İslamî Cihad’tan ‘Balfour Deklarasyonu’ açıklaması
Filistin İslami Cihad örgütü, Balfour Deklarasyonu'nun 103. yıldönümü münasebetiyle basın açıklamasında bulundu

Oluşturma Tarihi: 2020-11-01 17:29:47

Güncelleme Tarihi: 2020-11-01 17:29:47

İslami Cihad'ın Siyasi Büro üyesi Yusuf el-Hüseyni, 2 Kasım 1917'de ilan edilen Balfour Deklarasyonu'nun yıldönümünde yaptığı basın açıklamasında, 103 yıl önce Filistin halkının Nakba'sını (felaketini) yaşatan "şerli Balfour Deklarasyonu"nun Arap ve İslam milletini hedef alan –ve hâlâ devam eden- komplonun kaynağı olduğunu açıkladı.

El-Hüseyni, “bölge ülkelerine rağmen "Büyük İsrail" in kurulması için halihazırda bazı kukla Arap rejimleri ile devam etmekte olan normalleştirme sürecinin, Siyonist varlığın "Büyük İsrail" dediği şeyi inşa etmesi için kapıyı ardına kadar açtığını” ifade etti.

El-Hüseyni, "Son on yıllarda birbirini izleyen Amerikan yönetimleri, birçok Batı ülkesiyle yakın ittifak kurarak Siyonist varlığın 1948'de devlet olarak ilan edilmesinden öncekine benzer siyasi, güvenlik ve askeri ortam yaratmaya çalışıyor” dedi.

“Siyonist varlığın korunması için…”

El-Hüseyni, açıklamasında şu ifadeleri kullandı;

“Balfour Deklarasyonu'ndan Sykes-Picot'a, bölgenin çöküşü ve bölünmesi, ardından Filistin'in enkazı üzerinde işgalci varlığın kurulması için Amerikan yönetimi küresel ve bölgesel müttefikleriyle Arap ve İslam coğrafyasını zayıflatmaya, çatışma bahaneleriyle onları meşgul etmeye ve onlara doğrudan müdahale etmeye çalışılıyor. Merkezi devletleri parçalamak, bölmek, onları ezici bir kaosa sokarak bölgeye hükmetmek için Siyonist varlığın üstünlüğünü ve korumasını güvence altına alma projelerine hizmet etmesi için sınır ötesinden ‘farklı gruplar' kullanılıyor.”

Bölgedeki Arap rejimlerine de eleştiri getiren El-Hüseyni, Arap milletinin çektiği acılara rağmen, bazı Arap rejimlerinin yerleşik ilkelerden saptığını, Arap ve İslami değerlere ters düşen davranışlarında bulunduğunu belirtti.

El Hüseyni ayrıca, direnen Filistin halkının, Ümmet kardeşleri ve dünyanın özgür insanlarıyla birlikte kararlılığını koruyacağını, tüm bölgeyi hedef alan yıkıcı projenin boğazında bir diken olacağını, Filistin davasını kalbinde taşıyacağını ve Filistin'in Filistinliler için İslam toprağı olarak kalmaya devam edeceğini vurguladı.

Balfour Deklarasyonu nedir?

Araplar, Balfour Deklarasyonu hakkında “uğursuz” sıfatını kullanıyor. Arapça'da 'Balfour'un Vaadi' olarak ifade edilen deklarasyon, dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur Balfour'un 2 Kasım 1917'de kaleme aldığı ve İngiliz Yahudi toplumunun lideri Lionel Walter Rotschild'e gönderilen 67 kelimelik bir mektuba verilen isimdir.

67 kelimelik mektubun dünyada Yahudiler için ifade ettiği önem ise, "İngiltere, Filistin'de Yahudi milleti için bir vatan kurulmasına olumlu bakmaktadır ve bu hedefin gerçekleşmesini kolaylaştırmak için gayret gösterecektir" cümlesinden çıkarılabilir.

Mektubun yazıldığı tarihte, Avrupa merkezli Siyonist kampanya ile Filistin bölgesine göç etmiş Yahudilerin Filistin'deki toplam nüfusa oranı toplamda sadece yüzde 10'du.

1922 ve 1935 yılları arasında Avrupa Yahudilerinin Filistin'e göçüyle birlikte Yahudilerin nüfusa oranı yüzde 27'ye ulaştı.

Avrupa'da Yahudi devleti kurulması fikrine destek vermesi için önemli faaliyetler yürüten Siyonist Federasyon için sözkonusu mektup, dönemin en güçlü devleti olan İngiltere'nin Yahudilere devlet kurma meşruiyeti tanıması anlamına geliyordu.

Tarihte hakkında en çok komplo teorisi yazılmış gelişmelerden biri olan Balfour Deklarasyonu ile edinilen hedefin, İngiltere'nin Avrupa ve Rusya ve özellikle savaşa henüz yeni adım atmış ABD'deki Yahudi toplulukları yanına çekmek olduğu tespiti paylaşılıyor. Ayrıca 1917 yılında İngiliz kabinesinde Siyonist ya da Siyonizme sempati besleyen bakan ve bürokratların bulunduğuna dikkat çekiliyor.