her geçen gün artıyor. Toplam 22 milyondan fazla insanın yardıma ve korumaya ihtiyaç duyduğu biliniyor.