ABD Başkanı Joe Biden'ın görevine başlamasının ardından İsrail, Beyaz Saray'ın yeni yönetimi üzerinde İran konusundaki baskısını artırdı.
Joe Biden'ın göreve gelmesinin ardından, ABD'nin eski Başkan Donald Trump'ın çekildiği nükleer anlaşmaya yeniden döneceği yönündeki umutları artan Tahran yönetimi, Biden'ın bu konudaki tutumunu bekliyor.
Diğer taraftan Tel Aviv ise İran ile yeniden anlaşmaya dönmemesi noktasında Washington'a peş peşe uyarı niteliğinde mesajlar gönderiyor.
İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi, nükleer anlaşmanın şartları sertleştirilse bile bunun hata olacağını savundu, orduya İran'a karşı olası bir saldırı eylemi için hazırlıkların hızlandırılması emrini verdi.
Kochavi, "Orduya mevcut planlara ek olarak bir dizi harekat planı hazırlama talimatı verdim. Bu planlarla ilgileniyoruz ve gelecek yıl bunları geliştireceğiz. Bunları gerçekleştirmeye karar verenler elbette siyasi liderlerdir. Ama bu planlar masada olmalı." dedi.
Aviv Kochavi'nin açıklaması, Biden'ın hem İsrail hem de İran'ın nükleer programla ilgili yaklaşımını duyurmasından önce geldi.
İki ülke, yeni yönetim üzerindeki baskıyı artırmaya çalışıyor. İran'da liderler, Biden'ın harekete geçmesini sonsuza kadar beklemeyeceklerini söylüyor.
2015 anlaşması, ekonomik yaptırımların hafifletilmesi karşılığında İran'ın nükleer programını kısıtladı. İsrail, İran'ın "nükleer silah" geliştirmesini önlemek için yeterli güvenceler içermediğini söylediği anlaşmaya karşı çıkıyor.
ABD Başkanı Joe Biden, bazı değişikliklerle anlaşmayı yeniden canlandırmaya çalışacağını söylemişti.
İsrail Genelkurmayı Başkanı Kochavi, bazı iyileştirmelerle bile anlaşmaya dönme ihtimalini "operasyonel ve stratejik olarak kötü" şeklinde nitelendirdi. "GEREKİRSE KENDİ BAŞIMIZA SALDIRIRIZ"
Kochavi, İran'ın nükleer programa devam etmesine izin vermenin "kabul edilemez bir tehdit olacağını ve bölgede nükleer silahların yayılmasına yol açacağını" öne sürdü.
İsrailli yetkili, Tahran'ın oluşturduğu tehdit göz önüne alındığında, ordunun gerekirse kendi başına saldırmaya hazır olacağını söyledi.
Tahran ise nükleer çalışmaların barışçıl olduğunu savunuyor.