İrlanda Dışişleri Bakanı Simon Coveney, İngiltere'nin Brexit anlaşmasındaki tedbir maddesini yeniden müzakere etmek istemesiyle ilgili olarak, "Bu, 'bana istediğimi verin, yoksa pencereden atlarım' demeye benziyor.'' ifadesini kullandı.
Başkent Dublin'de basın toplantısı düzenleyen Coveney, İngiltere ile Avrupa Birliği (AB) arasında bir anlaşmanın zaten müzakere edilip üzerinde birleşildiğini söyledi.
"Bir anlaşmamız var ve İngiliz hükümeti de bunun parçası.'' diyen Coveney, ''Bir başbakanın ve hükümetinin bir anlaşmayı müzakere etmesi ve dönüp onaylama sürecinde kendi anlaşmasına ret oyu vermesi, sonra da müzakerenin diğer tarafına gidip her şeyi değiştirmek istemesi sıra dışı bir durum.'' değerlendirmesini yaptı.
"Bu, 'bana istediğimi verin, yoksa pencereden atlarım' demeye benziyor.'' şeklinde konuşan Coveney, "Hem kuzey hem de güney İrlanda halkına borcumuz var. Bu müzakereye tehditler temelinde yaklaşamayız." görüşünü dile getirdi.
"Tedbir maddesi''ne alternatif seçeneklere de değinen Coveney, "Bütün bunları gözden geçirdik, denedik ve ihtiyaçları karşılamadığını gördük. Şimdi bütün bu denediğimiz şeyleri savunan bir başbakanla karşı karşıyayız.'' dedi.
İNGİLİZLERİN ‘TEDBİR' KARARI
İngiliz parlamentosunda dün yapılan oylamada Brexit anlaşmasının, İngiltere'nin parçası Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasına fiziki sınır girmemesi için formüle edilen ''tedbir maddesinin'' değiştirilmesi kararı alınmıştı.
İngiltere Başbakanı Theresa May de bu amaca yönelik olarak Brexit anlaşmasının yeniden müzakereye açılması talebini AB liderlerine iletmişti.
May, bu maddeye ya bir zaman tahdidi getirmeye ya da İngiltere'nin bu maddenin işlerliğine tek yanlı son vermesini sağlayacak bir mekanizma kurulmasına çalışacak.
Siyasi gözlemciler de May'in yaklaşık 2 yıl süren müzakerelerde elde edemediği tavizi kalan kısa süre içinde AB'den koparmasına zor gözüyle bakıyor.
Tedbir maddesi İngiltere'nin AB ile kapsamlı ticaret anlaşması imzalayana dek gümrük birliği içinde kalmasını, Kuzey İrlanda'nın da buna ilaveten bir dizi farklı AB kuralına da tabi kalmasını öngörüyordu.
Maddeye karşı çıkanlar bunun İngiltere'yi süresiz bir şekilde fiili AB üyesi tutacağını ve Kuzey İrlanda'yı da tedricen İngiltere'den koparacağını ileri sürüyordu.