Irak'ın başkenti Bağdat'ın güneyinde yer alan Sakr Kampı'nda birkaç gün önce meydana gelen patlamayla ilgili Irak diken üstünde. Sakr Kampı'na düzenlenen esrarengiz saldırıdan İsrail sorumlu tutulurken; bazı Iraklı yetkililer ise, olayın “içeriden bir Iraklı hain” tarafından düzenlendiğini öne sürdüler. Irak Başbakanı olaya dair gerçekleri bulmak için tüm ilgili taraflardan bir ortak komite oluşturdu.
Irak'ın başkenti Bağdat'ın güneyinde yer alan Sakr Kampı'ndaki patlamadan birkaç gün sonra, patlama ve ardındaki isimler hakkında çelişkili ifadeler gündeme geldi. Aynı şekilde Irak Başbakanı Adil Abdul Mehdi de olaya dair gerçekleri bulmak için tüm ilgili taraflardan bir ortak komite oluşturdu. Ayrıca Irak hava sahasındaki tüm “havacılık sözleşmelerinin” iptal edildiği belirtildi.
Abdulmehdi, Ulusal Güvenlik Konseyi'nin bir toplantısına başkanlık etti. Toplantıda, Sakr Kampı'ndaki cephanelikte yaşanan patlamanın ayrıntılarına ulaşmak ve en geç 1 hafta içerisinde rapor vermek için tüm ilgili makamları da içeren kapsamlı bir soruşturma da dahil olmak üzere çok sayıda önlem üzerinde duruldu.
Irak Başbakanlık ofisinden yapılan yazılı açıklamada, emirlerin “Savunma ve İçişleri Bakanlıklarına, Haşdi Şabi'ye, aşiretlere veya DEAŞ'la mücadeleye katılan diğer gruplara bağlı depo ve cephanelikleri şehir dışına taşımak için kapsamlı planların tamamlanmasını” içerdiği de belirtildi. Nihai uygulama kararlarının, şehirleri bu tür kamplardan ve cephaneliklerden arındırmak için son tarihleri belirlemek üzere bu ay sonlanmadan önce verileceği ifade edildi.
Açıklamada, “plan dışı herhangi bir cephaneliğin veya deponun varlığının iptal edildiği, bunların yasa ve düzene göre ele alındığı” ifade edildi. Aynı şekilde Abdul Mehdi, Iraklı veya Iraklı olmayan tüm birimler açısından “keşif, silahlı keşif, savaş uçakları, helikopterler ve her türlü insansız hava araçlarının uçuşları da dahil” Irak hava sahasındaki tüm uçuşları da iptal etti. Ayrıca onayın yalnıza silahlı kuvvetler baş komutanı ile sınırlandırıldığı belirtildi. Tüm taraflara bu emirlere tam olarak uyma çağrısı yapılan açıklamada, aksi taktirde herhangi bir uçuşun düşman tarafından gerçekleştirildiğinin düşünüleceği ve hava savunma sistemi tarafından derhal müdahale edileceği” uyarısı yapıldı.
Abdulmehdi, “yasa uyarınca olay sonucunda yaşanan can ve mal kayıplarına dair vatandaşlara tazminat” verileceğini vurguladı. Kurban Bayramı'nın ikinci günü, yani geçen pazartesi günü Sakr Kampı'nda yaşananlarla ilgili çelişkili ifadeler de mevcut. Başkent Bağdat'ta, Karkh bölgesinde birçok mahalleye sıçrayan havan topu ve füzelerin patlamaya devam etmesi sebebiyle akşam saat 6'dan 10.30'a kadar zor bir süreç yaşandı.
İsrail'in bir silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile saldırı düzenlediği gündeme geldi. Bu çerçevede eski Başbakan Yardımcısı Baha el-Araci, İran'a ve balistik füzelerine dikkati çekerek, kampın komşu ülkenin güvenliğini de içerdiğini söyledi. Yetkili, olayın “içeriden bir Iraklı hain” tarafından düzenlendiğini vurguladı. Başbakan Adil Abdulmehdinin ordu ve Haşdi Şabi arasında ortak bir komite kurulması emri, soruşturmanın 1 hafta içerisinde sonuçlandırılması hususundaki karışıklığı da ortadan kaldırdı.
Bu çerçevede bir Iraklı güvenlik yetkilisi, Şarku'l Avsat'a Başbakan ve silahlı kuvvetler komutanı tarafından yayınlanan emrin, Bağdat şehrinin bir ay içerinde tamamen tahliye edilmesi başta olmak üzere şehirler içerisindeki her türlü kampın boşaltılmasını şart koştuğunu belirtti. Yetkili, “Emir, zorunlu bir uygulama çerçevesinde açık. Bölgede kalan tüm taraflar da yasadışı faaliyet gösteriyor olarak kabul ediliyor. Bu yüzden hiçbir bahane kabul edilmeyecek” dedi.
Sakr Kampı'ndaki patlamalara değinen güvenlik yetkilisi, “Profesyonel bir soruşturma tamamlanmadan özellikle de İsrail'in saldırısı çerçevesinde ortaya atılan spekülasyonlar için kapı daima açık. Sakr, Amirli ve Eşref kamplarına İsrail saldırıları henüz kanıtlanmadı” şeklinde konuştu. Yetkili ayrıca, resmi olmayan bir İsrail organının, medya organı aracılığıyla psikolojik gerginlik oluşturmak için oyun oynadığını da söyledi.
Kampta yaşananlar hakkında en yakın hipotezlere dair bir soruyu yanıtlayan güvenlik yetkilisi, “Her aşamada yetersiz depolama faaliyeti ve mevcut teçhizatın oluşturduğu tehlikenin hafife alınması kabul edilen bir etken olabilir” dedi. Yetkili, patlamanın arkasındaki olası isme dair yorum yapmayı ise reddetti.
