Husilerin Yüksek Siyasi Konsey Üyesi Muhammed Ali el-Husi, X sosyal medya platformunda yaptığı açıklamada, "Batık İngiliz gemisi, yardım tırlarının Gazze'ye sokulması karşılığında çekilebilir. Bu, üzerinde çalışılabilecek bir teklif." ifadelerini kullandı. İngiltere ve İsrail'den konuyla ilgili henüz bir açıklama yapılmadı.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), 18 Şubat'ta Husilerin, 41 bin ton gübre taşıyan Birleşik Krallığa ait Rubymar adlı gemiyi vurduğunu ve geminin su almaya başladığını duyurmuştu. SABA haber ajansı da vurulan geminin yüksek miktarda amonyak ve yağ taşıdığını belirterek büyük bir çevre felaketi uyarısında bulunmuştu.

Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri, 19 Şubat'ta yaptığı açıklamada, hedef alınan İngiliz gemisinin ciddi isabet aldığını, batma riski taşıdığını ve mürettebatın güvenli şekilde tahliye edildiğini belirtmişti. Seri, saldırının Filistin halkına destek amaçlı gerçekleştirildiğini savunarak, İsrail gemilerine ve işgal altındaki Filistin limanlarına giden gemilere yönelik saldırıların devam edeceğini kaydetmişti.

Yemen hükümeti tarafından yapılan açıklamada da Husiler tarafından vurulan geminin Kızıldeniz'deki Yemen'e ait Haniş Adalarına yöneldiği belirtilmişti. Açıklamada, gemi mürettebatının kurtarıldığı ancak Kızıldeniz'de büyük bir çevre felaketi tehlikesiyle karşı karşıya olunduğuna işaret edilmişti.

Kızıldeniz'deki duruma dair bilgilerde, Yemen'deki İran destekli Husilerin, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına tepki olarak deniz ticaretini hedef aldığı, bu nedenle birçok gemicilik şirketinin seferlerini durdurma kararı aldığı ve ABD'nin öncülüğünde uluslararası bir deniz görev gücü oluşturulduğu belirtilmişti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Husilerin Kızıldeniz'deki saldırılarını sonlandırma çağrısı içeren bir kararı kabul etmişti.