İran'da 23 Haziran 2017 tarihinde yaralı olarak gözaltına alınan ve 'silahlı örgüte üye olduğu' iddia edilen 24 yaşındaki Ramin Hüseyin Panahi'nin Raminşar cezaevinde infaz edildiği öğrenildi. Panahi'nin idam edildiğini kardeşi Amcad Hüseyin Panahi duyurdu.
SOSYAL MEDYADAN KAMPANYA BAŞLATILMIŞTI
Panahi'nin kardeşi Amcad Hüseyin Panahi, Twitter'dan yaptığı paylaşımda "Ramin idam edildi" dedi ve Aryen TV'ye de bağlanarak bu bilgiyi kamuoyuyla paylaştı. Öte yandan Artı Gerçek'e konuşan Panahi'nin avukatı Hüseyin Ahmedi Niyaz da müvekkilinin idam edildiğini doğruladı.
NE OLMUŞTU?
24 yaşındaki Panahi, İran'da 23 Haziran 2017 tarihinde yaralı olarak gözaltına alınmıştı. Panahi çıkarıldığı mahkemede ise "Allah'a karşı gelmek ve silahlı örgüte üye olmaktan" idam cezasına çarptırılmıştı.
Birçok kurum yaptıkları açıklamalarla İran devletini bir an önce idamı durdurmaya çağırdı. Özellikle idam için verilen ilk tarihten bir gün önce yapılan kampanyalar neticesinde idam kararı geçen mayıs ayında askıya alınmıştı ancak toptan kaldırılmamıştı. Panahi'nin kardeşi, cezaevi yetkilerinin kendilerine ağabeyinin 4 Eylül'de idam edileceğini bildirdiklerini ifade etti ancak Panahi'nin infazı gerçekleştirilmemişti. 4 Eylül'de ailesiyle görüştürülen Panahi, "Açlık grevimi sonlandırdıktan sonra beni idam etmek istiyorlar. Ama ben ölüme kadar açlık grevinde kalacağım ve idam edeceklerse de beni öyle alsınlar." demişti.
İnfazından önce açlık grevine başlayan Panahi son mesajında şunları söylemişti; "Selam ve saygılarımla. Ben Ramin Hüseyin Panahi'yim. Recayişar zindanında tutuluyorum. Bana destek veren herkese, halkıma teşekkür ediyorum.İran halkına da bana verdikleri destek nedeniyle teşekkür ediyorum. Bu destek beni mutlu ediyor. Hakkımdaki iddiaları bir kez daha tekzip ediyorum. Ben terörist değilim. Sivil bir aktivistim. Herkesin gözlerinden öperim."
Tüm dünyadan olduğu gibi Türkiyeli birçok yazar, şair, yayıncı, gazeteci; Panahi'nin idam cezasının durdurulması için imza kampanyası başlatmıştı. Aralarında Oya Baydar, Muazzez Uslu Avcı, Abdullah Nefes gibi isimlerin bulunduğu imzacılar Türkçe ve Kürtçe olarak yayınladıkları bildiride idam kararının bir an önce bozulmasını talep etmişti.