İran'da derin devlet tartışması
İran Radyo Televizyon Kurumunun (IRIB) eski Genel Müdürü Muhammed Serefraz'ın, ülkede güvenlik güçlerine sızan, medya ve finans gücüne sahip 'derin devlet' iddiasını gündeme getirdiği 'Bir İstifa Hikayesi' kitabı tartışmalara yol açtı.

Oluşturma Tarihi: 2019-09-04 11:18:06

Güncelleme Tarihi: 2019-09-04 11:18:06

Serefraz, kısa süre önce internette yayımladığı "Bir İstifa Hikayesi" adlı kitabında, devlet içinde IRIB aleyhinde faaliyet yürüten bir şebeke olduğundan söz ediyor ve bunu görev yaptığı yıllarda İran lideri Ali Hamaney'e de aktardığını ifade ediyor.

KİTAPTAKİ İDDİALAR NELER?

Söz konusu kitapta Serefraz, Hamaney'e "Ülke içi ve dışında finans ve medyaya sahip, hem de güvenlik güçlerinde etkili olan bir derin devlet yapılanması IRIB aleyhine planlar yapmaktadır." dediğini belirtiyor. Hamaney tarafından 2014'te 5 yıl süreyle IRIB Genel Müdürü olarak atanan, ancak 2 yıl sonra istifa eden Serefraz, derin devletin IRIB'e yönelik komplo girişimlerine Devrim Muhafızları Ordusu istihbarat biriminin sessiz kaldığını öne sürüyor.

İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) İç Politika Uzmanı Hamid İbrahimi, konuyla ilgili "İran'da Tartışmalara Yol Açan Bir İstifa Hikâyesi" başlıklı bir yazı kaleme aldı. İbrahimi, kitapta yer alan iddiaları şu şekilde aktardı:

"Serefrâz yayımlanan hatıralarında İran'da radyo ve televizyon yayıncılığını tekelinde bulunduran ve devletin en hassas kurumlarından biri olan IRIB ile ilgili gerek teknik açıdan gerekse idari yapılanması ve faaliyetleri açısından ayrıntılı bilgililer paylaşmıştır. Serefrâz'ın açıklamalarındaki en dikkat çeken husus ise Rehberlik Ofisi, İstihbarat Bakanlığı ve özellikle Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) İstihbarat Kurumu tarafından IRIB'in çalışmalarına yapıldığı iddia edilen müdahaleler olmuştur. Serefrâz kendisinin söz konusu müdahalelere direnmeye çalıştığını ve kurumda var olduğunu öne sürdüğü usulsüzlükler ve yolsuzluklarla mücadele ettiğinden dolayı baskılara maruz kalarak nihayetinde görevi bırakmak zorunda kaldığını belirtmiştir. Serefrâz'ın burada DMO İstihbarat Kurumu Başkanı Hüseyin Taib, Devrim Rehberi Kurumu müsteşarlarından Hüseyin Muhammedi ve Devrim Rehberi Hamenei'nin oğlu Mücteba Hamenei'yi işaret ederek bu isimlerin kendisinin istifa etmesinde en etkili isimler olduğunu öne sürmüştür.

Serafrâz'ın Mücteba Hamenei hakkında ileri sürdüğü iddialar söz konusu hatıratın en tartışmalı bölümünü oluşturmaktadır. Zira Hamenei'nin ikinci oğlu Mücteba'nın onun kararları üzerinde en etkili isim olduğu, bunun yanı sıra kendisinin babasından sonra devrim rehberi olacağı ve bu yönde birtakım hazırlıklar içerisinde olduğu özellikle 2009 olaylarından sonra muhalifler tarafından ileri sürülmektedir. Fakat Mücteba Hamenei'nin söz konusu etkinliği ile ilgili hâlen ev hapsinde olan reformist liderlerden Mehdi Kerrubi dışında hiçbir üst düzey siyasi bu kadar açık ifadelerde bulunmamıştır. Dolayısıyla Serefrâz'ın açıklamaları Mücteba Hamenei'nin faaliyetleri ile ilgili muhaliflerin iddialarını desteklemesi bakımından önemlidir."

İDDİALARA "DELİLSİZ" ELEŞTİRİSİ

AA'nın haberine göre kitap, ülkede tartışmalara yol açarken Devrim muhafızlarına yakınlığıyla bilinen Tesnim Haber Ajansı da konuyla ilgili bir analiz yayımladı.

"Muhammed Serefraz ve Bir Nüfuzun Hikayesi" başlıklı analizde Serefraz'ın iddialarına ilişkin herhangi bir delil sunmaması eleştirildi.

Yine kitapta gündeme getirilen eski Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani'nin eleştirilere tahammül etmemesiyle ilgili iddialara ise Rafsancani'nin kızı Faize Haşimi cevap verdi. Borna Haber Ajansı'na konuşan Haşimi, Keyhan ve Selam gazetelerinin Rafsancani hakkında ağır eleştirilerde bulunmasına rağmen babasının bu gazeteler aleyhine adım atmadığını söyledi.

KİTAPTAKİ DİĞER BAŞLIKLAR

Eski IRIB Genel Müdürü Muhammed Serefraz, 273 sayfalık kitabında ayrıca, Hamaney'in IRIB üzerindeki belirleyici rolü, kurumun muhalif lider Mir Hüseyin Musevi'nin 2009 yılında katıldığı olaylı cumhurbaşkanlığı seçimlerine yaklaşımı ve medyada yasaklı isimler gibi daha birçok konuyu ele alıyor.

Kitapta, kurumda görevli emniyet mensuplarının akademisyen ve sanatçılardan oluşan binlerce kişinin IRIB yerleşkesine girmemesi için liste tuttukları da ifade ediliyor.