Libya'daki meşru yönetimi devirmek için savaşan General Halife Hafter'le aynı cephede yer alan Rus paralı askerler, daha önce Sudan, Suriye, Ukrayna ve Orta Afrika Cumhuriyeti gibi çalkantılı ülkelerde sahne aldı.
Türkiye'nin gözünü çevirdiği Libya'da son haftaların en çok konuşulan başlığı, paralı askerler. Son olarak İngiliz The Guardian gazetesinin Sudanlı paralı askerleri mercek altına aldığı iç savaş ülkesinde, Rus Wagner grup da var.
İLK OLARAK İSİMLERİ UKRAYNA'DA DUYULDU
Darbeci general Halife Hafter saflarında savaşan Wagner Grubu'nun adı, Ukrayna'nın doğusundaki Donbass bölgesinde ayrılıkçı milisler ile Ukrayna Ordusu arasında yaşanan çatışmalarda duyuldu.
KIRIM'DA SAHNEDEYDİLER
Rus ordusunun üniformasını taşımayan, kamuflaj kıyafetli Wagner Grup askerleri 2014 yılında Kırım'daki çatışmalar sırasında da sahneye çıktı.
BULUNDUKLARI DİĞER BÖLGELER
Ardından Rus paralı askerler Suriye, Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Venezuella gibi karışıklık yaşanan ülkelere gönderildi.
"PUTİN'İN AŞÇISI"NA BAĞLILAR
'Putin'in özel ordusu' olarak bilinen Wagner Grup, Rusya lideri Vladimir Putin'e yakınlığıyla bilinen ve "Putin'in aşçısı" olarak bilinen ünlü Rus milyarder Yevgeniy Prijogin (Yevgeny Prigozhin) tarafından finanse ediliyor. (Ayrıntılar için TIKLAYINIZ)
Yevgeniy Prijogin (Yevgeny Prigozhin) ve Rus Devler Başkanı Putin
2013'TE SURİYE'YE "PETROLÜ KORUMAK" GEREKÇESİYLE GELDİLER
Moran Security Group adlı özel güvenlik şirketinin bünyesinde 2013 yılında Slav Kolordusu (Slavyanskiy Korpusk) adıyla faaliyete başlayan birlikte 267 sözleşmeli asker, Suriye'de petrol sahalarını ve boru hatlarını korumakla görevlendirildi.
UKRAYNA'YA GİRİŞLERİ
Daha sonra bu ülkedeki iç savaşa da katılan birlik, önceden Rusya ordusunun istihbarat birimlerinde görev yapan eski yarbay Dmitriy Utkin'in komutasında Ukrayna'nın doğusundaki çatışmalarda aktif rol üstlendi.
DEVLET ADINA MI ÇALIŞIYORLAR?
Rus basınında yer alan bazı haberlerde, Wagner Grubu'nun Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı hareket ettiği iddia edildi. Fakat Moskova, bunu kabul etmiyor. Öte yandan çatışmalarda ölen Rus paralı askerlere ilişkin devlet töreni ya da açıklama da yapılmıyor.
Bu kapsamda devlet adına çalışmadıkları belritilse de Moskova'nın çıkarları doğrultusunda faaliyet gösterdikleri biliniyor.
YILLIK BÜTÇE: 166 MİLYON DOLAR
The Bell sitesi, 2015 yılı itibarıyla Wagner Grubu'nun yıllık bütçesinin 10,3 milyar rubleyi (yaklaşık 166 milyon dolar) bulduğunu yazdı.
Uzmanlara göre Wagner Grubu'nda sözleşmeli askerlerin aylık maaşları 2-3 bin dolar civarında.
ÖLÜRLERSE AİLELERİNE TAZMİNAT ÖDENİYOR
Paralı savaşçılar, yerine getirdikleri görevlere göre ayrıca prim de alıyor. Savaş bölgelerinde ölmeleri halinde ise yakınlarına 50-80 bin dolar tazminat ödeniyor.
Wagner Grunu'nun Rus devleti ve ülkede etkinliği olan zengin isimler tarafından finanse edildiği de iddialar arasında.
İSİMLERİ HİTLER'DEN GELİYOR
İddiaya göre Nazi Almanyası'nın hayranı olan Dmitriy Utkin'in, Wagner Grubu adını seçerken, Hitler'in en sevdiği müzisyen olan Richard Wagner'e atıfta bulunduğu belirtiliyor.
ASLINDA YASAL DEĞİLLER
Rusya yasalarında, devlete bağlı olmayan silahlı grupların başka bir ülkede askeri faaliyette bulunması yasak. Bu durumda 7 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
Kiralık askerlerin finansmanı ve eğitiminde bulunan kişiler için ise bu ceza 15 yıla çıkıyor. Rusya'da son yıllarda Wagner Grubu'nun faaliyetlerinin yasal hale getirilmesi için girişimler sürüyor.
