İran ve ABD arasında tutuklu değişimi
Tahran ile Washington arasındaki bir anlaşma uyarınca mahkum takası gerçekleştirildi.

Oluşturma Tarihi: 2016-01-16 21:06:20

Güncelleme Tarihi: 2016-01-16 21:06:20

Reuters ve Al Jazeera'de yer alan habere göre: İran ile P5+1 ülkeleri arasındaki nükleer anlaşma, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın nihai raporuyla bugün yürürlüğe giriyor. Yaptırımların neredeyse tamamından kurtulan İran, aralarında Washington Post muhabirinin de olduğu 4 casusluk şüphelisini de serbest bıraktı.

Uranyum zenginleştirerek nükleer silah üretmesinden endişe edilen İran'a yönelik küresel yaptırımlar, P5+1 olarak bilinen dünya ülkeleriyle varılan anlaşma gereği Cumartesi günü kaldırılıyor. İran ve ABD, anlaşmanın açıklanması öncesi iyi niyet göstergesi olarak tutuklu değişimine gitti. Washington Post muhabiri Jason Rezayan, serbest kalanlar arasında.

Uzun süreli ve yoğun diplomatik temaslar neticesinde, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin yoğun çabalarıyla gelinen son noktada petrol devi İran'ın dünya piyasalarıyla yeniden entegrasyonu başlıyor.

Ortak basın açıklaması yolda

Uranyum zenginleştirme sürecini durduran ve elindeki stoku imha eden İran, tesislerine de beton dökerek çalışmalarını durdurdu. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (UAEK) da raporunda onay verdiği sürecin ardından İran'ı yeni bir başlangıç bekliyor.

Viyana'da Kerry ile görüşen Zarif, İran basınına yaptığı açıklamada, “Bugün, UAEK'in raporuyla nükleer anlaşma yürürlüğe girecek ve ortak bir basın açıklamasıyla anlaşmanın başlangıcını duyuracağız. Bugün, İran halkı için güzel bir gün” dedi.

Dört ABD vatandaşı serbest

İran aynı gün, aralarında Temmuz 2014'te yakalanan Washington Post İran büro şefi 39 yaşındaki Jason Rezayan'ın da bulunduğu dört ABD vatandaşı casusluk şüphelisini serbest bıraktı.

Serbest kalan diğer kişiler arasında Said Abedini isimli ABD doğumlu bir Hıristiyan vaiz de bulunuyor. Ayrıca ABD'ye casusluk suçundan hapse atılan çifte vatandaş, ABD'li denizci Amir Hekmati de serbest kalanlar arasında. Serbest kalan diğer kişi, Nusratullah Hüsrevi hakkında ise bilgi verilmedi.

Karşılıklı jestler

Bu diplomatik jestin karşılığında 7 İranlı da ABD'deki hapishanelerden serbest bırakılarak İran'a gönderildi: Nader Modanlou, Baharam Mekanik, Khosrow Afghahi, Arash Ghahraman, Touraj Faridi, Nima Golestaneh ve Ali Sabounchi. Ayrıca FBI tarafından aranan 14 İranlı hakkındaki soruşturma dosyaları da kapatıldı. ABD yönetimi, tutuklu değişiminin tek seferlik bir anlaşma olduğunun altını çizdi

Geçtiğimiz günlerde yanlışlıkla İran kara sularına giren 10 ABD'li denizci de Cumhuriyet Muhafızları'nca yakalanmalarının ardından serbest kalmış, askerler misafirperverlikleri için İran'a teşekkür etmişti. Buna karşın ABD'nin İran'ın test ettiği füzelere karşı uyguladığı yaptırımlar, nükleer anlaşmadan bağımsız olarak devam ediyor.

Şirketler yarışta

ABD, AB ve Birleşmiş Milletler'in yaptırımlarıyla sarsılan 80 milyon nüfuslu İran, petrol ihracatına büyük bir darbe almıştı.

Yaptırımların kaldırılmasıyla birlikte küresel petrol şirketleri Shell ve Total, ticari ortaklık için İranlı yetkililerin kapısını çaldı. Ayrıca otomotiv ve uçak üretimi şirketleri de yeniden açılan İran pazarından pay alabilmek için kolları sıvadı.

Petrol fiyatları ne olacak?

Petrol fiyatları, başta Suudi Arabistan olmak üzere OPEC ülkelerinin üretimi artırmaları üzerine son 12 yılın en düşük seviyelerine, varil başı 30 dolara kadar geriledi.

Tahran'ın günde 500 bin varil ihraç etmeye hazır olduklarını, bir sene sonra da üretimi ikiye katlayacaklarını açıklaması da, zaten günde 1,5 milyon varilin üretildiği dünya piyasasını alt üst edeceğini gösterdi.

İçeride ve dışarıda tepkiler

ABD'nin uzun yıllar tehdit olarak gördüğü İran ile nükleer anlaşma imzalanması, ABD'de başta Cumhuriyetçi başkan adayları olmak üzere çok sayıda lobi grubundan tepki aldı.

İran'da ise ılımlı cenahın dışında kalan ve uzun yıllar ABD'yi ‘Şeytan' olarak niteleyen kesim, anlaşmalara oldukça tepkili. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Ayetullah Ali Hamaney'den aldığı yetkiyle görüşmeleri sürdürse de, zaman zaman Hamaney'in kendisinden ve yakın görüşteki destekçilerinden çok sert eleştiriler aldı.

Konuyla ilgili Avrupalı liderlerin desteğini alan Obama yönetimi ise, başta Suudi Arabistan ve İsrail olmak üzere yakın müttefiklerinden tepki gördü.

Kaynak: Reuters, Al Jazeera