İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, ABD'de gözaltına alınan İran devlet televizyonunun sunucusu siyahi kadın gazeteci Merziye Haşimi'nin mahkemedeki ifadesinin tamamlanmasına kadar gözaltında tutulmasını eleştirdi.
Zarif, paylaşımında, "ABD hükümeti, bir gazeteci ve büyükanne olan Merziye Haşimi'nin büyük jüri önünde ifadesini tamamlayana kadar hapsedilmesini nasıl bir kaçma riskinin gerektirdiğini açıklamalıdır." ifadesini kullandı.
"ABD siyahilerin vatandaşlık haklarını ihlal ediyor"
Paylaşımının devamında ünlü siyahi Amerikalı aktivist ve insan hakları savunucusu Martin Luther King'in öldürülmesine atıfta bulunan Zarif, "ABD, MLK suikastinden 50 yıl sonra dahi siyahi erkek ve kadınların vatandaşlık haklarını ihlal ediyor." ifadelerine yer verdi.
İran devlet televizyonuna bağlı yayın yapan İngilizce haber kanalı Press TV'nin sunucusu Amerikan asıllı siyahi kadın gazeteci Merziye Haşimi, geçen hafta ailesini ziyaret için gittiği Missouri eyaletine bağlı St. Louis'de gözaltına alınmıştı.
Press TV, gazetecinin yakınlarına dayandırdığı haberinde, Haşimi'nin FBI tarafından Washington'daki gözaltı merkezine gönderildiğini duyurmuştu. Haberde, İranlı gazetecinin gözaltına alındığı sırada başörtüsünün zorla çıkarılmak istendiği ve gözaltı merkezinde helal gıdalardan mahrum bırakıldığı öne sürülmüştü.
Washington DC Bölge Mahkemesinin belgelerine göre, Haşimi, bir soruşturma kapsamında "maddi tanık" sıfatıyla gözaltına alındı.
Haşimi'nin hangi soruşturmayla ilgili gözaltına alındığı belirtilmezken mahkemedeki ifadesinin tamamlanmasından sonra serbest bırakılacağı ifade edilmişti.
ABD hukuk sisteminde herhangi bir adli sürecin sonucu için kritik bilgiye sahip olduğu varsayılan kişi "maddi tanık" olarak tanımlanıyor. Maddi tanıklar hakkında gözaltı kararı çıkarılabiliyor.
İran Dışişleri Bakanlığı, ABD'ye Haşimi'yi "derhal ve koşulsuz bir şekilde" serbest bırakma çağrısı yapmıştı. İran Yargı Erki'ne bağlı İnsan Hakları Yüksek Konseyi de kadın gazetecinin serbest bırakılması için uluslararası insan hakları kuruluşlarına harekete geçme çağrısında bulunmuştu.