Hamas'ın Filistin halkını temsil etmediğini, bu nedenle saldırılarının sorumlusunun Filistinli siviller olmadığını ifade eden Blinken, “Bu, İsrail'in sivillere zarar vermemek için mümkün olan her türlü önlemi alması gerektiği anlamına geliyor.” dedi.
Blinken, Filistinli sivillerin korunmasının önemini vurgulayarak “Bu, ayrıca gıda, su, ilaç ve diğer temel insani yardımların Gazze'ye ve onlara ihtiyacı olan insanlara ulaştırılabilmesi anlamına geliyor. Bu, sivillerin zarar görmemesi gerektiği anlamına geliyor.” diye konuştu.
Çatışmalarda her sivil yaşamın eşit derecede değerli olduğuna dair temel inançları olduğunu kaydeden Blinken, “Sivil hayatların korunması söz konusu olduğunda hiyerarşi yoktur. Ulusu, etnik kimliği, cinsiyeti, inancı ne olursa olsun sivil sivildir.” değerlendirmesini yaptı.
“ATEŞE BENZİN DÖKMEYİN”
Blinken, bölgedeki çatışmanın yayılmasını engellemeye kararlı olduklarını da belirterek “Daha geniş çaplı çatışma, yalnızca Filistinliler ve İsrailliler için değil, aynı zamanda bölgedeki ve hatta dünyanın dört bir yanındaki insanlar için de yıkıcı olacaktır. Ateşe benzin dökmeyin.” ifadelerini kullandı.
Bu konuda BM Güvenlik Konseyine görev düştüğünü vurgulayan Blinken, İsrail'e karşı bu çatışmada yeni bir cephe açmayı düşünen devlet veya devlet dışı aktörlere ortak bir mesaj gönderilmesi çağrısında bulundu.
Blinken, İran'ın yıllardır Hamas, Hizbullah ve Husileri desteklediğinin artık bir sır olmadığını söyleyerek geçen haftalarda İran'ın vekillerinin Irak ve Suriye'de ABD personeline saldırdığını gündeme getirdi.
ABD'nin İran ile bir çatışma peşinde olmadığını söyleyen Blinken, “Bu savaşın büyümesini istemiyoruz ancak İran veya vekilleri herhangi bir yerde personelimize saldırırsa insanımızı ve güvenliğimizi hızlı ve kararlı bir şekilde savunacağız.” dedi.
Blinken, İsrailliler ile Filistinliler arasında kalıcı bir barış ve güvenlik için tek yolun “iki halk için iki devlet” çözümünden geçtiği görüşüne inandıklarını da tekrarladı. AA