İngiltere'nin başkenti Londra'daki Trafalgar Meydanı'nda düzenlenen anma etkinliğine katılanlar, Bushnell için oluşturulan anma köşesine mum ve çiçekler bıraktı.
Burada konuşma yapan Savaşı Durdur Koalisyonundan Andrew Murray, Bushnell'in eyleminin ana akım medya tarafından görmezden gelindiğini söyledi.
Bushnell'in Gazze'deki ölümlerin, cenazesine günler sonra ulaşılan Hind Receb'in ve yardımlara ulaşması engellendiği için açlık yaşayanların acısını taşıdığını belirten Murray, "Kendi hükümetine kızgındı. Bu kızgınlık, soykırım yapmayan ancak soykırımı aktif şekilde destekleyen İngiliz hükümetine de ulaşıyor." dedi.
Murray, Bushnell'in son sözü olan "Özgür Filistin" ifadelerinin bu dönemin adalet çağrısı haline geldiğini de belirterek, "Aaron Bushnell keşke ölmeseydi, keşke haklarımız için savaşmaya devam etseydi, keşke hayatta olsaydı çünkü özgür Filistin, ölen birisinin son sözü değil, yaşamak için büyük bir umuttur." ifadelerini kullandı.
Milyonlarca Aaron Bushnell'in sokaklarda Filistin'e destek verdiğini anlatan Murray, bu durumun hükümetleri korkuttuğunu, bu nedenle eylemleri engellemeye çalıştıklarını söyledi.
Anma etkinliğinin organizatörlerinden Zara Qasid, Bushnell'in kısa hayatında son sözünün "Filistin" olduğunu belirterek, "Çok fazla insan için Filistin tartışmalı bir ifade. Medyanın ve politikacılarımızın yanlış yönlendirmeleri sonucu Filistin, şiddet, nefret ve öfkeyle anılıyor. Tüm bunlara rağmen dünyadaki çok sayıda insan için Filistin sevgidir." diye konuştu.
Bushnell'in, insanların bombalanması, temel ihtiyaçlara ulaşmasının engellenmesi, açlığa maruz bırakılması ve sağlık hizmeti almasının engellenmesini kabul etmeyerek eylemini gerçekleştirdiğini anlatan Qasid, "Bu eylem, 7 Ekim'den bu yana İsrail elinden yaşanan adaletsizlikle orantılı bir eylemdi." dedi.
Qasid, Bushnell'in eylemiyle dünyada yaşananları görmeyenler için uyarı niteliğinde olduğunu dile getirerek, "Aaron'un İsrail'in Washington Büyükelçiliği önünde kendini yakma eylemi yapacağı gün ne düşündüğünü anlayabildiğimizi söyleyemem. Adil bir dünyada kimsenin kendini yakma, hatta bunu düşünmeye bile sebebi olamaz. Ancak son 5 ayda ve son 75 yılda gördüklerimize bakarsak o dünyada yaşamıyoruz. Şimdi hepimizin görevi bayrağı Aaron'dan almak ve adil bir dünyayı inşa etmek için çalışmaktır." diye konuştu.
"YAPILABİLECEK EN BÜYÜK FEDAKARLIK"
AA muhabirine konuşan Paul isimli eylemci Bushnell'den söz ederken gözyaşlarını tutamadı. Paul, "Onun yaptığını yapmak, yapılabilecek en büyük fedakarlıktır. Yaptı ve hayatını kaybetti." diye konuştu.
Her hafta Filistin'le dayanışma eylemlerine katıldığını anlatan Paul, İsrail'i kınamayanlara yönelik ise "Söyledikleri tek şey 'meşru müdafaa.' Bombalayarak mı, çocukları öldürerek mi? Bu meşru müdafaa değildir. İsrail ordusuna İsrail Savunma Kuvvetleri diyorlar. Bu, İngilizler ve Amerikalılar tarafından desteklenen gaddar ve korkunç bir ordudur." dedi.
Eylemci Rebecca ise "Bushnell'in özgür Filistin için yaptığı fedakarlığa saygı göstermek için buradayım." derken Bushnell'in ABD yönetiminin İsrail'le olan işbirliğinden duyduğu rahatsızlığı dile getirmek için eylemini gerçekleştirdiğini kaydetti.
Michele Renouf, 2008 yılında Davos'taki toplantıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'le yaşadığı "one minute" olayını hatırlatarak, "Erdoğan'ı çok tanımıyorum ama 2008'de doğru olanı yaptı. Hepimiz aynısını yapmalıyız." dedi.