İngiltere Genelkurmay Başkanı Nick Carter, Afgan hareketinin 1990'larda olduğundan daha "vatansever" ve daha ılımlı olduğunu belirterek "Taliban"ı "düşman" olarak tanımlamayı reddetti.

İngiliz "Sky News" ağıyla yaptığı röportajda Carter, Taliban'la anlaşmanın tüm eylemlerinin onaylanmasını gerektirmediğini vurguladı.

Carter, Afganistan'dan İngiliz vatandaşlarını tahliye etme operasyonlarında ülkesinin güçleri ile Taliban hareketi arasında işbirliğinin varlığını ortaya koydu.

Carter, "Taliban ile sahada işbirliği yapıyoruz ve bu çok doğrudan bir ilişki gibi görünüyor" dedi ve ekledi:"Kabil sokaklarını gerçekten güvenli ve çok sessiz tutuyorlar ve havaalanında bize yardım ediyorlar."

İngiliz General Carter, Taliban Hareketi'nin "tekrar uluslararası bir parya olmak istemediğini" belirterek, "Bence değiştiler" dedi.

Cumartesi gününden bu yana en az 520 İngiliz vatandaşı, diplomat ve eski Afgan çalışanı İngiliz askeri uçaklarıyla Afganistan'dan ayrıldı.

İngiliz hükümeti ise, mevcut kriz nedeniyle risk altında olan 20.000 kadar Afgan'ı almak için Afganları yeniden yerleştirmek için yeni bir planı açıkladı.

Bu yıl İngiltere'ye yaklaşık 5 bin kişinin gelmesi bekleniyor.

Hükümetten yapılan açıklamada, "En fazla risk altında bulunan kadınlara, kız çocuklarına, dini ve diğer azınlıklara" öncelik verildiği belirtildi.

Pazar günü geç saatlerde Taliban'ın başkent Kabil de dahil olmak üzere ülkenin geniş alanlarını kontrol altına almasının ardından birçok ülke vatandaşlarını Afganistan'dan tahliye etmeye başladı.

Taliban, ABD ve NATO'nun Batı yanlısı bir rejim inşa etmek için yaklaşık 20 yılda harcadığı milyarlarca dolara rağmen, başkent Kabil de dahil olmak üzere Afganistan'ın tüm vilayetlerinin merkezini sadece 11 günde kontrol altına aldı.