TIMETURK | HABER MERKEZİ
Middle East Monitor'de Filistin Chronicle editörü Filistinli gazeteci Ramzy Baroud imzasıyla "Gantz liderliğindeki bir hükümet Filistin için ne ifade ediyor?" başlıklı bir makale yayınlandı.
İşte makaleden ayrıntılar:
Tecrübeler, Filistinlilere İsrail seçimlerin önemsememeyi öğretti. Hiçbir İsrailli Siyonist liderin Filistin halkına nazik davranmadığı doğru olsa da 17 Eylül'deki son İsrail seçimlerinin dinamikleri işgal altındaki Filistin topraklarını derinlemesine etkiliyor.
Gerçekten de, seçimlerin sonucu İsrail'de ideolojik ve politik olarak yeni bir dönemin başladığına işaret ediyor.
2014 yılında abluka ve ambargoyla kuşatılmış Gazze Şeridi'ndeki yıkıcı savaşı yöneten İsrail ordusunun eski genelkurmay başkanı Benny Gantz, seçimler sonrası yeni hükümeti kurmayı üstlenecek gibi görünüyor.
Gantz'in 2014 Gazze bombardımanındaki onlarca savaş suçuna ilişkin Batı medyasında ve İsrail'de çok az tartışma var.
Gantz'ın odak noktası, Netanyahu'nun neredeyse 13 yıl boyunca sürdürdüğü pozisyondan -üstelik yakın zamana kadar düşünülemeyen bir şekilde- iuzaklaştırılması olarak görünüyor.
Benny Gantz'ın Mavi Beyaz Partisi'nin Knesset'te 33 sandalyesi bulunuyor. Fakat Netanyahu liderliğindeki Likud'un 31 sandalyeye sahip olduğu düşünüldüğünde Gantz'ın İsrail'i yönetmek için geniş bir koalisyona ihtiyacı var.
Filistin karşıtı Gantz, Filistinli Arap siyasetçilerin oluşturduğu Ortak Liste ile koalisyona girmeyeceğini açıkça belirtiyor.
Şimdilik, Gantz'in, Avigdor Lieberman'ın Evimiz İsrail Partisi ile Netanyahu'nun Likud'unu içeren bir koalisyon hükümei kuracağı muhtemel görünüyor.
Ülkenin eski ultra milliyetçi savunma bakanı Lieberman Knesset'te 8 sandalye kazandı. Gantz, Lieberman ile koalisyona sıcak bakıyor. Fakat bir şartla: Netanyahu dışarıda kalmalı.
NETANYAHU ALT EDİLDİ AMA
Netanyahu, Batı Şeria ve Gazze'nin yasadışı askeri işgali ve insanlık dışı kuşatılmasıyla Filistin'de adil bir barış şansını yok etti.
“İsrail kralı” nihayet tahttan indirildi. Ancak Filistinlilerin sevinecek çok az şeyi var.
Ürdün Vadisi ile birlikte büyük yasadışı yerleşim bloklarının oluşturulması çağrısı, şimdi Gantz'ın kendileri de dahil olmak üzere tüm İsrail'in ana siyasi partileri tarafından dillendirilen ortak bir talep.
Muhtemelen İsrail'in bir sonraki başbakanı olan Gantz, Batı Şeria'daki yasadışı yerleşimleri sökmek yerine güçlendireceğini ve defalarca Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'nden toprak alma taahhüdünü yineleyecek. Bu alanların eklenmesi, Batı Şeria'nın yüzde 60'ından fazlasının yasadışı yollardan ele geçirilmesi anlamına gelir.
SUÇ SÜRDÜRÜLÜRKEN SUÇLU YOK EDİLİYOR
Er ya da geç bunun gerçekleşmesiyle merkez-sağ-aşırı milliyetçi koalisyon İsrail'in liderliğine sigorta görevi görecektir.
Bu politik sigorta, Filistinlilerin, İsrail'in uluslararası hukukU ihlal etmesini engelleme girişimleri sırasında hiçbir partinin ya da yetkilinin suçu üstlenmeyeceği ya da sonuçlarına tek başına zarar vermeyeceği anlamına geliyor.
Aynı mantık, Gazze'de gelecekteki bir savaş için de geçerlidir.
İsrail, 2014 Gazze saldırısından bu yana büyük bir askeri harekât için can atıyor. O zamandan beri Gazze defalarca bombalandı ve yüzlerce masum insan kaybedildi. Ancak Netanyahu, askerleri arasında sık sık ölüm geçirme korkusu ve bu tür askeri yanlış yapıları takip eden suçlama oyunundan korkan, tamamen savaştan kurtuldu.
İsrail ordusu generallerini, sağcı politikacıları ve ideologları biraraya getirecek büyük bir koalisyon kuracak olan Gantz, daha önce Netanyahu'yu "zayıf olmakla" suçladığı için savaşa girme konusunda daha istekli olacağı değerlendiriliyor.
Tüm İsrail hükümetlerini aynı ve aynı şekilde düşünmek ipik ve anlaşılır olsa da, Gantz liderliğindeki bir hükümet, Netanyahu'nun bitiremeyeceği bir işi başarmak için gerekli politik meşruiyet, popüler görev ve stratejik araçlara sahip olacak: Gazze savaşı ve Batı Şeria'nın ilhakı.
* Ara başlıklar editör tarafından eklenmiştir. Makalenin orijinalinde yer almamaktadır.