Savunma, güvenlik ve dış politika alanlarında kapsamlı bir revizyona giden İngiltere bu bağlamda mevcut nükleer silah kapasitesini yaklaşık yüzde 50 oranında artırmaya gidiyor.
Londra hükümetinin 180 adet olan nükleer savaş başlığı sayısını 260'a çıkarmayı öngören yeni stratejisini yakın zaman içinde açıklaması bekleniyor.
The Guardian ve The Sun gazeteleri hükümetin uzun süredir üzerinde çalıştığı entegre bir askeri mevzuatta değişikliğe gideceği ve konuyla ilgili bazı ayrıntıların da basına sızdığını yazdı.
Mevzuata ilişkin yapılan açıklamada Londra hükümetinin son dönemlerde Pekin ve Moskova ile casusluk, siber saldırı ve insan hakları konusunda daha fazla diplomatik bağlantı kurdu.
Buna göre İngiltere, Rusya'nın Devlet Başkanı Vladimir Putin yönetiminde "aktif bir tehdit" oluşturduğunu, Pekin yönetimini de "daha sistemli ilerleyen" bir rakip olarak tanımladığı belirtiliyor.
İngiltere'nin Soğuk Savaş döneminde uyguladığı Trident Nükleer Programı'nı devam ettirmesi, birçok Batılı ülkenin küresel çapta silahsızlanma girişimleri göz önüne alındığında oldukça eleştiri alan bir konu.
Basında çıkan haberler sonrası Nükleer Silahsızlanma Kampanyası (CND), küresel Covid-19 salgını ve iklim değişikliği sorunlarına değinerek raporları "şoke edici" olarak değerlendirdi. CND'den yapılan açıklamada, "Daha fazla nükleer silah istemiyoruz. Hatta hiç istemiyoruz" denildi.
Uluslararası Nükleer Silahları Ortadan Kaldırma Kampanyası (ICAN) Başkanı Beatrice Fihn ise Londra hükümetinin "oldukça tehlikeli bir nükleer silah yarışına" girdiğini söyledi.
İngiltere, Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği'nde (ASEAN) ortak statü elde etmek için başvuruda bulunmuştu. Bu kapsamda Başbakan Boris Johnson yakın bir zamanda Hindistan'ı ziyaret edecek.
Dünyanın en güçlü ordularından birine sahip İngiltere'nin dış tehditlere karşı askeri harcamalarını insansız hava araçları, yapay zeka, uzay ve siber güvenlik alanlarına kaydırmak istediği biliniyor.
Kaynak: Euronews Türkçe