Oxford Üniversitesi'nde eğitim gören Harold Wilson, 1964-70 ve 1974-76 yılları arasında İşçi Partisi'nden Başbakandı.
SAĞCI VEKİLLER MOSKOV AYANLISI BİR HÜCREDEN ŞÜPHELENİYORDU
Müesses nizam ile bağları koparma vaadiyle iktidara gelen Wilson, bazı sağcı yetkililerin, Başbakanlık Konutu'nda Moskova yanlısı bir hücrenin varlığına inandıklarından emindi. Onları, kendisine karşı komplo kurmakla, kendisini karalamak için ABD ve Güney Afrika istihbaratıyla ortak çalışmakla suçluyor, müesses nizamın temsilcilerinin kendisini devirmek için yaptığı komploları örtbas ettiklerine inanıyordu.
Harold Wilson Kraliçe 2. Elizabeth ile 1965'te Waterloo istasyonunda
WILSON'DAN GAZETECİLERE: DEMOKRASİ TEHDİT ALTINDA
1976'da başbakanlıktan istifa ettikten birkaç hafta sonra Wilson, BBC'den iki gazeteciyi evine davet etmiş, demokrasinin tehdit altında olduğunu, gazetecilerin bunu araştırması gerektiğini, kendisinin onlara yardımcı olacağını söylemişti.
Kendimi odanın köşesinde tombul bir örümcek olarak görüyorum" diyen Wilson, "Bazen uykuda konuşuyorum. İkiniz de dinlemelisiniz. Arada bir görüştüğümüzde Charing Cross Caddesi'ne gidip kör bir adamı tekmelemenizi söyleyebilirim. O kör adam size bir şeyler anlatabilir" diye devam etmişti.
The Crown dizisinden bir sahne, Harold Wilson (Jason Watkins) Kraliçe 2. Elizabeth (Olivia Colman) ile
ÖGZLER NIXON SKANDALINDAYDI
O sıralar dünyanın dikkati ABD'de Başkan Richard Nixon'ın istifasına yol açan Watergate skandalı üzerine kilitlenmişti. Washington Post'ta skandalı yazan muhabirler, "Deep Throat - Derin Gırtlak" adını verdikleri esrarengiz birinden bilgi alıyorlardı. Wilson, bu tombul örümceğin yeni Derin Gırtlak olmasını umuyordu belki de.
WILSON'IN PARANOYAK OLDUĞU DÜŞÜNÜLDÜ
Salford Üniversitesi'nde Wilson komploları ile ilgili ders veren Dan Lomas'a göre, Tombul Örümcek haberi çıktığında genel kanı bunun "paranoyadan ibaret" olduğu yönündeydi.
ESKİ MI5 AJANI: WILSON'IN KOMÜNİST AJAN OLDUĞUNA İNANMIŞTIK
Ancak eski MI5 görevlisi Peter Wright,1980'lerde 'Spycatcher' adlı otobiyografisinde Wilson'ı istifaya zorlayacak bir komplo girişiminde bulunan MI5 ekibinde yer aldığını, zira onun komünist ajanı olduğuna inandıklarını yazmıştı.
İşçi Partili Başbakan Harold Wilson (Joseph Kagan'ın ürettiği Gannex trençkotları giyiyor)
WILSON'IN DOĞU BLOĞU ÜLKELERE ZİYARETİ
Bu konuda ellerinde herhangi bir delil bulunmuyordu. Wilson, 1940'larda ve 50'lerde Doğu Bloku ülkelerine önce ticaret bakanı olarak, daha sonra muhalefette iken de bir kereste şirketine danışmanlık yaptığı dönemde birkaç ziyarette bulunmuştu.
* Doğu Bloğu ülkeleri: Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin dışında Doğu Almanya, Romanya, Bulgaristan, Macaristan, Çekoslovakya, Polonya ve 1961 yılına kadar Arnavutluk'tu. Yugoslavya komünist bir ülke olmasına karşın hiçbir zaman Doğu Bloku ülkeleri arasında yer almadı. Doğu Bloku 1989'da Sovyet rejiminin çökmesiyle birlikte sona erdi.
