Coğrafya, tabiat ve iklim şartlarının uygun olması nedeniyle hayvancılık alanında bölge ülkelerine göre iyi durumda olan İran, 11 Şubat 1979 devriminin 40'ıncı yılını kutladığı bu günlerde kırmızı et krizine çözüm arıyor.
Komşu ülkelerden Kuveyt, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkmenistan'a canlı hayvan ihraç eden İran'da, besicilerin ülke içerisinde sattıkları etten kar etmedikleri gerekçesiyle hayvanları kaçak yollarla komşu devletlere satması, kırmızı et fiyatının 2 katına çıkmasına ve hükümetin fiyatları düşürmek için Kırgızistan, Brezilya ve Avustralya başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden et ithal etmesine yol açıyor.
Tahran'da geçen yıl bu aylarda 50 bin tümen olan kırmızı etin kilosu, şimdi kasaplarda ve marketlerde 100 bin tümenden satılıyor. Hükümetin yabancı ülkelerden ithal edip belediye pazarlarında sattığı kırmızı etin kilosu ise 40 ila 50 bin tümen arasında değişiyor. Fiyatların yarı yarıya fark etmesi, belediye pazarları ve ithal ucuz etin satıldığı diğer satış noktalarında uzun kuyrukların oluşmasına neden oluyor.
Ülkede kesilen hayvan sayısının önceki yıla göre yüzde 20 azalmasıyla et fiyatlarında oluşan artışın önemli bir faktör olduğu belirtiliyor.
Ülkenin hayvancılık ve tarım alanında en güçlü ve zengin bölgesi olan kuzeydoğudaki Kuzey Horasan eyaletinin Teavün Odası temsilcisi Emin Receppur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İran yerel para biriminin değerini kaybetmesi ve diğer ülkelere göre kazancın az olması nedeniyle besicilerin hayvanları kaçak yollarla Türkmenistan, Irak ve diğer Arap ülkelerine sattığını" söyledi.
Sadece Kuzey Horasan'da 2 milyon 55 bin küçük baş ve 78 binden fazla da büyük baş hayvanın bulunduğunu aktaran Receppur, şunları anlattı:
"Kuzey Horasan eyaletindeki köylülerin tek meşguliyeti ve geçim kaynağı hayvancılıktır. Bölgenin 500'den fazla köyünde halk hayvancılıkla uğraşıyor. Eyalet, havası, suyu ve coğrafyasının uygun olması nedeniyle hayvancılık ve tarım alanında İran'ın en zengin ve güçlü bölgesidir."
Receppur, Kuzey Horasan'da yaygın olan hayvancılık faaliyetleri nedeniyle önceki yıllarda bu eyaletin kırmızı et konusunda kendisine fazlasıyla yettiğini ve ülkenin birçok yerine et satışı yaptığını dile getirdi.
Receppur, "Kuzey Horasan'dan yurt dışına resmi ya da kaçak yollarla çok fazla küçük baş hayvan satılıyor ve bu durum birkaç sene sonrası için çok daha büyük bir tehlike meydana getirecek. Halkımızın bu konuda daha fazla zorlanacağını düşünüyorum. Çünkü hayvancılığın gelişebilmesi için hayvanların doğurması ve süt vermesi gerekir." dedi.
Güvenlik güçlerinin kaçak et ticaretini önlemek için birçok tedbir aldığını ve sürekli olarak operasyon düzenlediğini aktaran Receppur, bu kapsamda birçok kişinin yakalandığını aktardı.
Başkent Tahran'ın kuzeybatısındaki Kerec kentinde havaalanına inişi sırasında geçen ay düşen ve 14'ü asker 15 kişinin ölümüne neden olan orduya ait kargo uçağı, Kırgısiztan'dan İran'a kırmızı et taşıyordu. Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, konuyla ilgili yaptığı açıklamada halkın ihtiyacını karşılayabilmek için dışarıdan et ithal etmek zorunda kaldıklarını ifade etmişti.
İran Hayvancılığı Destekleme Şirketi Genel Müdürü Hamit Purnasiri, 26 Ocak'ta yaptığı açıklamada haftada 50 bin canlı küçük baş hayvan ithal etmek için program hazırlandığını ve bu sayede kırmızı etin kilosunun 40 bin tümenden piyasaya arz edileceğini aktarmıştı.