İsrail Parlamentosu (Knesset), çarşamba günkü oturumunda Yesh Atid Partisi'nin gündeme getirdiği “Ermeni Soykırımı'nı tanıma” konulu yasa tasarısını oyladı. Tasarının Türkiye'ye karşı kabul edileceği tahmin edilirken, reddedildi. Peki İsrail Meclisi (Knesset), bu tasarıyı neden reddetti?
Yeni Şafak Yazarı Taha Kılınç konuyu bugünkü köşesine taşıyarak bu soruyu cevapladı. İşte Kılın'ın yazısının ilgili bölümü:
BİRİNCİ SEBEP: TEL AVİV, ANKARAYI KARŞISINA ALMAK İSTEMİYOR
İsrail yönetimi, Türkiye'nin hassas olduğu böylesine bir meselede, Ankara'yı karşısına almak istemiyor. İki ülke arasındaki ilişkilerin en gerilimli olduğu dönemlerde dahi, İsrail “Ermeni kozu”nu kullanmayı düşünmedi. Benyamin Netanyahu gibi ülkesinin dış ilişkilerinde özensiz ve başına buyruk davranmayı adet haline getiren bir başbakan döneminde bile bu olmadı. Türkiye'yi tamamen kaybetmek, Ortadoğu'nun mevcut şartları içinde, İsrail'in işine gelecek bir şey değil. Bu nedenle, Ermenilerin bütün isteklerine ve çağrılarına rağmen, “soykırım tasarısı” ciddiyetle ele alınmadı.
İKİNCİ SEBEP: AZERBAYCAN İLE DERİN İLİŞKİLER
İkinci sebep, İsrail'in, Türkiye ile olduğundan çok daha yakın ve derin ilişkilerle bağlı bulunduğu Azerbaycan'ın hassasiyeti. Petrolünün yüzde 40'ını Azerbaycan'dan ithal eden ve bu ülkeye savunma sistemleriyle silah ihraç eden İsrail, Bakü ile ilişkilerini hiçbir şekilde sekteye uğratmak istemiyor. Azerbaycan, İran'a yakınlığı nedeniyle de İsrail'in bilhassa özel ilgi gösterdiği bir ülke. İran'a düzenlenecek muhtemel bir askeri operasyonda, Azerbaycan'ın “askeri üs” olarak kullanılabileceği değerlendiriliyor. Bu yönüyle, Tel Aviv-Bakü ilişkileri, gelecek on yıllar düşünülerek dizayn ediliyor. Deniz bağlantısı bulunmayan, izole Ermenistan'ı Azerbaycan'la kıyaslayan İsrail devlet aklı, Ermenilerin taleplerini yerine getirme uğruna Azerbaycan'ı kaybetmeyi mantıklı ve kârlı bulmuyor.
ÜÇÜNCÜ SEBEP: YAHUDİ SOYKIRIMININ BİRİCİKLİĞİNİ KORUMAK
Üçüncü sebep ise, resmen açıklanmasa da, diğer iki stratejik unsurun şuuraltındaki teorik çerçevesini oluşturuyor adeta: İşgal politikalarına yöneltilen her türlü eleştiriyi Yahudilerin uğradığı mezalimi dünyanın başına kakarak susturan İsrail, bir başka “soykırım”ın dünyanın gündeminde kalmasını istemiyor. Bir tür, “En çok ben zulüm gördüm, benim yaşadıklarımdan başkası gündemi meşgul etmesin” takıntısı. Holokost'u uluslararası konumunu sağlamlaştırmakta ustalıkla kullanan İsrail, ortak olarak ikinci bir “mezalim” istemiyor. İlginç, dikkat çekici, psikolojik yönü de düşünülesi bir durum bu.
DÖRDÜNCÜ SEBEP: İÇ POLİTİKA HESAPLAŞMALARI
Son tasarının reddedilmesinde, bir ilave sebep daha var. O da, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu hakkında -yine geçen hafta- açılan yolsuzluk soruşturması. Netanyahu'nun başını ciddi şekilde ağrıtacağı anlaşılan soruşturma sürecinde şahitliğine başvurulan isimlerden biri de, Ermeni tasarısının (İsrail'deki) mimari Yair Lapid. Milletvekillerinin kararında, “Lapid'e bir zafer daha hediye etmeme” düşüncesinin de etkili olduğu belirtiliyor. İsrail iç siyasetindeki gerilimin yüksekliği dikkate alındığında, “Ermenilerle gündemi meşgul etmenin sırası mı?” fikrinin hâkim olduğu düşünülebilir.