Sunnionline haber sitesine konuşan İsmailzehi, İran içi ve dışında yaşanan krizlerin geçmişte görülmemiş bir şekilde olduğunu ifade ederek, "Şu anki dünya şartları siyasetimizi gözden geçirmemizi gerektiriyor. Ülkenin dış politikasında bir dönüşüme ihtiyaç var" dedi.
Yabancı ülkelere askeri yönden destek verilmesini eleştiren İsmailzehi, "Akıllıca davranmalıyız. Netice vermeyen veya tehlike arz eden siyaseti gözden geçirmeli veya değiştirmeliyiz. Bir yabancı ülkeyi, siyasi parti veya mezhebi askeri olarak desteklemek hiçbir ülkenin faydasına değildir. Bu durum ulusal menfaatlere zarar vermektedir" diye konuştu.
"ÖZGÜRLÜKLERE GETİRİLEN SINIRLAMALAR İÇ KRİZLERDEN BİRİDİR"
Siyasal ve sosyal özgürlükler noktasında yaşanan sorunlara işaret eden İsmailzehi, "Kanunlara uygun olan basın ve ifade özgürlüğü engellenmemelidir. Parti ve sivil toplum örgütlerinin siyasi faaliyetleri ile yapıcı eleştirilere getirilen sınırlandırmalar ülkedeki en önemli iç krizlerden biridir" değerlendirmesinde bulundu.
Abdulhamid İsmailzehi
Kanuna dayalı özgürlüklerin güvence altına alınması, yapıcı eleştirilere duyarlı olmak, azınlıkların haklarını koruma, halkın isteklerine kulak vermek ve dış siyasette gerilimi düşürücü politikaların ülke içi siyasi istikrarın sağlanmasına katkı sağlayacağını belirten İsmailzehi, şöyle devam etti:
"(1979 yılındaki devrim sonrası) İran devletinin kuruluşunun üzerinden 40 yıl geçmesine rağmen İran'da ehli sünnetin durumu iyi değil. Çeşitli baskı ve ayrımcılıkla karşı karşıyayız. Askeri ve üst düzey mevkilerde ülkedeki Sünnilerin kapasitesinden faydalanılmıyor."
Şah döneminde Sünnilerden askeri üst düzey komutanların bulunduğunu, devrim sonrasında ise ne askeri ne de ülke yönetimindeki üst kademelerde Sünnilerin görüldüğünü dile getiren İsmailzehi, İranlı Sünnilerin ülke yönetiminde sahip oldukları kapasiteden istifade edilmesi konusunda ısrar ettiklerini belirtti.
İsmailzehi, sözlerini şöyle tamamladı:
"Büyük şehirlerde ve sayısal olarak azınlıkta oldukları yerlerde Sünniler, çocuklarına özgürce eğitim veremiyor, cami inşa etmelerine izin verilmiyor. Bazı yerlerde mescitlerde bile namaz kılmakta kısıtlamalarla karşılaşıyorlar. İran Sünnileri, başkent Tahran'da bir Sünni camisinin olmamasından şikayetçiler. 'Hristiyanların, Yahudilerin, ve Zerdüştlerin ibadethaneleri var. Azınlıklara bu seviyede dini özgürlükler verilmesi yönünden bundan memnunuz. Fakat neden Sünnilere cami izni verilmiyor. Bundan şikayetçiyiz.' diyorlar."