İran siyaseti Ruhani'nin 'yetki ve referandum' açıklamalarını tartışıyor
İran'daki muhafazakar siyasetçiler, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin yeterli yetkiye sahip olduğunu, referandum ve yetki tartışmasını 'başarısızlığını telafi etmek için' gündeme getirdiğini düşünüyor.

Oluşturma Tarihi: 2019-06-10 16:10:18

Güncelleme Tarihi: 2019-06-10 16:10:18

İranlı milletvekilleri, Cumhurbaşkanı Ruhani'nin geçen ay gündeme getirdiği "ihtilaflı meselelerle ilgili referanduma gidilebileceği" yönündeki açıklamasını AA muhabirine değerlendirdi.

"RUHANİ BAŞARISIZLIĞI TELAFİ ETMEK İÇİN REFERANDUMU GÜNDEME GETİRİYOR"

İran Meclisi Yargı ve Hukuk Komisyonu Sözcüsü Hasan Nevruzi, ülkedeki referandum ve yetki tartışmalarının doğru olmadığını belirterek, Cumhurbaşkanı Ruhani'ye genç, yetenekli ve uzman kişilerden istifade etmesini tavsiye ettiklerini söyledi.

Irak ile 8 yıl süren savaşı ehliyet sahibi insanların göreve getirilmesiyle kazandıklarını ileri süren Nevruzi, "Sayın Ruhani, yorgun ve başarısız, icraatta da yetersiz. Ruhani, kendi başarısızlığını telafi etmek için referandum konusunu, yeterli yetkiye sahip olmadığını ve buna benzer meseleleri gündeme getiriyor." dedi.

"RUHANİ'NİN YETERİNCE YETKİSİ VAR"

Yezd Milletvekili Muhammed Rıza Sabbagiyan da İran'da cumhurbaşkanı adaylarının seçime girerken mevcut yetkilere talip olarak halktan oy istediğine işaret ederek, "Cumhurbaşkanı Ruhani'nin yeterince yetkisi var. Aday olduklarında da aynı bu yetkilere talip oluyorlar. Ne yazık ki oy için doğru olmayan sloganlar atıyor ve vaatlerde bulunuyorlar. Seçimlerden sonra da bu vaatleri neden yerine getirmedikleri sorulduğunda gerektiği kadar yetkiye sahip olmadıklarını öne sürüyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

İran'da meclis, hükümet, yargı erki ve ülke liderliğinin Anayasal yetkileri bulunduğunu ve kullanmaları durumunda yeterince inisiyatif sahibi olduklarını ifade eden Sebbagiyan, ancak meclisin sahip olduğu yetkilerden yararlanmadığına dikkati çekerek şunları kaydetti:

"Eğer kullanmak istersek elimizde birçok yasal imkan var. Aynı şekilde hükümet de uygulamak isterse elinde yeterince güç var. Ne yazık ki parti ve grup çıkarlarının ön planda tutulması ülkemiz için büyük bir sorun. Sayın Cumhurbaşkanı mevcut sorunlarla güçlü bir şekilde mücadele edebilir, yetki tartışması başlatmasına gerek yok. Slogan yerine pratik adımlar atmalıdır. Mevcut yetkilerle sorunları halledebilir."

RUHANİ NE DEMİŞTİ?

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, 12 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, "Eğer dış siyaset, kültür ya da internet ile ilgili hükümete bir soru yöneltilecek veya bir talepte bulunulacaksa hükümetin bu alanlarda ne kadar inisiyatif sahibi olduğunu da görmemiz gerekiyor. Cumhurbaşkanının gücü ve yetkisi oranında hükümetten talepte bulunulmalıdır." değerlendirmesinde bulunmuş, 21 Mayıs'ta da "Bugün ülkeyi daha iyi yönetebilmek için karar mekanizmasına ihtiyacımız var. İran-Irak savaşında bir konsey kuruldu ve tüm yetkiler bu mekanizmanın elindeydi, Meclis ve yargı erki de buradan çıkan karara müdahale etmiyordu. Ekonomik savaşta olduğumuz bugün de böyle bir yetki gerekiyor." ifadelerini kullanmıştı.

Ruhani, son olarak 26 Mayıs'ta yaptığı açıklamasında da bu tıkanıkları aşmak için referandum konusunu gündeme getirmiş ve şu görüşleri paylaşmıştı:

"Anayasanın 59. maddesi (referandum) tıkanıklıkları açma maddesidir. Söz konusu madde, ne zaman ihtiyaç olursa referandum kapısının halka açık olduğunu söylüyor."

Bunun üzerine İran Yargı Erki Başkanı İbrahim Reisi, Ruhani'nin bu açıklamalarına tepki göstermiş, "Tüm erkler, kurumlar ve yetkililer görevlerini yerine getirmek için yeterince yasal yetkilere sahipler. Sorumlulukların yerine getirilmesiyle ilgili gevşek davranılmamalı. Bu doğrultuda öncelik halkın geçim şartlarının iyileştirilmesidir." eleştirisinde bulunmuştu.

İran'daki muhafazakar kanadın önde gelen isimlerinden Hüseyin Nakavi Hüseyni geçen ay yaptığı açıklamada, "Ruhani'nin sözleri tuhaf çünkü Cumhurbaşkanı, Büyük Devrim Rehberi'nden (İran lideri Ayetullah Ali Hamaney) sonra Anayasada en üst yetkilerle donatılmıştır." ifadelerini kullanırken, İran'ın etkili ve köklü siyasi partilerinden İslam Koalisyonu Partisi (Hizb-i Mutelife-yi İslami) Merkez Konsey Başkanı Mustafa Mirselimi de "Yetkiler az olsaydı Ruhani ikinci döneminde cumhurbaşkanlığına aday olmazdı." diyerek Ruhani'yi eleştirmişti.

Meclis Başkanlık Heyeti Üyesi Esedullah Abbasi de Cumhurbaşkanı Ruhani'nin ülkedeki sorunlarla ilgili hesap vermek yerine özel yetki istediğini söylemişti.

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, 11 Şubat 2018'de Tahran'da düzenlenen devrimin yıl dönümü töreninde yaptığı konuşmada da referandum konusunu gündeme getirmiş ve ülkedeki muhafazakâr kesimlerin tepkisini çekmişti.

Anayasayı Koruyucular Konseyi Sözcüsü Abbas Ali Kedhodayi, sosyal medya hesabından Ruhani'nin açıklamasına tepki göstererek, "Cumhurbaşkanının uzmanlık alanı olmayabilir ama herkes tarafından bilinen 59. maddenin üzerinde tartışılacak bir şey yoktur. 59. madde yasama, yürütme ve yargının tercih alanındadır. Cumhurbaşkanı belki bunu, başka bir maddeyle karıştırmış olabilir." ifadelerini kullanmıştı.

Ülkenin lideri Ali Hamaney'e yakınlığıyla bilinen Keyhan gazetesinin müdürü Hüseyin Şeriatmedari de Ruhani'nin referandum açıklamasının "halka ihanet" olduğunu öne sürmüştü.

Buna karşılık Nobel Barış Ödülü sahibi Şirin İbadi'nin de aralarında olduğu İranlı 15 siyasi ve sivil aktivist, yaptıkları açıklamada, ülkenin yönetim sisteminin belirlenmesi amacıyla Birleşmiş Milletler gözetiminde referandum yapılması çağrısında bulunmuştu.