Rusya Parlamentosu'nun alt kanadı Duma'da konuyla ilgili yasa tasarısı sunulurken, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da paralı askerlerin haklarının korunmasına yönelik yasal düzenleme yapılması fikrini desteklediğini açıklamıştı.
THE GUARDIAN: SUDAN'DAN DA PARALI ASKERLER GELİYOR
İngiliz The Guardian gazetesi, hafta başında Libya'ya Sudan'dan yeni paralı askerlerin geldiğini internet sitesinin manşetinden duyurmuştu. Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Ürdün gibi ülkelerin desteklediği General Halife Hafter adına savaşan iki ayrı Sudanlı militan grubunun liderleri, son dönemde yüzlerce yeni paralı askerin aralarına katıldığını açıklamıştı.
Güney Libya'daki bir üste açıklama yapan Sudanlı militan grubun lideri, "Çok sayıda genç geliyor. Kalacak yer temin edemiyoruz" cümlesiyle yeni akını anlattı. Komutanın verdiği bilgiye göre, halihazırda 3 bin kadar Sudanlı paralı asker General Hafter için Libya'da savaşıyor.
Bu paralı askerler Cancavid Milisleri olarak biliniyor.
Militanların liderlerinden biri, "Paralı asker olduğumuzu biliyorum, onur ve şerefimiz için savaşmıyoruz. Buradaki misyonumuzu tamamlayınca evimize döneceğiz" diyor.
Trablus yakınlarındaki bir üste Guardian'a konuşan bir Sudanlı komutan ise, Libya'dan ayrılış için bir takvim sunmuyor ancak geçici olarak ülkede bulunduklarını söyleyebiliyor.
The Guardian'daki haberin detaylarında Birleşmiş Milletler'in (BM) yayınladığı 376 sayfalık Libya raporundaki Sudanlılar bölümü de var. Aralık ayının başında paylaşılan rapora göre, Libya'ya Sudanlı akını 2019'da başladı ve bölgedeki istikrarsızlığı daha da artırma riski bulunuyor.
SUDANLI MİLİSLERİ LİBYA'YA SOKAN ÜLKE: BAE
Resmi raporlarda yer almasa da Sudanlı paralı askerleri Libya'ya sokan ülke, elbette Birleşik Arap Emirlikleri.
BAE/Abu Dabi prensi ve fiili yönetici olduğu bilinen Muhammed bin Zayed
Hafter'e ait bir üste, bu yıl yaz mevsiminde Fransız füzeleri bulunmuştu. (Ayrıntılar için TIKLAYINIZ)
PARALI ASKERLERİN ARKASINDAKİ SUDANLI: HAMEDTİ
BM raporundaki bir başka ayrıntı ise, Libya'ya 25 Temmuz'da paralı asker göndermeye başlayan kişi, Muhammed Hamdan Dagalo. Bilinen ismiyle Hamedti. Hamedti, Sudan'da Ömer El Beşir'in devrildiği süreç sırasında katliamlarla adını duyurdu ve darbeden sonra Askeri Konsey'in iki numarası oldu.
Sudanlı askerler
UMH'NİN TEK MÜTTEFİKİ: TÜRKİYE
Öte yandan General Hafter'in devirmek için geçtiğimiz Nisan ayından bu yana savaştığı Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) tek müttefiki ise Türkiye'nin müttefiki.
İKİ ÜLKE ARASINDAKİ MUTABAKAT
Ankara ve Trablus yönetimleri, Kasım ayında Doğu Akdeniz'deki deniz yetki alanlarını belirleyen anlaşmayı imzalayarak bölgede depreme yol açmıştı.
Yunanistan, Güney Kıbrıs, Mısır ve İsrail'in paniklemesine neden olan anlaşma, aynı zamanda askeri ve güvenlik işbirliğini de kapsıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) 14 Aralık'ta gelen 'güvenlik ve askeri iş birliği mutabakat muhtırası', üç yıl geçerli olacak.
Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) aşkanı Serrac ve Cumhurbaşkanı Erdoğan
Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplum tarafından tanınan Trablus yönetimi, 20 Aralık tarihinde söz konusu anlaşmayı onayladığını duyurdu.
Anlaşmaya göre, Libya ordusuna danışmanlık, malzeme ve planlama desteği verecek Türkiye, ayrıca kara, deniz ve hava araçları, silahları, eğitim üsleri tahsis edebilecek. Bu durumda mülkiyet, Türkiye'ye ait olacak.
Libya'ya "Misafir Personel" olarak adlandırılan 'savunma ve güvenlik kuruluşu mensubu siviller' ve birlikler gönderilebilecek. Askeri gereçler hibe edilebilecek, satılabilecek ya da kiralanabilecek. Anlaşma, teknoloji transferi için Libya'ya lisans verilmesinin de önünü açıyor.
