Esbati'ye ait olduğu bildirilen ses kaydı sosyal medyada hızla yayılırken, İran Devrim Muhafızları Ordusuna yakınlığıyla bilinen "Tabnak" haber sitesi gibi kaynaklar da konuşmayı paylaştı.
Henüz İran makamlarından resmen yalanlanmayan konuşmada Esbati, Suriye'deki devrik rejimin özellikle son zamanlarından söz etti.
Esbati, Suriye'de Esed rejiminin yıkılmasının sistemin çürümesi ve halkın yönetimden memnuniyetsizliğinden kaynaklandığını söyledi.
Reformlar yapmaması halinde rejimin yıkılabileceği konusunda Esad'ı uyardıklarını dile getiren Esbati, ekonomik nedenlerle halkın geçim sıkıntısı içinde olduğunu, su ve elektriğin neredeyse olmadığını, rüşvet ve yolsuzluğun tüm kurumları sardığını ifade etti.
Sistemdeki çürümenin yüksek boyutlara çıktığına işaret eden Esbati, "Suriye, savaşla düşmedi. Sistemin çürümesine itiraz eden halkın ayaklanmasıyla çöktü." ifadelerini kullandı.
“Esad hain değildi”
Bazı Esad askerlerinin savaşma yerine rüşvet alıp evde oturmayı tercih ettiklerini söyleyen Esbati, "Bazıları Esad'a hain diyorlar. Hayır Esad hain değildi. Ama Direniş Ekseni tanımında Suriye'nin rolünü bize kıyasla oldukça sınırlı görüyordu. Direniş yanlısıydı ama bu konudaki anlayışı dardı." diye konuştu.
İranlı komutan, 7 Ekim Aksa Tufanı saldırısı sonrası Esad'a, "İsrail'in Suriye'den aldığı bölgelere operasyon düzenle ve al. Biz destekleriz, Hizbullah ve Filistin direniş güçleri aktif durumda. İsrail moral yönünden çöküntü içerisinde. Şimdi saldırmanın tam zamanı." dediklerinde, "Hayır. Eğer isterseniz uçaklarınızı ve silahlarınızı getirin savaşın. Ben İsrail'le savaşa girmem. Direniş olarak ben sizin arkanızdayım." cevabını aldıklarını dile getirdi.
"Ruslar Esad'ı kandırdı"
Son dönemde Esed'i bazı ülkelerin yanlış yönlendirdiğini öne süren Esbati şunları söyledi:
"Bu süreçte üç kesim Esad'ı kandırdı. Biri Ruslardı. Ruslar, Suriye'nin yıkılmasında kilit rol oynadı. Ruslar, Aksa Tufanı sonrasında tamamıyla İsrail'in menfaatleri için çalıştılar. Şehid Sadık askeri birliğini vurduklarında tüm radarlarını kapatmışlardı. O saldırıda füzeler benden 500 metre öteye düştü. İran askerlerinden 8 kişi öldü. Bu süreçte Ruslar, İran'la Suriye'nin irtibatını koparmaya çalışıyorlardı.
Biz ve Ruslar Esad'a İdlib'le ilgili iki farklı operasyon planı sunduk. Biz, karadan saldırı planı sunduk. Ruslar hava saldırısı planı yapmışlardı. Esad, Ruslarınkini kabul etti. 20 günde aralıklarla 3 gün ağır bombardıman yaptılar. Heyet Tahrir Şam'ın (HTŞ), Rusların, kırsal bölge ve sivillerin evlerini hedef aldığını duyurdu. Bölgedeki bizim istihbaratımız, saldırıların muhaliflere zarar vermediği yönündeydi. Bunu Esed'e söyledik ama kulak vermedi. Diğer kandırılması, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır'ın Esad'ı Arap Birliğine götürmeleriydi."
O dönemde İran'ın geri plana atıldığını dile getiren Esbati, eski İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin Suriye ziyaretinde, caddelerde İran bayrakları yerine BAE dışişleri bakanının birkaç saatlik ziyareti nedeniyle BAE bayraklarının asılmasını örnek olarak gösterdi.
"Baas Partisi 4'e bölünmüştü"
Ülkedeki yönetimin siyasi ihtilaflar nedeniyle zayıfladığına işaret eden Esbati şöyle devam etti:
"Baas Partisi son 3 yılda 4'e bölündü. "Selefi yanlıları", "Rus yanlıları", "İsrail'le barış yanlıları", Esed ve birkaç kişi de "direniş yanlısı". Arap (Selefi) yanlılığı, Esad'ın kanser olan eşinin elindeydi. Arapları İranlıların yerine getirmeye çalıştı. Çünkü Sünni'ydi. İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin yerine BAE Dışişleri Bakanı'nın propagandasının yapılmasını da o istemişti."
Arap yanlılarının Esad'a, İran'ı sınırlandırması şartıyla finansal destek sözü verdiklerini öne süren Esbati, "Ve öyle de yaptı. Son üç ay, Esad ve devletinin İranlılara en çok baskı yaptığı dönem oldu. O dönemde Suriye'de öğretmen ve mühendis gibi çeşitli kademelerde çalışan İranlıların yüzde 80'i evinden atıldı, çoğu arabalarında gecelediler. Bu Beşar Esad döneminde yaşandı." dedi.
Esad'ın son dönemlerde güç ve irade sorunu yaşadığını savunan İranlı komutan şunları anlattı:
"Halep düştükten sonra bizim üst düzey komutanlarımızdan biri Esad ile görüştü. Ona ne konuştuklarını sordum. Bana, Esad'ın kafası durmuş (sarhoş gibi) ne yaptığını bilmiyor. Haşdi Şabi hazırlık yaptı, sınırdan girdiklerinde İsrail ve ABD uçaklarının saldırmaması için Ruslar hava desteği versin, Rusları ara diye yarım saat dil döktüm, bize, siz arayın' dediğini nakletti. Düşünün durum bu seviyedeydi.
Humus düştüğünde bize silah getirecek uçak Irak'tan geçti fakat uçağa izin vermediler. Uçak döndü gitti. Artık bizim onun için savaşmamızın bir anlamı yoktu. Neden savaşacaktık ki ne devlet ne Baas Partisi, ne de halk hiçbiri istemiyordu. Bazılarından ayrı olarak, Suriye'yi kaybetmenin gurur duyulacak bir şey olduğunu düşünmüyorum. Ama yapacak bir şey kalmamıştı. Biz elimizden geleni yapmıştık."
AA