İsrail'in eski ünlü casuslarından Eliezer Tsafrir, geçmişte Mossad istasyon şefi olduğu İran'daki İslam devrimi yıldönümü törenlerini bugün ekrandan takip etmesi öncesi açıklamalarda bulundu.
1948 yılında kurulan İsrail'i nüfusunun çoğunluğu Müslüman ülkeler içinden Türkiye'den sonra İran'ın tanıdığını hatırlatan Eliezer Tsafrir, “İsrail için İran dünyada ikinci en önemli müttefikti. Şah Rıza Pehlevi'nin son yılında İran'da 1300 İsrailli çalışıyordu” dedi. 1978 YILINDA YAŞANAN OLAYLAR
1978'de İran'daki karışıklığa rağmen, The New York Times gazetesinin Şah rejiminin devrilmesinin 15 yıl alacağı tahmininde bulunduğunu, Mossad ve Şah'ın gizli servislerinin de benzer görüşlerde olduğunu aktaran Tsafrir, ancak Kasım 1978'de muazzam protestoların patlak verdiğini, mitinglerden birinin protestocuların İsrail havayolu El Al'ın ofisini basıp ateşe vermesiyle sonuçlandığını, ofistekilerin linç edilme korkusuyla damdan atladığını anlattı.
Eski Mossad casusu, “Gelip kurtarmaları ve kızgın kalabalığı dağıtmaları 5 saat aldı. O zaman anladık ki, kendi göbeğimizi kendimiz kesmemiz lazım” dedi. Tsafrir'in Tel Aviv'i arayıp üstlerine olanları anlatması üzerine İsrail tüm vatandaşlarını İran'dan çıkarmak için üç uçak gönderdi ve Mossad istasyon şefini her şeyin yolunda gitmesini sağlamakla görevlendirdi. “ŞAH'IN KİŞİSEL TALEBİ: HUMEYNİ'YE SUİKAST”
Bu noktada İsrail'in İran'la ilişkilerin dönüşü olmayan noktaya vardığını anladığını, Şah'ın da ülkenin saptığı rotayı fark ettiğini belirten Tsafrir, şunları söyledi:
* Aralık ayında üst düzey bir yetkili bana yanaştı ve Şah'ın kişisel talebini iletti. Şah, Mossad'ın Ayetullah Humeyni'ye Paris'te suikast düzenlemeye istekli olup olmadığını öğrenmek istiyordu.
* Hemen Tel Aviv'i arayıp talepten haberdar ettim, ama gönülsüz bir ‘hayır' yanıtı aldım. Bana ‘İsrail'in dünyanın polisi olmadığı' söylendi.
Bugünden baktığında, Tel Aviv'den o kararın gelmesinden pişmanlık duymadığını ifade eden Tsafrir, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“O zaman Humeyni'yi ortadan kaldırsaydık, tüm dünya bize karşı olurdu ve uluslararası toplum bizim onları büyük bir felaketten kurtardığımız anlayışına hiçbir zaman varmazdı. Felaketin büyüklüğünü şimdi anlıyorlar.”
İran'daki teolojik yönetiminin bir gün gelip sona ereceğini söyleyen eski İsrail casusu, “Nüfusun yüzde 80'ini rejimin onlara dayattığı kısıtlamalardan bezmiş gençler oluşturuyor. Kot giyip ruj sürmek, harem-selamlıktan kurtulmak ve hepsinden önemlisi haklarını geri kazanmak istiyorlar” dedi.