İngiltere'de yeni Başbakan Boris Johnson, kabinesindeki ikinci önemli atamayı Priti Patel'i, Maliye Bakanlığı görevi verilen Sajid Javid'den boşalan İçişleri Bakanlığına getirerek, yaptı. Johnson, Dışişleri Bakanlığına da eski Brexit Bakanı Domici Raab'ı getirirken, Brexit Bakanı Stephen Barclay koltuğunu korudu.
Priti Patel'in İsrail'de 2017 Ağustos ayında yaptığı tatil sırasında 2 gün boyunca bazı İsrailli siyasetçiler, sivil toplum örgütleri ve şirketler ile ülkesinin Dışişleri Bakanlığının bilgisi dışında görüştüğü ortaya çıkmıştı. Bunun üzerine dönemin Başbakanı Theresa May kasım ayında Patel'in istifasını istemişti.
Patel, söz konusu görüşmelerle ilgili haberlerin basında yer almasından sonra yaptığı açıklamada, görüşmelerin Dışişleri Bakanı Boris Johnson'ın bilgisi dahilinde olduğunu söylemiş ancak Johnson bunu doğrulamamıştı.
Priti Patel, daha sonra yaptığı açıklamada ise Dışişleri Bakanlığına da Boris Johnson'a da görüşmeler öncesinde bilgi vermediğini kabul ederek, özür dilemişti.
Ancak Patel'in tartışılan temaslarına ilaveten İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Güvenlik Bakanı Gilad Erdan ve Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Yuval Rotem ile de bir araya geldiği öğrenilmişti.
FİLİSTİN'E YARDIM'I AZALTMA ÇABASI
Patel'in, temasları sırasında "İsrail'in Muhafazakar Dostları" (CFI) adlı lobi grubunun onursal başkanı Lord Stuart Polak'ı yanına alması da tepki çekmişti. Priti Patel, bir dönem CFI'nin başkan yardımcılığını da yapmıştı. Patel'in İsrail görüşmelerinde Uluslararası Kalkınma Bakanlığının yetki alanına giren konuların ele alınması ve muhataplarına "Bakanlık" sıfatıyla sözler vermesi tartışma yaratmıştı.
Priti Patel'in, İngiltere'nin Filistin'e ayırdığı yıllık 68 milyon sterlinlik yardım bütçesini küçültmeye çalıştığı iddia ediliyordu.
Patel, İsrail lobisiyle yakın ilişkisini, liderlik yarışında kendisine bağış ve nüfuz sağlamak için kullanmakla suçlanıyordu.