"JOSEPH KAGAN DA AJAN OLABİLİR"
Eski MI5 görevlisi Peter Wright, Wilson'un, bu ziyaretlerden birinde casus olmak için ikna edildiğinden emindi. 1988'de BBC'nin Panorama programında sorunun "ziyaret sayısı" olduğunu ifade ediyordu. Wilson'ın ayrıca Doğu Avrupa ülkeleri ile bağlantıları olan iş adamlarıyla dostluğu vardı. Bunlardan biri de trençkot imalatçısı Joseph Kagan ve basın patronu Robert Maxwell idi ki MI5'te onun hakkında da şüpheler vardı.
ESKİ KGB AJANI DA "WILSON CASUS" DEMİŞTİ
Ayrıca 1960'ların başlarında Sovyetler Birliği'nden kaçan eski KGB ajanı Anatoly Golitsyn, Wilson'ın casus olduğunu, Wilson'dan önce İşçi Partisi lideri olan Hugh Gaitskell'in de ona liderlik yolunu açmak için suikast sonucu öldürüldüğünü iddia ediyordu. Bu iddia MI5 genel müdürü tarafından yalanlanmış olsa da, Wright'ı ve CIA karşı istihbarat birimi başkanı James Angelton'u ikna etmeye yetmişti.
KGB WILSON'I HEDEF ALMIŞTI
KGB'nin arşivcisi Vasili Mitrokhin'in 1992'de Rusya'dan kaçması sonrasında, Wilson'ın bir ara KGB'nin hedeflediği politikacılar listesinde yer aldığı anlaşıldı. Ancak Wright'ın bunu 1970'lerde bilmesi mümkün değildi; yani sadece tahminde bulunmuştu. (Mitrokhin arşivi, bu planla ilgili hiçbir gelişme kaydedilmediğini gösteriyordu.)
Harold Wilson parti konferansında konuşuyor
MIS: KAYNAK GÜVENİLİR DEĞİL
MI5, eski MI5 görevlisi Peter Wright'ın güvenilir bir kaynak olmadığını söylüyor. İnternet sitesinde Wilson hakkındaki iddialara yönelik bir sayfada MI5, Wright'ın istihbarat servisinde Wilson karşıtı komplo iddialarının "çürütüldüğünü" ifade ediyor.
Wright ise Spycatcher kitabında, 30 MI5 görevlisinin bu komploya karıştığını iddia etmiş, daha sonra Panorama programında sorulduğunda bu sayıyı 8-9 olarak düzeltmiş ve sadece bir görevlinin Wilson'u devirme konusunda ciddi kararlılık sergilediğini söylemiş, kitabın bu bölümünün "güvenilir olmadığını" ifade etmişti.
WILSON'A "İSTİHBARAT İÇİNDE RAHATSIZ BİR GRUP VAR" DENİLMİŞTİ
Wilson'ın biyografisini yazan tarihçi Ben Pimlott'a göre, Başbakan Wilson 1975'te MI5 başkanını huzuruna çağırmış, Başbakanlık konutunda komünist bir hücrenin varlığına inanan "küçük bir hoşnutsuzlar grubunun" istihbarat servisinde yer aldığı bilgisini bu kişinin ağzından duymuştu. MI5 yetkilisi, bu grubun kontrol altına alındığına dair Wilson'a güvence vermişti.
"İNGİLİZ PARANOYASININ ANTIN ÇAĞI"
Bu konuda rahatsızlık duyan tek insan Wilson değildi. Yazar Francis Wheen, o dönemi "İngiliz paranoyasının altın çağı" olarak tanımlıyor. Gerçekten de o zamanlar çok sayıda komplo söylentileri, bir miktar da gerçek komplo girişimleri ortaya çıkmıştı.
1968'de Daily Mirror'ın sahibi Cecil King, müeses nizamın önde gelenleriyle bir toplantı yapıp, seçilmiş hükümetin yerine Kraliçe'nin kuzeni Lord Mountbatten'ın başkanlığına bir hükümetin gelmesi çağrısı yapmıştı. Ancak Mounbatten öneriyi reddetti ve komplo bir yere varamadı.
