"Küresel iklim değişikliği", veya "iklim krizi" şeklinde son yıllarda gündeme sokulan hava olayları, ilk olarak Davos zirvelerinde konuşulmaya başlandığı tarihten bu yana hükümetlerin politikalarını şekillendirmeye başladı.

Dünyada yer yer rastlanan "aşırı soğuk" veya "aşırı sıcak" ölçümlerinin her ikisini de "iklim değişikliği" başlığı altında değerlendiren birçok uzman, küresel güç merkezlerinin en büyük sebep olarak gösterdiği "karbon salınımı" iddiasını gündemde tutuyor ancak bazı uzmanlar tarafından ikna edici bulunmuyor.

Aynı güç merkezlerinin karbon salınımına kaynaklık etmesi ve bu yönde herhangi bir düzenlemeye gidilmemesi, birbirinden farklı komplo teorilerinin ortaya atılmasına sebep oluyor.

Bu tür teorilerden en dikkat çekici olanı ise, hava durumlarına (meteoroloji) çeşitli teknolojik müdahalelerle hedef seçilen ülkeyi zor duruma sokmak.

HİNDİSTAN SORUŞTURMA BAŞLATTI

Hindistan Savunma Bakanı Rajnath Singh, ülkeyi vuran afetlere yol açan iklim değişikliğinde "düşman bir ülkenin" dahli olup olmadığının soruşturulacağını açıkladı.

ANI News'in haberine göre, Bakan Singh, 35 altyapı projesini tanıttığı programda, Uttarakhand, Ladakh, Himaçal Pradeş ve Sikkim gibi sınır eyaletlerinde, doğal afetlerde son yıllarda artış görüldüğüne dikkat çekti.

Singh, birçok uzmanın bu afetlerin nedeninin iklim değişikliği olarak gösterdiğini ifade etti.

Ancak Singh, değişen hava durumunun kendisini endişelendirdiğini belirterek şunları söyledi:
"Ülkedeki iklim değişikliği sadece bir hava olayı değil, aynı zamanda ulusal güvenlik meselesidir. Savunma Bakanlığı, bu konuyu son derece ciddiye alıyor ve bu olaylarda düşman bir ülkenin dahli olup olmadığı konusunu soruştururken dost ülkelerden yardım isteyecek."

AA