İsrail mahkemesinden TİKA çalışanı Murteca'ya 9 yıl hapis
TİKA çalışanı Murteca, İsrail mahkemesince 9 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Murteca'nın avukatı Zabarka, 'İsrail çok açık bir şekilde Türkiye'nin Gazze ve Filistin'deki faaliyetlerini hedef alıyor.' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2018-07-15 22:01:57

Güncelleme Tarihi: 2018-07-15 22:01:57

İsrail mahkemesi, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) Gazze Şeridi'ndeki çalışanı Filistin uyruklu Muhammed Murteca'ya Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarına üyelik ve Hamas unsurlarına mali kaynak aktarma suçlamalarından 9 yıl hapis cezası verdi.

Murteca'nın avukatı Halid Zabarka, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in güneyindeki Biru's-Seba kentinde bulunan Merkezi Mahkeme'de görülen duruşmada, İzzeddin el-Kassam Tugaylarına üyelik ve Hamas unsurlarına mali kaynak aktarma gibi 6 suçlama nedeniyle müvekkilinin 9 yıl hapis cezası çarptırıldığını söyledi.

Zabarka, Murtecaya verilen hapis cezasının siyasi bir karar olduğunu belirterek, "İsrail, Gazze Şeridi'ndeki insani yardım kuruluşlarını hedef alıyor. Kuşatma altında bulunan Gazzelilerin işgal ile mücadele azmini kırmayı hedefleyen İsrail, insani yardımlarla ayakta durmaya çalışan Filistinlilere yapılan bu yardımları durdurmaya çalışıyor." dedi.

İsrail'in hukuki makamları Gazze'deki insani yardımı durdurmak için kullandığını vurgulayan Zabarka, İsrail mahkemesinin, işkence ve baskıyla alınan ifadelere dayanarak Murteca'yı mahkum ettiğine dikkati çekti.

Zabarka, İsrail'in insani yardımı terörle eşdeğer tuttuğunu ve Murteca ile de bu bağlamda muamele edildiğini ifade ederek, "Gazze Şeridi 2007'den bu yana kuşatma altında. İsrail, bu ağır ve boğucu kuşatmaya rağmen Filistin halkına diz çöktüremedi. İşte şimdi bu yöndeki çabalarıyla Filistin halkına diz çöktürmek istiyor." diye konuştu.

"İsrail Türkiye'nin insani yardımlarını hedef alıyor"

İsrail'in çok açık bir şekilde Türkiye'nin insani yardım faaliyetlerini hedef aldığını ve Murteca üzerinden Türkiye'ye dolaylı mesaj verdiğine dikkati çeken Zabarka, şunları söyledi:

"İsrail çok açık bir şekilde Türkiye'nin Gazze ve Filistin'deki faaliyetlerini hedef alıyor ve Murteca üzerinden Türkiye'ye mesaj veriyor. İsrail, insani yardıma karşı mücadele ile beraber Türkiye'nin rolünü de hedef alıyor. Türkiye'nin dünyadaki tüm mazlumlara ve Gazze halkına da verdiği insani desteği terör ile ilişkilendirmeye çalışıyor."

Zabarka, Murteca'nın mahkemede hazır bulunduğunu belirterek, 9 yıllık hapis cezasının, tutukluluk süresinin de göz önünde bulundurularak verildiğini kaydetti.

Murteca 12 Şubat 2017'de tutuklanmıştı

TİKA'nın Gazze Şeridi'ndeki çalışanı Murteca, 12 Şubat 2017'de İsrail güçleri tarafından gözaltına alınmış, 37 gün süren gözaltı halinin ardından 21 Mart 2017'de çıkarıldığı mahkemece tutuklu yargılanmasına karar verilmişti.

Murteca, 12 Şubat 2017'den bu yana İsrail'in güneyindeki Nafha Hapishanesi'nde tutuluyor.

İsrail İç İstihbarat Servisi Şin-Bet, Murteca'nın insani krizle pençeleşen Gazze'deki yardım faaliyetlerine, "teröre destek" suçlaması getirmişti.

Şin-Bet yaptığı yazılı açıklamada, Murteca'yı, TİKA'nın dünyanın en büyük insani dramlarından birinin yaşandığı Gazze Şeridi'ne yaptığı insani yardımları "askeri hedefler için kullanılmak üzere İzzeddin el-Kassam Tugayları üyelerine ve ailelerine dağıtmakla" suçlamıştı.

Evli ve 4 çocuk babası Murteca, 2012'den bu yana Gazze'de TİKA için çalışıyor.

İsrail'in yardım kuruluşlarına baskısı sürüyor

İsrail 2006'dan beri abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi'nde, insani yardım faaliyetleri yürüten uluslararası kurum ve kuruluşlara, "Hamas'a yardım ettikleri" gerekçesi ile baskı yapıyor.

İsrail makamları geçen ağustos ayında, Birleşmiş Milletler'in Gazze'deki Filistinli çalışanı Vahid Abdullah el-Burş'u da "Hamas'a yardım ettiği" iddiasıyla gözaltına alarak yargılamıştı.

Bu baskılardan, İsrailli sivil toplum kuruluşları da payını alıyor. İşgal altındaki Batı Şeria'da işlenen askeri ihlalleri kayıt altına alan İsrailli insan hakları örgütü B'tselem, "vatana ihanet" suçlamasıyla karşı karşıya kalmıştı.

İsrail ayrıca çıkardığı bir kanunla, "İsrail'in veya işgal altındaki Filistin topraklarında inşa edilen Yahudi yerleşim birimlerinin boykot edilmesi" çağrısında bulunan aktivistlerin ülkeye girişini yasaklamıştı.