"SİVİL SAVUNMA GRUPLARI" YANİ "ÖZEL ORDULAR"
1970'li yılların başlarında, sendikaların militanlığına kızgın bir dizi sağcı eski ordu mensubu, "sivil savunma" grupları olşuturmaya başladı ve bunların aslında özel ordular olduklarından korkuluyordu.
ASKERİ DARBE ÇAĞRISI YAPILDI
2006'daki bir BBC belgeselinde eski ordu ve güvenlik yetkilileri, bir askeri darbe çağrısında bulunduklarını neşeyle anlatıyordu.
"DARBE İÇİN PROVA YAPTILAR"
Wilson'ın en çok güvendiği yardımcısı Barones Falkender, hem kendisinin hem de Wilson'ın, Londra'da 1974'te Heathrow Havaalanı'nda yapılan tatbikatın ya bir güç gösterisi ya da bir darbe için prova olduğuna inandıklarını söyledi.
MI5 WILSON HAKKINDA OLUMSUZ HABERLER YAPTIRDI
Wilson MI5'in basına hakkında olumsuz haberler yaptırdığını da düşünüyordu. Wright bu iddianın doğru olduğunu söyledi.
İKİ SORUŞTURMA YAPILDI
İki soruşturma oldu. 1987'deki soruşturmada, istihbarat servisinde Wilson'a karşı komplo iddialarının doğru olmadığı sonucuna varıldı. Ancak 1996'da kabine sekreteri Lord Hunt'ın başkanlık ettiği soruşturma ise "MI5 içinde biraz, çok az bir miktar hoşnutsuzun var olduğu" ve "yıpratıcı kötücül haberleri yaydığı" sonucuna vardı.
MI5'TE DOSYA AÇILDI
Profesör Christopher Andrew'un 2009'da yayımladığı ve MI5'ın resmi tarihini anlatan kitabında, istihbarat servisinin 1947'de Wilson hakkında bir dosya açtığı, komünist olarak bilinen bir kamu personelinin Wilson'ı onaylayıcı tarzda konuşması üzerine "Worthington" kod adıyla anılan bu dosyanın açıldığı ifade ediliyor.
Andrew, MI5'ın komplo kurmadığı, Wilson'ın ise paranoyak olduğu sonucuna varsa da, kitabın önsözünde, "önemli bir konuyu kasıtlı olarak çıkardığını" belirtiyor. Daha sonra bu konunun "kamu yararı" gerekçesiyle ifşa edilmeyen ve 1963-77 yılları arasında Başbakanlık konutunun dinlendiği iddiası ile ilgili olduğu haberleri çıkmıştı.
Birçok kaynak Wilson'ın bu yönde iddialarda bulunduğunu doğruluyor.
HALA TARTIŞILAN KONULAR
Ancak tarihçilerin hala tartışmakta olduğu ve netlik kazanmamış birçok konu var. David Leigh'in 1988 tarihli 'Wilson Komplosu' (The Wilson Plot) kitabında, benzer bir komplodan söz ediliyor. Wilson'ın biyografisini yazan Pimlott'ın yanı sıra tarihçi Dominic Sandbrook da ortada karanlık bir mesele olduğuna dair göndermelerde bulunuyor.
Lomas ise gerçeğin ortada bir yerde olduğuna inanıyor. MI5 içinde "Peter Wright ve bir arkadaşı" ile sınırlı bir komplo olduğunu, ancak "1970'lerde Wilson'ı devirmek isteyen daha geniş bir sağcı grubun varlığının da kesin olduğu" sonucuna varıyor.
"Wilson komplosu olduğuna inanmak istiyorsanız bu iddiaları destekleyecek pek çok kanıt var. Karşı tarafta iseniz bu kanıtların hayal ürünü olduğunu, asla böyle bir şey olmadığını söyleyebilirsiniz, ki bu argümanı destekleyen kanıtlar da var" diyor Lomas.
"İşte Wilson komplosu ile ilgili harika şeylerden biri de bu. Doğrudur ya da yanlıştır diyemeyeceğiniz, inandığınız şeye göre değişebilen bir mesele."