Başkanlık sitesinde yapılan açıklamada, Başkan Mesud Barzani bugün Erbil'in Pirmam ilçesinde bir grup Kuveytli gazeteciyi kabul etti. Barzani açıklamalarında "Kürdistan halkının Irak ile 1920'den 2003'e, 2003'ten de günümüze kadar iki aşamadan oluşan ilişkilerini" anlattı.
"BİZ ORTAK OLMAK İSTEDİK AMA KATLİAMLAR YAŞADIK"
“Her 2 aşamada da ortak olmaya karar verildi. Ancak bu ortaklıktan payımıza düşen 4 bin 500 köyümüzün harabeye çevrilmesi, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 182 bin kişinin katledilmesi, Halepçe'den Zaho'ya kadar kimyasal bombardıman yapılması, 18-30 yaş arasında 12 bin Feyli Kürt'ünün katledilmesi ve 8 bin Barzani'nin katledilmesi oldu. 2 aşamada da Kürdistan halkı olarak yaşadığımız tüm felaketlere rağmen Bağdat'a gidip yeni bir sayfa açarak, kardeşlik ve demokrasi içinde birlikte yaşamayı düşündük. Fakat onlar bizi kardeş olarak görmedi.”
Konuşmasında 2003 yılı dönemine dikkat çeken Başkan Barzani, şu ifadeleri kullandı:
“Kürdistan halkı olarak 2'nci aşamada da anayasanın oluşturulması ve yerine getirilmesi konusunda önemli role sahip olduk. Ancak onlar anayasayı çiğneyerek, Kürdistan halkının ekmeğini keserek büyük bir suç işlediler. Şimdi ise anayasadan söz ederek, Kürdistan referandumunun anayasaya aykırı olduğunu söylüyorlar. Oysa anayasayı onlar çiğnemiştir. Bu anayasa, Kürdistan halkının kendi kaderini tayin etme kararını içeriyor.”
Halkın iradesinin tüm siyasi partilerin üstünde olduğunu altını çizen Başkan Barzani, şöyle devame etti:
“Hakları için harekete geçmeyen hiçbir halk amacına ulaşamamıştır. Referandum kararı da Kürdistan halkının kararıdır. Halkın iradesi tüm parti ve baskılardan yüksek olup, haklarından vazgeçmeyeceği gibi verdiği bu karardan da geri adım atmayacaktır. Geçmiş tecrübelerimiz bize, Irak hükümetin Kürdistan halkını ortak olarak kabul etmediğini gösteriyor. Kürdistan halkı da hiçbir baskı ve ihlali kabul etmeyecektir. Şimdi de gerçek bir ortaklık sağlanmadı. Mevcut durumda iki iyi komşu olarak, daha büyük sorunların oluşmasına engel olalım.”
Başkan Mesud Barzani ayrıca, bölgedeki bazı ülkelerin Kürdistan Bölgesi'ndeki referandum kararını üzüntüyle karşılamasına yönelik şu ifadeleri kullandı:
“Çevremizdeki ülkelerin Kürdistan halkının referandumundan korkmaması gerekiyor. Çünkü 26 yılı aşkın bir süredir, Kürdistan Bölgesi'nin bölgedeki huzurun nedeni olduğu kanıtlanmıştır. Referandumdan sonra da söz konusu ülkelerle ekonomik ve siyasi ilişkilerimiz güçlenecektir.”