İngiliz The Independent gazetesi; 16 yıl önce Amerikan askerleri tarafından Abu Gureyb Hapishane'sinde tutuklulara uyguladığı insanlık dışı işkencenin kurbanlarının hâlâ ‘adalet' beklediğini yazdı.
Gazete, ABD askerlerinin tutuklulara uyguladığı insanlık dışı-vahşi işkence görüntülerini, dünyanın unuttuğunu belirterek; mağdurların yaşanan insanlık dışı sahneyi anlatmakta zorlandıklarını söyledi.
İşkence mağdurlarının adalet talebinde bulunduğunu aktaran The Independent gazetesi; özellikle, dava dosyasının kapatılması için ABD'den büyük baskı gördüklerini de söyledi.
Gazete, Abu Gureyb Hapishanesi'nde tutuklulara işkence uygulayan ABD'ye ait güvenlik şirketine açılan davanın yıllar önce reddedildiğini de belirtti.
IRAKLI GAZETECİ: ÇIRILÇIPLAK
SOYUP KAFAMA SİYAH BİR
ÇANTA YERLEŞTİRDİLER
İnsanlık dışı işkencelerin uygulandığı hapishanede kalan ve hâlâ o günlerin acısıyla yaşayan 48 yaşındaki Iraklı gazeteci Salah al-Ajili de yaşananları şöyle anlattı:
“Hala o anları düşünüyorum, kabuslar beni bırakmıyor. ” dedi.
2003 yılından sonra Irak'taki El Cezire televizyonunda çalıştığını ve orada ABD kuvvetleri tarafından tutuklandığını belirten Iraklı gazeteci El Ajili, tutuklama nedenini şöyle açıkladı:
“Haber ajansına gelen bir bombalama haberini, yerinde görmek ve haber yapmak için olay yerine gidiyordum. Bombalamanın yakınındaki kontrol noktalarında ABD askerleri tarafından durdurularak tutuklandım. Götürüldüğüm Abu Gureyb Hapishanesine tıkıldım. Kıyafetlerimi çıkarmamı söylediler. ‘Çıkarmazsan biz zorla çıkarırız' dediler. Ondan sonra, 10 saat boyunca çıplaktım ve kafama siyah bir çanta yerleştirildi. Elbise istediğimde, bana kadın kıyafetleri verdiler.
Amerikalı kadın, bu kıyafetleri bana attı. Sonra sırıtarak güldü. Ailem ve kendim için korktum. Bana ulaşan diğer tutukluların acı işkence çığlıklarını duyuyorum."
EBU GUREYP ŞİMDİ DE
GÖZALTI MERKEZİ
OLARAK KULLANILIYOR
ABD, Irak'ı işgal etmeden önce bile, Abu Gureyb , Uluslararası Af Örgütü'nün işkence ve kitlesel infaz merkezi olarak nitelendirdiği, Saddam Hüseyin döneminde yapılan işkenceyle eş anlamlıydı.
On altı yıl önce, ABD kuvvetleri Saddam Hüseyin'i devirmek için Irak'ı istila etti, Irak'ın işgali gerçekleştiğinde, mahkûmlar kaçtı. Irak'taki ABD işgali sona ermesinden sonra da Ebu Gureyb Irak'ın gözaltı merkezi olarak yeniden açıldı ve Irak'ın gözaltı merkezi olarak kullanıldı.
VAHŞİ İŞKENCE, ORTAYA ÇIKINCA
ABD BAŞKANI ÖZÜR DİLEMİŞTİ
ABD Ordusu tarafından 2004 yılında, General Antonio Tagoya tarafından hazırlanan iç raporda, ABD askeri polis gücünün bazı üyeleri tarafından, Iraklı tutuklara sadist ve acımasızca işkence yapıldığı yer aldı. Nisan 2004'te Abu Gureyb'taki işkence skandal ortaya çıkmadan önce yazılan bu rapor, birkaç ay sonra sızdırıldı ve ABD savaşında o sırada devam eden bir krize yol açtı. ABD Başkanı George W. Bush'un, Ebu Gurayp hapishanesinde yaşanan insanlık dışı işkenceler için, kamuoyuna özür dilemesine neden oldu.
DÜNYA ABU GUREYB'TE YAŞANLARI
UNUTSA DA IRAKLI MAĞDURLAR UNUTMADI
İşkence olayına karışan 11 ABD askeri, suçlamalardan mahkûm oldu, ancak ABD hükümetinin kovuşturmaya karşı olduğu için, gazeteci Ajili ve işkence mağduru olan tutuklulara tazminat ödenmedi. Dünya Abu Gureyb Hapishane'sinde uygulanan insanlık dışı-vahşi işkenceleri unutsa da; Abu Gureyb'in Iraklı mağdurları hâlâ adalet bekliyor.
EBU GUREYB İŞKENCE
ÜSSÜNDE NELER YAŞANDI?
Ebu Gureyb Cezaevi işkenceleri, 2003 yılında Amerikalı askerlerin, işgal altındaki Irak'ta yer alan Ebu Gureyb Cezaevi'nde tutuklulara uyguladıkları işkence ve kötüye kullanma olaylarıdır. Irak'taki işkencelerin anlatıldığı kamuoyundan gizlenen 53 sayfalık bir raporda Ebu Garib'den çıkan resimlerin ardından bu rapordan kimi bölümler de Amerikan basınında yer almış, buna göre, "sadistçe, kaba ve gayri ahlaki" diye tanımlanan çok sayıda işkence örneği anlatılırken, "Iraklı esirlere sopalar ve farklı aletlerle tecavüz edildiği, çırılçıplak soyuldukları, kadın çamaşırları giymeye zorlandıkları, günlerce su ve tuvalet bulunmayan hücrelerde tutuldukları ve sürekli olarak dövüldükleri" dile getirilmiştir. Olayların ortaya çıkmasından sonra ABD'li çavuş Charles Graner askeri mahkemede yargılayarak suçlu bulmuşlardır. Ebu Garib'ten sorumlu general J. Kaprinski, Ebu Garib Cezaevi'nin askeri istihbarat tarafından yönetildiğini, taciz ve kötü muamelenin fiilen resmi politika olduğunu ve sorgulamalara CIA ajanlarının da katıldığını belirtmiştir. Askerler tarafından çekilen ve daha sonra montajlanarak DVD haline getirilen görüntüler, 'Palm Beach Post' gazetesinin internet sitesinde yayınlanmıştır.