Anlaşmanın Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti tarafından onaylanmasıyla, Türkiye'den gelecek askeri yardımın da önünü açmış oldu.
LİBYA'YA ASKER GÖNDERME TARTIŞMALARI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, üç yıl geçerli olacak anlaşma için "Libya'nın talep etmesi halinde asker gönderilmesi için hak doğar" açıklamaları sonrasında Libya'ya asker gönderme tartışmaları başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün (25 Aralık) programında olmamasına rağmen sürpriz bir şekilde Libya'nın komşusu olan Tunus'a gitmişti.
Bugün (26 Aralık) AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı açıklamada "Tezkereyi Meclis'ten geçirmelerinina rdından Libya'ya asker göndereceklerini" söyledi. (Ayrıntılar için TIKLAYINIZ)
ABD TARAFSIZ
Kuzey Afrika ülkesinde bu gelişmeler yaşanırken, gözlerin çevrildiği ABD'den kafa karıştıran bir açıklama geldi. Üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, BM tarafından da kabul edilen Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni tanımaya devam etmelerine rağmen iç savaş ülkesinde tarafsız olduklarını söyledi.
Reuters haber ajansına konuşan aynı yetkili, Washington yönetiminin Rusya'nın desteklediği General Halife Hafter'in yoğunlaşan saldırıları konusunda 'endişe' duyduğunu da aktardı. Fakat Trump yönetimi Hafter'e karşı açıkça tavır almıyor.
HALİFE HAFTER
40 yılı aşkın bir süredir Libya siyasi arenasında yer alan General Hafter, 1969'da askeri bir darbeyle Kral İdris'i deviren Albay Muammer Kaddafi önderliğindeki subaylar arasındaydı.
Ama 1980'lerde Çad ile çatışmalara giren Libya askerlerinin başında görevlendirilmesi ile kaderi değişti. Libya, Fransızların desteklediği Çad'a yenildi, 1987'de 300 askeri ile birlikte Hafter de esir alındı.
Serbest bırakıldığında Kaddafi onu hain ilan etmişti. Hafter 20 yılını eski Libya liderini devirmek üzere harcayacaktı.
Bunu ABD'nin Virginia eyaletinde sürgünde yaptı. Burada muhalif Libya Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin askeri lideri olarak görev yaparken ABD istihbarat teşkilatı CIA ile işbirliği halinde çalıştığı tahmin ediliyordu.
Kaddafi döneminde Hafter, bir hain olarak görülüyor, ABD'ye kaçışı ile askeri okullarda olumsuz örnek vaka olarak anlatılıyordu.
Libya'yı 1969'dan 2011'e kadar demir yumrukla yöneten Muammer Kaddafi, muhaliflerden kaçmaya çalışırken yakalanıp linç edilmiş ve Kuzey Afrika ülkesinde bir sayfa kapanmıştı.
Hafter, Kaddafi'ye karşı ayaklanmanın başladığı 2011'de Libya'ya dönerek ülkenin doğusundaki muhalif güçlere komuta etti.
Kaddafi düştükten sonra Hafter iki yıldan uzun süre yargılandı. Şubat 2014'te televizyona çıkıp kurulan hükümete karşı ayaklanmaları çağrısı yaptı.
Libya'nın doğusundaki Bingazi'yi Şubat 2016'da kontrolü altına alan Hafter, Derne'ye kadar ilerledi. Peşinden Akdeniz sahil şeridinde Petrol Hilali adıyla bilinen bölgedeki limanları ele geçirdi.
Aynı yılın Eylül ayında kendisini mareşal ilan etti. Hafter Libya tarihinde mareşal rütbesine gelen ilk asker olmuştu.
Doğudaki kentlerden sonra batıya, Trablus'a yönelen Hafter, Ocak 2015'te BBC muhabiri Feras Kilani'ye bir röportaj vermişti. Kilani, Hafter'i "Eski tarz asker olarak siyasete inancı yok görünüyor" cümlesiyle tarif ediyor.
Kilani, Hafter'e "Ülkenin yeni Kaddafi'si olmayı mı planlıyorsunuz?" diye sorduğunda ise "Hayır" diye yanıtlamıştı öfkeyle.
Aradan geçen yaklaşık beş yılın ardından bugün 76 yaşında olan Hafter halihazırda başkent Trablus'u kuşatmış durumda. Ülkenin büyük bölümünü kontrol eden Hafter'e ait bir üste, bu yıl yaz mevsiminde Fransız füzeleri bulunmuştu.
BM raporlarına göre, ülkede Nisan ayından bu yana gerçekleşen çatışmalarda yüzlerce sivil yaşamını yitirdi ve 128 bin sivil yerinden oldu.