1950'lerden bu yana karada, kumda ve suda gidebilen araçlar olan hovercraft konsepti gördüğü son makyaj sonrasında elektrikli olarak geliştirildi. Arosa adı verilen konsept araç, adını İngiliz mühendis ve kurucu Michael Mercier'den alan Von Mercier firması tarafından tasarlandı.
'Son teknoloji hovercraft ve elektrikli araç inovasyonunun harmanladığı' belirtilen aracın, maksimum hızı 100 kilometre saat olurken, ortalama 65 km/s hızla gidildiğinde 194 kilometre menzili olduğu aktarıldı. Üstü açık spor aracın yerden 18 santimetre yükseklikte olan tasarımıyla suya girdiği anda ortaya çıkan hava yastığı sayesinde suda rahatlıkla gidebildiği vurgulandı.
Araç, savaş uçağı gibi oturma düzenine sahip açık bir kokpite, gizli arka tekerleklere ve dijital bir gösterge panosuyla öne çıkıyor. Arosa ayrıca, üç elektrik motoruna güç sağlayan bir benzinli motordan oluşan bir hibrit-elektrik aktarmaya sahipken, tampon piliyle daha kısa hız patlamaları için elektrik depoluyor. Hovercraft'lar zaman zaman kontrol edilemez olmalarıyla ünlüdür, ancak Von Mercier'in gelişmiş yön kontrol sistemi üstün manevra kabiliyeti vaat ederken, bunun sürücünün kolaylıkla durmasını, dönmesini, geri ve ileri gitmesini sağladığı belirtiliyor.
Arosa'da ayrıca bir tekne gibi yan güverteler bulunurken, böylece daha fazla yolcu hovercraftta seyahat edebiliyor.
Von Mercier, başlangıçta Arosa'nın 50 modelini yapacağını söylerken, aracın yaz aylarına kadar satışa çıkarılmasının planlandığının altını çizdi. Halihazırda yaklaşık 180 müşterinin Arosa'yı satın almak için talep gösterdiğini belirtirken, Arosa'nın yasal olarak halka açık yollarda kullanılamayacağı vurgulandı. Kaynak: Posta Gazetesi
