'İran'a soracağız: Siz nasıl Müslümansınız?'
Kırım Tatarlarının lideri Kırımoğlu, Rusya'nın Kırım Tatar Milli Meclisi'nin faaliyetlerini durdurma kararının ardından İslam ülkelerinin yeterli tepki göstermediğini söyledi.

Oluşturma Tarihi: 2016-04-18 15:59:42

Güncelleme Tarihi: 2016-04-18 15:59:42

Rusya'nın Kırım'a atadığı savcı Natalya Poklonskaya, 15 Şubat'ta Meclis'i kapatmak için Kırım Yüksek Mahkemesi'ne başvurmuş, 13 Nisan'da da mahkeme sonuçlanana kadar meclisin faaliyetlerini durdurma kararı verdiğini açıklamıştı.

Karara ilk andan beri tpeki gösteren Kırım Tatarlarının lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Al Jazeera'ya konuştu.

Kırımoğlu, Mart 2014'ten bu yana meclisin faaliyetlerinin zaten pratikte durdurulduğunu söyledi, “Şimdi bu kararı almaları bir şey değiştirmeyecek” dedi.

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Zirvesi'nde de gündeme geldi. Kırımoğlu'da zirveye davetliydi. Zirvede Kırım Tatarlarıyla ilgili alınan kararların yumuşatılması için Rusya'nın üye ülkeler Mısır ve İran'a baskı yaptığını belirten Kırımoğlu'na göre, bu sebeple Rusya yeterince sert şekilde eleştirilemedi. 

İşte Kırımoğlu'nun açıklamaları:

"VEKİLLERİN BİRBİRİYLE GÖRÜŞMESİ YASAK. BİR KAÇ ÜYE TOPLANSA HEMEN POLİS GELİYOR"

Mahkeme karar alacaktı ama ondan önce savcı durdurdu. Rusya'nın kanunlarında böyle şeyler varmış. Kapatmıyor da faaliyetleri durduruluyor. Toplantılar yasak, vekillerin birbiriyle görüşmesi yasak. Aslında pratikte işgalcilerin girdiği gün durdurulmuştu. Demokratik özgürlükler ortadan kaldırıldı, üç kişiden fazla insan toplansa kanuna aykırı oluyordu, cezası da vardı. Şimdi bu kararı almaları bir şey değiştirmeyecek. Bütün çalışmaları zaten pratik olarak çoktan durdurdular. Birkaç üye bir yere toplansa hemen polis geliyordu.

Meclis Başkanı Çubarov'un ve diğer yedi meclis üyesinin Kırım'a giriş yasağı var. İnternet üzerinden toplanıyorduk, oylama da yapıyorduk. Artık bu toplantıları yapmak da mümkün olmayacak, bu şekilde çalışamayacağız. Kararlar illegal olacak.

"KIRIM TATARLARI MAHKEMEYE BAŞVURABİLİR AMA..."

Aslında kurallara göre Rusya'nın Yüksek Mahkemesi'ne başvurmak lazım ama bunun anlamı yok çünkü Rusya'da kanun diye bir şey yok. Siyasi meselelerde pratik olarak mahkeme yok. Yukarıdan ne karar alsalar onu uyguluyorlar. Bu yasak konusunda çok açıklama geldi. Birleşmiş Milletler'den, Avrupa Birliği'nden, AGİT'ten açıklamalar oldu. Rusya öyle bir durumdaki utanacak yeri kalmadı. Hiçbir şey tesir etmiyor onlara.

"YAPTIRIMLAR ÖNEMLİ"

Yaptırımlar önemli. Biliyorsunuz 1979'da Afganistan'ı işgal ettiğinde yaptırımlar geldi, bunun neticesinde Sovyetler Birliği dağıldı. Şimdi Rusya'nın ekonomisi İtalya'dan daha kötü durumda. Petrol fiyatları da düştü.

ZİRVE'DE YUMUŞATILAN RUSYA ELEŞTİRİSİ

Aslında bize katılım için söz verilmedi çünkü biz devlet değiliz. KKTC'yi bile büyük zorluklarla getirdiler. Türkiye sağ olsun katılabildik. Ama sonuç bildirgesinde Türkiye ve Ukrayna'nın çabalarına rağmen istediğimiz gibi bir madde yansıtılmadı. Türkiye tarafından teklif edilen cümlede Rusya'nın faaliyetleriyle ilgili eleştiri de vardı. Kabul ettikleri madde ise şöyle: Kırım Tatarlarının, din, kültür, eğitim ve mülkiyet haklarının etkin şekilde garanti altına alınması ve İİT Genel Sekreteri'nin, Tatarlarının durumunun araştırılması için gerekli çalışma ve bağlantıları kurması için faaliyetler yürütmesi gerektiği kaydedildi.

"RUSYA, MISIR VE İRAN'I KULLANDI"

Ciddi, önemli kelimeleri çıkarttılar. Burada en büyük baskı İran ve Mısır tarafından oldu. Gerekçesi bizim siyasi kuruluş olmamamız, ama temelinde bu değil tabii asıl sebep. Anladığımıza göre en büyük baskı Rusya tarafından geldi. Rusya'nın İİT'deki temsilcisi en başından sonuna kadar buradaydı ve baskısı etkili oldu. Bu konuda Rusya ve Türkiye arasında doğrudan bir sorun çıkmadı, maşa olarak Mısır ve İran'ı kullandı çünkü.

"İSLAM BRİLİĞİ'NİN TUTUMU ENTERASAN"

İslam ülkelerinden yaptırım beklemiyoruz. Çok enteresan, Kırım Tatar Meclisi'ni yasaklıyorlar, baskı yapıyorlar. Bütün dünyadan sesler geliyor, ama İslam Birliği birkaç keskin kelime bile kullanmaya korkuyor.

"İRAN'A SORACAĞIZ"

Biz de kendimize soruyoruz, böyle durumlarda bile kardeş dediğimiz ülkeler bize destek vermeyecekse kardeşliğinizden ne anladık? Biz şimdi İran'a bir ziyaret gerçekleştireceğiz. 'Siz nasıl Müslümansınız?' diye soracağız. Mısır'ın da Kiev'deki Büyükelçisi'yle görüşeceğiz.