Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde düzenlenen 15. BRICS Zirvesi dün sona erdi. Topluluğa yeni üye olarak davet edilen ülkeler arasında İran da yer alıyor.
İran'daki Orta Doğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Basra Körfezi Araştırmaları Bölümü Direktörü Cevad Hayran Niya, Tahran yönetiminin söz konusu çabasına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Hayran Niya, "İran'ın BRICS'e üye olma çabasının ardında ABD yaptırımlarını aşma ve dolar baskısından kurtulmak var. Tahran yönetiminin Batı karşıtı ve Doğu yanlısı tutumu da bu konuda etkili oluyor." dedi.
Şanghay İşbirliği Örgütü'ne (ŞİÖ) üye olma çalışmalarının arkasında da benzer gerekçelerin bulunduğunu savunan İranlı uzman, şöyle devam etti:
"Ülke lideri Ali Hamaney'in açıklamalarında da görüldüğü üzere Tahran yönetiminin uluslararası ilişkilerde yönelişi, 'gücün Doğu'ya kayması' esasına dayanıyor.
Bu düşünce, İran yöneticilerinin dış politikada Çin'in meziyetlerinden faydalanması sonucunu doğurdu. İran'ın BRICS üyeliğinden maksadı da bu yeni düzende imtiyaz sahibi olmaktır."
Bu bakış açısını, denge politikasını sağlamadığı gerekçesiyle eleştiren Hayran Niya, "Halbuki Türkiye, Endonezya, Arabistan ve Brezilya gibi ülkeler bu süreçte daha derin bir bakış açısına sahip olarak küresel dönüşümün henüz tam olarak gerçekleşmediğini kabul edip denge politikası yürütüyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
- "DOĞU'YA İDEOLOJİK BAKMAK, İRAN İÇİNDEKİ BAZI GRUPLARI GÜÇLENDİRİYOR"
İran yönetiminde Doğu'ya ideolojik bir yaklaşımın söz konusu olduğunu dile getiren Hayran Niya, bu durumun ülke içerisinde "radikal muhafazakar" grupların işine yaradığını söyledi.
Hayran Niya, sözlerine şöyle devam etti:
"İran'da egemen güce rağmen eski Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ve eski İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi gibi gücün Doğu'ya henüz evrilmediğini düşünen siyasetçiler de var. Bunlara göre, İran sadece Çin ve Rusya'ya yönelmemeli, dengeli bir dış politika izlemelidir."
Tahran yönetiminin, Batı'yı "İslam Devrimi" karşıtı olarak gördüğüne dikkati çeken İranlı uzman, bu nedenle Doğu'ya bakışta ideolojik bir yaklaşım oluştuğunu kaydetti.
Hayran Niya, reformistler ve ılımlılara rağmen Doğu'ya ideolojik yaklaşmanın aynı zamanda muhafazakarlar ve radikal grupları da güçlendirdiğini ifade etti.
İranlı uzman Hayran Niya, "Tahran yönetiminin Şangay ve BRICS gibi topluluklara üye olma çabası bir yönden ülke içi siyasi grupların çekişmesi olarak da okunabilir." ifadelerini kullandı.
- BRICS, 6 YENİ ÜLKEYİ ÜYELİĞE DAVET ETTİ
İsmini üye ülkelerin İngilizcedeki adlarının baş harflerinden alan BRICS, üyeleri arasında siyasi, ekonomik ve kültürel işbirliğini amaçlıyor.
Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'in 2009'da düzenlenen ilk zirvede temellerini attığı topluluk, 2010'da Güney Afrika'nın katılımıyla son halini aldı.
BRICS İş Konseyinin raporuna göre, üye ülkelerin toplam gayrisafi yurt içi hasılası (GSYİH) 56 trilyon doları geçiyor ve küresel hasılanın yüzde 31,5'ini oluşturuyor. Buna göre bu oranın 2030'a gelindiğinde yüzde 50'ye ulaşması öngörülüyor.
Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde düzenlenen 15. BRICS Zirvesi'nde dün, Suudi Arabistan, Arjantin, Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Mısır ve Etiyopya'nın BRICS üyeliğine davet edildiği açıklanmıştı.
Alınan bu kararla BRICS'e üye ülke sayısı 1 Ocak 2024'te 11'e yükselecek.