İsrail'in saldırısı sürpriz değil!
Son 50 yıllık süreçte Mescid'i Aksa'ya onlarca siyasi ve askeri baskınlarda bulunuldu. İsrailli siyasiler ve güvenlik güçlerinin baskınları tarihi sürece bakıldığında hiç de sürpriz değil...

Oluşturma Tarihi: 2021-05-07 22:46:58

Güncelleme Tarihi: 2021-05-07 22:46:58

İsrail ile Filistin arasında "fiili savaş" hali devam ederken Mescid'i Aksa'ya İsrail'in yaptığı yeni baskın ortamı daha da gerdi.

İsrail polisinin işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa'daki cemaate saldırıları sürerken İsrail polisinin Mescid-i Aksa'da namaz kılan cemaate saldırısında 53 Filistinli yaralandı.

İsrail polisi, ses bombaları ve plastik mermiyle cemaate müdahale ederken, Filistinli gençler de taşr ve cam şişelerle karşılık verdi .Mescid-i Aksa Vakfı Müdürü Şeyh Ömer Kisvani, Harem-i Şerif'te yaşanan olayların durdurulması için İsrail polisinden avlulardan çekilme çağrısı yaptı. Bu durum tüm dünyada ve Türkiye'de de tepkilere neden oldu.
Uluslararası ilişkiler uzmanlarının değerlendirmesine göre İsrail'in bu tarz saldırıları sürpriz değil. Keza İsrail güvenlik güçleri ve İsrailli siyasiler zaman zaman bu tarz olaylara meydan vermekte.

Üç din için de kutsal bir mekan

Günümüzde Kudüs kentinin Eski Şehir kısmı İsrail devletinin kontrolü altındadır fakat Mescid-i Aksa'nın kontrolü Ürdün destekli Filistin devletinin kontrolündedir.Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde.Ancak Yahudiler, 2003'ten bu yana İdarenin izni olmadan İsrail'in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor. Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini vurguluyor.

Mescid-i Aksâ Müslümanların ilk kıblesi olması ve H.z Muhammed'in Mescid-i Aksâ'dan Mirâc'a çıkarılması sebebi ile büyük önem arz ediyor. Mescid-i Aksâ üç büyük dinin ortaklaşa mukaddes bildiği bir merkezi konumunda.Başlangıçta Beyt-i Makdis diye bilinen bu mâbedin ismi sonradan Mescid-i Aksâ oldu

Ne zaman ve kim yaptırdı?

Mescid-i Aksa ilk olarak Hz. Muhammed'in sahabelerinden Ömer bin Hattab tarafından inşa edilmiştir.
Daha sonra Emeviler'in beşinci halifesi Abdülmelik tarafından tekrar inşa edildi ve genişletildi.
Abdülmelik'in oğlu Birinci Velid tarafından 705 yılında Mescid-i Aksa'nın yapımı tamamlandı.

746 depreminde yıkılmıştı

Mescid-i Aksa, 746 yılında meydana gelen bir deprem sonrası yıkıldı. İkinci Abbasi halifesi Mansur 754 yılında tekrar Mescid-i Aksa'yı inşa ettirdi. Oğlu Mehdi ise 780 yılında Mescid-i Aksa'yı tekrar inşa etti. 1033 yılındaki depremle beraber Mescid-i Aksa ağır hasar aldı. 1035 yılında ise Fatimi Devleti'nin ikinci halifesi Zahir Mescid-i Aksa'yı onararak tekrar inşa etti ve bugünkü halini aldı.

Mescid'i Aksa'ya saldırı ve baskınlar yeni değil

1969'da Radikal Hristiyan olduğu belirtilen ve Yahudilerin Süleyman Tapınağı'nı yeniden inşasının Mesih'in ikinci gelişini hızlandıracağına inandığını söyleyen Denis Michael Rohan Mescid-i Aksa'yı kundaklama girişiminde bulundu
1980'de Meir Kahane, Mescid-i Aksa'nın bir köşesine patlayıcı madde koyarak patlatmaya çalışarak eylemde bulundu.
1982'de Mescid-i Aksa'nın ana girişine patlayıcı madde yerleştirildi, cami görevlileri sabotajı engelledi
1983'te Mescid-i Aksa'ya gizli bir yoldan girmek için tünel açıldığı ortaya çıkarıldı.
1986'da Knesset üyesi bazı parlamenterler askerlerin koruması altında Mescid-i Aksa'ya girmeye çalıştılar
1990'da mabede yönelik saldırıda 30 Filistinli öldü.
2000'de Ariel Şaron çok sayıda İsrail askerinin ve polisinin koruması eşliğinde, Müslüman olmayanların girişine izin verilmeyen Mescid-i Aksa'yı ziyaret ederek ortamı gerdi

Son yirmi yıllık süreçte ise Mescid'i Aksa'ya radikal yahudulerce çok sayıda baskın düzenlendi. Bunda İsrail askeri ve polisinin yönlendirici eylemleri de tetikleyici unsur oldu.

Radikal yahudiler özellikle Ramazan aylarında, dini gün ve gecelerde de baskınlar yaparak taciz ve şiddet eylemlerini de sürdürmekteler...