ABD'de iktidardaki Demokrat Partili siyasetçiler, İsrail'in işgal altındaki Doğu Kudüs ve Gazze'deki baskıcı uygulamalarına tepki göstererek Başkan Joe Biden yönetimine, harekete geçme çağrısı yaptı.
The Hill internet sitesinin haberine göre, hem sol hem de merkezi siyasi eğilimleriyle bilinen siyasetçiler, hafta sonundan bu yana sosyal medya hesaplarında İsrail'in şiddet eylemlerini kınayan mesajlar yayımladı.
Biden'ın başkan seçildiği son seçimde, Demokrat Partinin aday adayları arasında yer alan Vermont Senatörü Bernie Sanders, yaptığı açıklamada, İsrail'in Doğu Kudüs'teki zorunlu göçü durdurması ve ABD'nin bu konuda sesini yükseltmesi gerektiğini vurguladı.
Bir diğer aday adayı, Massachusetts Senatörü Elizabeth Warren da Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Filistinlilerin Doğu Kudüs'ten zorla tahliye edilmesini "iğrenç ve kabul edilemez" şeklinde niteleyerek "ABD, İsrail hükümetine tahliyelerin yasa dışı olduğunu ve derhal durdurulması gerektiğini açıkça söylemeli." ifadesini kullandı.
Partinin sol eğilimi önde gelen siyasetçilerinden, Temsilciler Meclisi üyesi Alexandria Ocasio-Cortez de İsrail'in aileleri şiddet kullanarak tahliye etmesini kınayarak Filistinlilere dayanışma mesajı verdi.
Öte yandan bazı siyasetçiler, Filistinlerin uğradıkları muamele ile siyahilerin ABD'de ve Güney Afrika'da maruz kaldığı ayrımcılık arasındaki benzerliklere dikkati çekti.
Afro-Amerikalı Temsilciler Meclisi üyesi Cori Bush, Twitter hesabında yaptığı paylaşımda, "Kendi insanlığını savunduğun için zulme uğramak nedir bilirim. Filistinli kardeşlerimizin mücadelesini güçlü şekilde destekliyorum." ifadelerine yer verdi.
Filistin kökenli Temsilciler Meclisi Üyesi Rashida Tlaib de MSNBC televizyonuna yaptığı açıklamada, İsrail'in Filistinlilere yönelik baskılarını Güney Afrika'da 1990'lı yıllara kadar uygulanan ırk ayrımcılığına dayalı apartheid rejimine benzetti.
Babaannesinin halen İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da yaşadığını belirten Tlaib, "İsrail, Filistinlilere karşı apartheid sistemi uyguluyor. ABD'li vergi mükelleflerinin parası insan haklarını ihlal etmek için kullanılmamalı." değerlendirmesinde bulundu.
İşgal altındaki Doğu Kudüs, Şeyh Cerrah Mahallesi'nde yaşayan Filistinlilere zorunlu göç tehdidi nedeniyle gergin günlere sahne oluyor. İsrail polisinin Mescid-i Aksa'daki saldırıları da kutsal kentteki gerilimi tırmandırıyor.
İsrail polisi, 7 Mayıs'ta yatsı namazı sırasında Mescid-i Aksa'yı basarak cemaate plastik mermi ve ses bombalarıyla müdahale etmişti. Bölgede tansiyonu artıran saldırıda 205 Filistinli yaralanmıştı.
İsrail polisi, dün sabah da fanatik Yahudilerin baskınını önlemek için Mescid-i Aksa'da nöbet tutan Filistinlilere göz yaşartıcı gaz, plastik mermi ve ses bombalarıyla saldırmış, olayda 331 kişi yaralanmıştı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye saldırısında ise 9'u çocuk 20 Filistinlinin şehit olduğunu duyurmuştu.