İran son günlerde Azerbaycan karşıtı açıklamalarını artırdı. İran dinî lideri Hamaney'in de dâhil olduğu açıklamalarda, Karabağ topraklarına İsrail üslerinin kurulduğu ve DEAŞ'lı militanların bölgeye taşındığı iddia edildi. Sonrasında Azerbaycan sınırında yapılan askerî gövde gösterisini açık tehditler izledi. İran'ın tehdit beyanatlarının en sonuncusu Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'dan geldi. İranlı bakan, Azerbaycan yönetimini halüsinasyon görmek ve güvenliğini başkalarına dayanarak sağlamakla itham etti. Abdullahiyan bir kez daha Karabağ'da sınırların değiştirildiğini ve Rusya'dan bu konuda hassasiyet göstermesi ve kendilerine yardım etmesini istedi.
Karabağ merkezli Bakü-Tahran gerilimini Türkiye Gazetesi'ne değerlendiren eski Azerbaycan Cumhurbaşkanı Başyardımcısı Eldar Namazov, yaşanan gelişmelerin öğretici yanları olduğunu söyledi.
Müslümanlara karşı katil ve harici unsurların yanında saf tutan, İslam devleti iddiasındaki İran'ın maskesinin düştüğünü vurgulayan Namazov şunları söyledi: ERİVAN YAKINLAŞTIKÇA İRAN UZAKLAŞIYOR
İran son süreçte gerçekten deli saçması iddialar ile Azerbaycan'ı hedef alıyor. Ermenileri bize karşı kışkırtıyor. Oraya yetkili isimlerini gönderip yeni bir çatışma ortamı oluşturmaya çalışıyorlar. Oysa Ermenistan askerî ve siyasi gücü tamamen bitti. Değil herhangi bir savaşa girmek, en küçük bir askerî manevra yapamaz. Bu durumu kabullenen Erivan geleceğinin ve istikrarının Azerbaycan ve Türkiye ile iyi geçinmek olduğunu görüyor. İran hava sahasını bize kapatırken dün Ermeni tarafı hava koridorlarını Azerbaycan uçaklarına açtı. Ermeni lider Nikol Paşinyan pozitif mesajlar veriyor. Ama tüm bu gelişmelere rağmen İran yönetimi onları tahrik ediyor. Erivan bize yaklaştıkça Tahran uzaklaşıyor. Sahada yenilen Ermenistan'dı ve durumu kabullendiler. İran Türklerin yeniden topraklarını ele geçirmesini kabullenemiyor. Buna bir de tamamen masa dışında kalmanın hazımsızlığını da eklemeliyiz. TÜRK KORİDORU RAHATSIZ EDİYOR
Karabağ savaşı sadece Kafkasya için değil tüm Asya'yı etkileyen bir gelişmeydi. Yeni bir jeopolitik denklem ortaya çıktı. Şuşa beyannamesi ve ardından kararlaştırılan Türk Birliği projesi için hayati önem taşıyan ve Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kazakistan, Azerbaycan ve Türkiye'nin katılımı 12 Kasım'da yapılacak büyük zirve bu değişimin önemli adımıdır. Ön Asya'da bulunan tüm Türk devletleri birlikte hareket etmenin önemini canlı gördü, yaşadı. İran 30 yıl önceden bu ihtimali görmüş ve Karabağ katliamında Ermeni çetelere destek vermişti. Nahçıvan-Azerbaycan güzergâhını kullanarak Türk Cumhuriyetlerine açılan koridoru kendileri için tehdit görüyorlar. Son çıkışın arka planında da Kars-Zengezur-Bakü kara koridorunun kardeş cumhuriyetlere ulaşmasından duyulan rahatsızlık var. Yaşanan gelişmelerin ardından İran dini lideri Hamaney'in Azerbaycan özel temsilcisi temsilcisi Ali Akber Ocaknejad'ın Bakü ofisi kapatıldı. Ocaknejad, Azerbaycan siyasetinde etkili bir isim ve 'efsane molla' olarak anılıyor. Ofisin kapatılma kararı çok kritik. Bu karar, iki ülkenin ilişkilerinde geri dönülmez bir yola girdiğinin göstergesi.
İSRAİL: TAHRAN'IN İDDİALARI APTALCAİran'ın son dönem Karabağ'a dönük iddialar için İsrail'in Moskova Büyükelçisi Aleksandr Ben Zvi "aptalca" dedi. Ben Zvi "Orada bulunan askerler Rusya ve Türkiye'ye ait" ifadelerini kullandı. Aynı söylemlere ilişkin konuşan Eldar Namazov "Bu iddialar dünyanın en güçlü ordularından Türkiye ve Azerbaycan askerleri tarafından yazılan destanı karalama ve itibarsızlaştırma amacı güdüyor" dedi. İran'ın düşmanlık tohumu ektiğini aktaran Namazev "Böyle bir zaferi terör faaliyeti olarak görmek devlet anlayışı ile bağdaşmaz. Yalan olmanın ötesinde komik sözler bunlar. Bölge çok daha güzel gelişmelere gebe. Daha önce İran'a muhabbet duyan içeride önemli bir kitle vardı. Son yaşananların ardından onlar da İran'ın İslam anlayışını ve Türklere bakışını gördü. Bu olaylar böyle bir hayra da vesile oldu" dedi. AYNI İFTİRAYA CHP ORTAK OLMUŞTU
Karabağ'da saf dışı kalan İran, Azerbaycan ve Türkiye'ye karşı elinden geleni yapıyor. Tahran yönetimi, Azerbaycan sınırında bölgeye terör örgütü DEAŞ ve İsrail unsurlarının görüldüğü bahanesiyle 30 Eylül'de tatbikat başlattı. Ardından Türkiye ile Azerbaycan da Nahçıvan'da "Sarsılmaz Kardeşlik 2021" tatbikat başlattı. İran, Azerbaycan'ın Ermenistan ordusunu ağır yeniliye uğrattığı Karabağ savaşı sırasında "Azerbaycan DEAŞ'lıları getirdi" iftirasını atmıştı. Aynı iftiraya CHP de ortak olmuştu. CHP Genel Başkan Başdanışmanı eski genel başkan yardımcısı Ünal Çeviköz "Türkiye'den Azerbaycan'a silah yardımı yapıldığı ve söylentilere göre cihatçı grupların da Azerbaycan'a gönderildiği ifade ediliyor" şeklindeki provokatif açıklamada bulunmuştu.
Kaynak: Türkiye Gazetesi