Zirveye ilişkin AA muhabirine konuşan akademisyenler, Malezya'nın yanı sıra Türkiye, Katar, Pakistan ve İran'dan siyasi liderlerin katılım sağlayacağı zirvenin içeriği ve ele alınacak konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Ulusal Malezya Üniversitesi Etnik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Prof. Kartini Ebu Talib, zirvenin çok sayıda ülkeden katılacak isimler için verimli olacağına inandığını belirterek, "Müslüman ülkelerden alimler, akademisyenler ve yazarlar bir araya gelip İslam aleminin problemlerine yapıcı çözümler getirmek üzere fikir üretebilirler." dedi.
"İslam medeniyetinin dirilmesi Türkiye'ye bağlı"
Türkiye'nin bu zirvedeki önemine değinen Prof. Kartini, "İslam medeniyetini diriltme yönündeki her türlü teşebbüs, geçmişte Osmanlı İmparatorluğu örneğinde gördüğümüz üzere Türkiye'ye bağlıdır. Çok sayıda uzman, Türkiye'nin Orta Doğu'da barışı getirebilecek büyüyen güç olduğuna inanıyor ve bu yüzden Batı ülkeleri, Türkiye'nin istikrarlı büyümesinden endişe duyuyor." şeklinde konuştu.
Prof. Kartini, Malezya'nın Filistin ve Arakan gibi sorunlarda her zaman mazlum insanları desteklediğinin altını çizerek, "Müslüman milletlerin kalkınması yöntemlerinin tartışılacağı bu zirve için Malezya'nın, Türkiye'nin desteğine ihtiyacı var." dedi.
İslam İşbirliği Teşkilatı Bağımsız Daimi İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Doç. Dr. Ahmed Azam Mohd Şerif de Kuala Lumpur Zirvesi'nden çıkacak sonuçlardan çok umutlu olduğunu dile getirerek, "Bu zirvenin, Osmanlı hilafetinin 1924'teki çöküşünden bu yana İslam ümmetinin bir türlü çözülemeyen krizlerine çözümler üreteceğine inanıyorum. Ne yazık ki Filistin, Keşmir, Güney Tayland, Arakan ve Uygur Türklerinin sorunları yıllardır çözümsüz kaldı." ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Ahmed, Müslüman dünyanın artık konuşmalar yapıp bildiriler yayınlamaya değil, faaliyete geçmeye ihtiyacı olduğunu belirtti ve "Zirveye öncülük edecek ülkeler, diğer İslam ülkelerine kıyasla daha demokratik ve açık fikirli yapıya sahipler. Bu yüzden zirveden yapıcı planların çıkacağına inanıyorum. Bu sefer iyimser düşünmeliyiz." şeklinde konuştu.
"Türkiye ve Malezya sorunların çözümünde önemli rol oynayacak"
Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İslam dünyasına dair ortak kaygılar taşıdığını belirten Ahmed, bu zirvenin aynı zamanda Türkiye-Malezya ilişkilerinin ilerlemesine de vesile olmasını temenni etti.
Malezya'nın en çok okunan gazetelerinden Sinar Harian'ın köşe yazarı Prof. Mohd Azizuddin, zirvede Türkiye ve Malezya'nın Müslüman dünyanın meselelerinin çözümü konusunda önemli rol oynayacağını düşündüğünü vurgulayarak, "Kuala Lumpur Zirvesi'nin bu iki ülke için, İslam dünyası ve özellikle Orta Doğu'ya barış getirilmesi açısından değerlendirilecek bir fırsat olduğu kanaatindeyim." dedi.
Prof. Mohd Azizuddin, "İslam ülkeleri arasında barışı sağlamak için bazı söylemleri değiştirmek gerekiyor. Mesela Suudi Arabistan'ın Katar ve İran ile sorunlarına barışçıl bir çözüm üretilmesi lazım. Bunun büyük bir hedef olduğunu biliyorum ama Orta Doğu'ya barış getirebilmek için bu devletlerin barışması şart." ifadelerini kullandı.
"Zirve anlamlı bir vizyon üretmelidir"
Malezya Bilim Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğretim Görevlisi Prof. Ahmed Fevzi Abdul Hamid, zirveye öncülük edecek ülkelerin bu platformda bir araya gelmesini önemli bulduğunu dile getirdi ve "Bu ülkelerin bir araya gelişi, İslam ümmetinin istikameti ve liderliği gibi konularda bazı değişikliklere işaret ediyor." diye konuştu.
Prof. Ahmed Fevzi, bundan önce başka İslam ülkelerinin de benzeri zirveler ve konferanslar düzenlediğini ama yapıcı bir sonuç çıkaramadığını hatırlatarak, "Kuala Lumpur Zirvesi, bundan önceki benzer inisiyatiflerden farklı olarak resmi bir uluslararası birlikteliği sağlamalı ve anlamlı bir vizyon üretmelidir." şeklinde konuştu.
Ulusal Malezya Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Şerife Münire Alatas ise Kuala Lumpur Zirvesi'nin İslamofobi sorununu irdelemeyi ve dünyaya bu konuda olumlu mesaj vererek gerçek İslam'ı anlatmayı hedeflemesini önemli bulduğunu belirtti.
Dr. Şerife, "Türkiye ve Malezya, Müslüman dünyadaki yolsuzluklar, dinler arası hoşgörüsüzlük ve İslam'ın politik tartışmalara alet edilmesi gibi konulara işaret ederse, Kuala Lumpur Zirvesi kapsamında Müslüman dünyaya olumlu etki bırakabilir. Bu konular tartışılmazsa zirvenin olumlu sonuçlar getireceğini düşünmüyorum." dedi.