Alman yardım kuruluşu Dünya Açlık Yardımı'nın (Welthungerhilfe) Suriye'deki Projelerinden Sorumlu Koordinatörü Halil Kurt, bölgedeki sivillerin durumuna ilişkin Deutsche Welle Türkçe'ye röportaj verdi.
İşte o açıklamaları:
"YARDIMA İHTİYACI OLAN İNSAN SAYISI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR"
Welthungerhilfe'nin kuzeybatı Suriye'de yardım ettiği insanların durumu şu anda çok kötü bir şekil alıyor. Bunun başlıca sebebi hava bombardımanından dolayı birçok insanın yerinden edilmiş olması. İnsanlar, güneydoğu İdlib ve kuzeydoğu Halep tarafından bu taraflara göç ettiği için yardıma ihtiyacı olan insan sayısı her gün daha da fazlalaşıyor.
"İKİ AYLIK GÖÇ BİLANÇOSU: 520 BİN"
Yerlerinden ve yurtlarından edilen insanların toplam sayısı 1 Aralık'tan 29 Ocak'a kadar Welthungerhilfe kaynakları ve Birleşmiş Milletler kaynaklarına göre yaklaşık 520 bin.
BU İNSANLAR NEREYE GİDİYOR?
Bu insanlar nerelere gidiyorlar? Genellikle Dana bölgesine çok büyük bir akım oluyor, Salqin bölgesine gidiyorlar, ayrıca Azez ve Afrin tarafındaki kamplara gittikleri görülüyor. Bu insanların ilk tercihi kamplar değil, ilk önce bir tanıdıklarının yanında kalmaya çalışıyorlar. Kampları tercih edenler sadece yüzde 21. Yüzde 14 civarı insan ev kiralamaya çalışıyor. Ağır kış şartları ve ev arzının artmamasından dolayı kiralar çok yükseliyor. İnsanlar dolayısıyla ev tutmak yerine bazen yıkılmış binalarda konaklamayı da tercih ediyorlar. Ocak 2019 itibariyle kamplarda 460 bin kişi kalırken Aralık 2019 itibariyle bu sayı iki kattan fazla arttı.
"SAYI ARTTIKÇA İNSANİ HİZMET SAĞLANAMIYOR"
Yaklaşık 1 milyon kişi kamplarda ikamet ediyor. Kamplarda bu kadar yoğunluğun olması birçok insani hizmetin insanlar tarafından alınmasını engelliyor. Haliyle temel insan hakkı olan gıda, temizlik, su gibi ihtiyaçlar karşılanamıyor. Yerinden yurdundan edilmiş bu insanların hemen hemen hepsinin gıda dışında yardımlara ihtiyacı var. Soba, battaniye, mutfak seti bunlar arasında. Yüzde 87'sinin bir yerde kalmaya ihtiyacı var, yüzde 78'i nakit paraya ihtiyaç duymakta, yüzde 73'ü ise acil gıda yardımına ihtiyaç duyuyor.
"İNSANLAR TÜRKİYE SINIRINA ve ANKARA'NIN KONTROLÜNDEKİ BÖLGELERE KAÇIYOR"
İdlib'den kaçan yerinden yurdundan edilmiş bu insanlar genellikle Türkiye sınırına yakın olan Salqin, Harim, Dana tarafına ya da Türkiye tarafından kontrolü sağlanan Afrin, Azez tarafına gidiyor. Türkiye sınırı resmi olarak kapalı olduğu için insanların geçiş izni bulunmuyor. Onun dışında insanlar ağırlıklı olarak daha güvenli olduğunu düşündüğü için Türkiye sınırına yakın olan bölgelere akın ediyorlar. Bu alan git gide küçülüyor, haliyle bu bölgede çok yoğun insan yaşamakta.
"PSİKOLOJİLERİ ÇOK KÖTÜ"
Durumları şu anda çok kötü. Çünkü insanlar ummadıkları anda bombalama ve hava bombardımanına tabi oldukları için yerlerinden ve yurtlarından bir anda gitmek zorunda kaldılar. Hiçbir şey yanlarına alamadılar ve sadece canlarını kurtarmaya çalıştılar. Psikolojik olarak çok kötü durumda olduklarını söyleyebilirim. Çoğu yakınlarını bu eylemlerde kaybetti. Bu insanların tek isteği sakin ve sükunetli bir hayat sürmek. Ancak bu onlar için şu ana kadar mümkün olmadı. Bu insanlar ayrıca dünyanın bu dramı izlemesine karşın hiçbir şey yapmamasından dolayı ihanete uğradıklarını, kimsenin kendilerine önem vermediğini düşünüyor. Haliyle bu dışlanmışlık onlar için ayrı bir psikolojik baskı oluşturuyor.